Arakan Müslümanları için 25 Ağustos 2017 tarihi, sürgün ve soykırım demek. Bugün Myanmar’ın Rakhine bölgesinin yüzyıllardır yerlileri olan Rohingyalar, yıllardır insan hakları ihlalleriyle karşı karşıya.
Bir milyon civarı Arakanlının, komşu Bangladeş’in Cox Bazaar semtine sığınalı 6 sene oldu.
Cox Bazaar dünyanın en büyük mülteci kamplarına ev sahipliği yapıyor. Arakanlılar, Muson mevsiminde sellere ve kasırgalara maruz kalan kamp bölgesinde, bambudan derme çatma barınaklarda, iş imkanından yoksun, gıda, eğitim ve sağlık hizmetlerine muhtaç halde yaşam mücadelesi veriyorlar.
Umuda yolculuk
2022 yılında Myanmar ve Bangladeş'ten Andaman Denizi ve Bengal Körfezi boyunca daha güvenli limanlara ulaşmak için tehlikeli tekne seferi yaparken 400 civarı Arakanlının hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Muhtemel rakam bunun oldukça üzerinde.
Malezya ve diğer Güneydoğu Asya ülkelerine yapılan riskli deniz seferleri, Bangladeş'teki Rohingya mültecilerinin istikrarsız bir yaşam sürdürdüklerini, artık askeri yönetim altındaki anavatanlarına güvenli bir şekilde dönme umutlarını yitirdiklerini ve dünyanın geri kalanı tarafından dışlandıklarını hatırlatan birçok örnekten yalnızca biri.
Myanmar idaresi aleyhinde uluslararası soykırım davası hala sonuca ulaşmış değil.
Eğitim yoksunluğu
Aralık 2021'de Bangladeş, Rohingya çocuklarına 10. sınıfa kadar Myanmar müfredatının öğretildiği, mültecilerin işlettiği tüm okulları kapattı. Buna gerekçe olarak bir görüşe göre Bengal dilini öğrenen çocukların ülkede yerleşmelerinden korkuluyor. Kamp sakinlerinin yarısından fazlasını oluşturan çocukların, eğitim ve sosyalleşme imkanı bulunmuyor.
Bangladeş vatandaşları ve yetkilileri Arakanlıların anavatanlarına güvenli ve gönüllü bir şekilde dönmelerini istiyor. Ancak bunun için şartlar henüz hazır değil.
Gıda krizi
Kamp sakinlerine kamplardan ayrılma ve resmi çalışma izni verilmiyor. Dolayısıyla hayatlarını sürdürebilmek için yardıma muhtaçlar. Yarım milyondan fazla çocuğun sağlık ve refahı, gıda yardımı kesintileri nedeniyle risk altında. Yardım kesintisinden önce dahi Rohingya ailelerinin yüzde 45'i yeterli beslenemiyordu ve çocukların yüzde 40'ında büyüme geriliği görülüyordu.
Myanmar-Bangladeş sınırının her iki tarafındaki Rohingyalar vatansız bir arafta sıkışıp kalmış durumda, en temel haklarından mahrum bırakılıyor, adaleti ve memleketlerine dönme imkanını dört gözle bekliyorlar.
Dakka Üniversitesi Doğu Asya Araştırma Merkezi Direktörü Dr. Delwar Hossain, bölgede yaşanan olayların binlerce yıldır Güneydoğu Asya’da barış içinde yaşayan farklı inançtan halklar için bölücü nitelikli bir gerilim olduğunu belirtti. Sosyal istikrarın sağlanması için bu gerilime çözüm yolları aranması gerektiğini vurguladı.