Farlı bakış açısıyla hareket ederek gelişmeleri daha geniş bir çerçeveden ele alma yetkinliği olarak günümüzün önem kazanan kavramlarından olan ‘Kritik Analitik Düşünme’ yönüyle düşünenlere ‘Kritik Analitik Düşünür’ denilebilir.
Kritik Düşünme sağduyulu bir yaklaşımla en yüksek kalitede muhakeme yapmaya teşebbüs eden bireyin kendi kendini yönlendirip denetlediği düşünme biçimidir.
Bir inanç ya da eyleme rehber olmak üzere, gözlem, deneyim, yansıma, muhakeme ya da iletişim yoluyla toplanan ya da oluşturulan bilginin, proaktif ve maharetle kavramsallaştırılması, ilişkilendirilmesi, analiz aşamalarını içeren entelektüel hassasiyete sahip bir süreçtir.
Analitik düşünme ise anlaşılmak istenen konu ya da çözülmek istenen bir problemi bir bütün olarak görüp, bütünü oluşturan unsurları ayrıştırarak birbirleri ve bütünle aralarındaki ilişkileri sorgulayarak/doğrulayarak bütünü anlamaya/çözmeye çalışan sistematik zihinsel bir süreçtir.
Bu tanımlardan kritik düşünmenin analitik düşünmeyi de kapsadığı anlaşılabilir.
Her iki kavramın ayrı ayrı fakat birarada kullanılmasının nedeni ise analitik düşünmenin çözüm odaklı fonksiyonunu, kritik düşünme sistematiği içinde öne çıkarmak.
Şüphe Nereye Kadar? Sormak Ama Nasıl?
Bilgi doğru yanıtlar almaktır, zeka ise doğru soruları sormak.
İddialar zihinlerimize atılmak istenen kementler gibidir. Gerekli sorgulamayı zamanında yapmazsak iddialar, zihnimizi esir alır.
Kritik analitik düşünür şüphe duyar ama bu şüphe hayatta duyduğumuz, gördüğümüz hiçbir şeye inanmamak değil, görüp, duyup algıladıklarımızın sadece büyük resmin bir parçası olduğuna zihnimizde daima açık bir kapı bırakmaktır.
Kritik analitik düşünmek sadece şüphe duymak veya şüphecilik değil şüpheleri yönetebilmektir.
Sorular şüphelerimizin mesaja dönüşmesidir. Bilmek için sormak gerekir.
Hangi sorular doğrudur bunu nereden bilebiliriz?
En temel ve basit kural, sorulan sorular doğrudur, sorulmayanlar değil.
Yeterince soru soruyor muyuz?
Cevabımız hayırsa, bilmekten mi yoksa bilginin yükleyeceği sorumluluktan mı kaçıyoruz?
Cevabımız evetse, sorularımız düşünme, anlama, kavrama, değerlendirme, bilme ve öğrenmemize katkı sağlayacak düzeyde mi?
Bizi şaşırtabilecek, değiştirebilecek cevaplar almaya mı dönük yoksa duymak istediklerimize mi?
Kritik analitik düşünme, anlama, sorgulama, değerlendirme, tartma, mukayese ve muhakeme etme ve çözümleme aşamalarında doğru soruları sorabilmeye teşvik eder.
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.