Tayland’ın başkenti Bangkok’ta irili ufaklı iki yüz civarında cami ve mescid bulunuyor. Tarihi ve kültürel yönüyle öne çıkan farklı külliyeler içinde iki camiden bahsedelim:
Harun Cami (Masjid Haroon)
19. yüzyılda inşa edilmiş Harun Cami Bangkok’ta bir Müslüman mahallesi olan Bang Rak’ta yerli tabirle Müslümanların kalbi. Endonezya’dan Tayland’a göç eden Harun Bafaden isminde bir tüccar tarafından Ton Samrong geleneğine göre inşa edilmiş bu ahşap cami yenilenirken kıyıdan iç bölgeye taşınmış ve avlusu genişletilmiş, tadilat sırasında hürmeten eski yapıdaki tahtalara da yer verildiği söylenmekte.
Harun Cami haziresinde ülkenin eski Şeyhulislamının yanı sıra tarih boyunca (Vietnam, Kore ve 2. Dünya savaşında) vefât eden bazı Tayland Müslüman askerleri ve mahalle sakinleri de medfun.
Hazirenin tabelasında İslam dininde defin işlemlerine ve kabirlere gösterilen ihtimama, kabirlerin bitkilerle bezenmesine, ölümün bir son değil asıl yurt olan ahirete yolculuk anlamı taşıdığına dair bilgiler yer alıyor.
Avlusunda kuş cıvıltılarının ezan nidasına karıştığı caminin yanındaki binalarda medrese ve İslam’a davet kurumları da faaliyet yürütüyor. İkindi vaktinden sonra yöresel ikramların satıldığı tezgahlar da külliyenin dış kapısına yakın kısımda birbiri ardınca sıralanmış bulunuyor.
Bangkok Haroon Mescidinde Bir Öğle Ezanı:
Bang Uthit Camii
Bangkok'ta bugün nehir kenarında turistik mekanlara da ev sahipliği yapan bir Müslüman mahallesi olan Bangrak’ta, Chaloen Krung yolu üzerindeki yer alan külliye, oldukça dikkat çekici.
Külliyenin caddeye bakan kapısı caminin kıble yönüne denk geliyor, ilk etapta sıradan bir görünüşe sahip. Avluya girdikten sonra cami girişine yönelince ecdadın sanat ve zarafeti ile karşılaşılıyor. Zira bu caminin giriş kapısının üzerinde yüzyılı aşkındır Osmanlı devlet arması bulunuyor.
Caminin dış avlusunda medrese duvarında yer alan tabelada bu serlevha armanın tarihçesi şöyle anlatılıyor: Siyam Müslümanları, Sultan II. Abdülhamid döneminde uygulanan İslam birliği siyaseti çerçevesinde Payitaht İstanbul’dan dokuz bin km mesafede Osmanlı’dan haberdar olarak bağlılıklarını yinelemek adına kendilerinden bir nişane talep ediyorlar. Ardından II. Abdülhamid tarafından Siam Krallığı'na gönderilen Devlet-i Aliyye armasının büyütülmüş bir tıpkı basımını /kopyasını Bang Uthit Cami kapısının üzerine nakşediyorlar. İnşasının tamamlandığı 1916 yılından bugüne cami ve külliye faaliyette.
İmarethanesi, medresesi ve diğer sosyal alanlarıyla her ırktan ve renkten varlığı kucaklıyor.
Sözkonusu camide günde beş vakit sesli ezan okunuyor. Cami külliyesinde yer alan imarethane mutfağında pişen yemekler her gün ihtiyaç sahiplerine dağıtılırken medresesinde de farklı yaştan dini eğitim talep edenlere güncel ve akademik olmak üzere eğitimler veriliyor.
Bangkok Bang Uthit Camii'nde bir çocuğun sesinden ezan sesi:
Bir hafta sonu vakit namazı öncesi cami imamının çocuklarla top oynadığını görmek; oyunlarına abdest tazelemek ve namaz kılmak üzere ara veren çocuklardan birinin vakit girince ezan okuduğuna tanıklık etmek mümkün.
Caminin cadde üzerindeki kapısının önünde ikindi vaktinin ardından açılan tezgahlarda Tayland Müslümanları helal sertifikalı yöresel yiyeceklerini pişiriyor ve dünyanın dört bir yanından ziyaretçilerine satıyorlar. Kah mangodan ejder meyvesine dilimlenmiş tropik meyveler, kah “pao” denilen buharda pişmiş poğaçalar, kah “satay” denilen limonotu, zencefil ve baharat soslu tavuk şiş ve kuzu şişler, kah usulüne göre “lontong” ya da “ketupat” denilen hindistan cevizi sütünde pişirilip muz yaprağına sarılmış soğuk pirinç lapaları.
Bangkok Müslümanlarının su üstünde seyreden yaşamı
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.