Kur’ân-ı Kerîm’in anlattığı peygamberler dizisinin ikinci halkasında İdris (a.s.) yer almakta.
İdris (As.) hakkında bilgi veren sadece dört ayet var.
İlk ikisi peygamberliğini, doğruluğunu ve yüce bir mertebeye yükseltildiğini; diğer ikisi de sabrını, kavuştuğu rahmeti ve iyiliğini açıklıyor
Âyetlerin anlamı şöyle; “Kitapta İdris’e dair söylediklerimizi de an. Çünkü O, dosdoğru bir peygamberdi.” “Onu yüce bir yere yükselttik.” (Meryem 19/56-57)
“İsmail, İdris ve Zü’l-kifl hakkında anlattığımızı da an; onların her biri sabredenlerdendi.” “Onları rahmetimize kattık. Doğrusu onlar, iyilerdendi.” (Enbiya 21/85-86)
İdris’in (As) ayetlerdeki nitelikleri
Peygamberdi.
Dosdoğruydu.
Yüce bir mevkie yükseltilmişti.
Sabırlıydı.
Allah’ın rahmetine kavuşmuştu.
İyilerdendi...
Bu nitelikleri taşıyan İdris’in (As.) elbette bir tevhid mücadelesi vardı.
Peygamberliği, sabrı, rahmete kavuşması ve iyiliği bunu kanıtlardı.
Âdem’den (As.) sonra Kâbil soyunun çoğalmış olması da aslında bunu gerektirmekteydi. Ama İdris’in (As.) mücadelesi Kur’ân’da yer almadı...
İlk terzi
Hz. İdris’in terzi olduğu, her iğne saplayışında “sübhânallah” dediği, akşam olduğunda yeryüzünde ameli ondan daha üstün hiç kimsenin bulunmadığı İbn Abbas’tan rivayet edilmiştir (İbn Kesîr, Tefsîrü’l-Ḳurʾân, V, 236).
Terzi idi, önceleri hayvan derileri giyilirken İdris (As.) ilk defa iğneye delik açmış, iğne ile dikiş dikmiş, elbise dikip giymişti. İğneyi icat eden, terzilerin ve konfeksiyoncuların piri.
“Biz onu yüce bir mekâna yükselttik” meâlindeki âyet açıklanırken kendisine hem peygamberlik hem de otuz sahîfe verilmesi yanında kalemle yazı yazan, elbise diken, hesap ve yıldız ilmiyle meşgul olan ilk insanın Hz. İdris olduğu belirtilir (Fahreddin er-Râzî, XXI, 233).
Sallallahu aleyhi ve sellem.