Pek çoğumuz daha sağlıklı beslenmek, daha düzenli egzersiz yapmak, ideal beden kitle indeksine ve idealimiz olan yaşam tarzına sahip olmak istiyoruz, öyle değil mi?
Bazen bunu başarmak için adım atmak öyle zor geliyor ki, kendimizi eski alışkanlıklarımızla daha güvende hissedip vazgeçebiliyoruz.
Peki ideal bir yaşam tarzının parçası olarak sağlıklı beslenme ilkesini hayata geçirmek için nelerin farkına varabiliriz?
Diyetisyen Kübra Kızıltaş akra.media takipçileri için sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmeye engel teşkil eden konfor alanımızdan ve bizleri kısır bir döngüden çıkarabilecek adımlardan bahsediyor:
Konfor alanı “insanın kendini bulunduğu durumda her şeyi kolay kontrol edebildiğini düşündüğü ve kendini rahat hissettiği psikolojik evre” olarak tanımlanmakta. Rutinlerimiz ve alışık olduğumuz her şey bizim konfor alanımız. Kendimizi güvende hissettiğimiz yer burası; fakat bize iyi gelen, doğru ve sağlıklı olan bir yer olmayabilir veya zamanla bu durum değişebilir.
Mesela çevresel etmenler ile maruz kaldığımız ağır metaller, toksinler, soluduğumuz hava, tükettiğimiz sağlıksız besinler zamanla bizleri sağlıklı bir halden uzaklaştırabilir. Böyle bir durumda konfor alanının dışına çıkmak gerekir. Ne zaman niyet eder ve bir adım ileriye gidebilirsek orada değişim ve dönüşüm başlar.
Diyet nedir? Zayıflamak ya da hastalıktan kurtulmak için mi yapılır?
Diyet, bir beslenme biçimi. Herkesin mevcut beslenme şekli aslında aynı zamanda diyeti. Diyetimizin sağlıklı ve yaşam tarzımıza uygun olması önemli. Diğer yandan herhangi bir hastalık sebebi ile ya da kilo vermek/almak için özel bir diyet yapmamız gerektiğinde genellikle strese girebilir ve bu durumdan kaçmak için birbiri ardına bahaneler üretebiliriz.
İşte tam bu noktada konfor alanından dışarı çıkmaktır bizi strese sokan… ertelemekten kurtaransa hemen eyleme geçmek...
Sağlıklı beslenme ve hastalık ilişkisi
Fiziksel ve zihinsel sağlık bir bütün. Daha sağlıklı besin tüketenler daha düşük oranda bipolar bozukluk, anksiyete veya depresyon gibi rahatsızlıklara yakalanıyor. Besinler ve psikiyatrik bozukluklar arasında en güçlü ilişki depresyon riskinde karşımıza çıkıyor. Bununla beraber besinler aynı zamanda anksiyete, demans, şizofreni ve dikkat eksikliği gibi bozukluklarda da rol oynuyor.
Söz konusu ilişki beslenme ve yaşam tarzı değişikliği gerektirirken, bir yandan içinde bulunulan depresyon vb. hastalıklar bu değişikliğe uyum sağlama, konfor alanından çıkma konusunda dirençli davranışlar meydana getiriyor. İradeli ve sabırlı davranmak sağlıklı bir psikolojiyle sürdürülebiliyor. İşte tam da burada döngüyü bir yerinden kırmak ve yeniden sağlam bir zincir oluşturmak niyet etmekle, gerçekten istemekle mümkün.
Beslenme ve psikoloji alanında destek alınabilecek uzmanlara başvurulabilir. Kişinin durumuna özel, biricik bir yol haritası çizilir. Her adımda sindire sindire ilerlenir.
Doğru karar verme zamanı
Araştırmalar bazı hormonal değişiklik dönemlerinin karar verme yetimizi zayıflattığını göstermekte. Hormonların karar sürecini etkilediği farklı dönemler herkes için söz konusu olabilir. Duygusal olarak yoğun bir süreçten geçerken ciddi kararlar aldığımızda uygulamak o kadar kolay olmayabilir. Bir yakınımızın vefatını yeni öğrenmişken onunla hatıralarımızın olduğu şehre taşınmak gibi mesela. Kendimizi gözlemleyerek kararımızı hayata geçirebileceğimiz dönemlerde almaya gayret edebiliriz.
Pazartesi günü diyete başlamaya niyet edip aynı gün misafir ağırladığımızda ya da şehirler arası yolculuğa çıktığımızda bu kararımızı uygulamakta zorlanacağımız aşikar değil mi?
İçsel motivasyonun sağlandığı fiziksel ve ruhsal iyi olma halinde sağlıklı kararlar vermek de uygulamak da kolaylaşıyor.
Kaliteli bir yaşam hedeflemek, bize emanet olan bu bedenin hakkını vermek, yaşamın bir sorumluluğu olduğunu fark etmek önemli.
Sağlıklı beslenmeye dair 6 öneri
1. Sağlıksız besinler yerine keyif alacağımız sağlığa faydalı besinleri keşfetmek
2. Alışveriş yaparken tatlı-tuzlu paketli gıdalar yerine meyve-sebze almak
3. Kendimizi kısıtlamaksızın doğru besini tüketmeye odaklanmak
4. Bedenin bir bütün olduğunu düşünerek sağlıklı beslenmeyi destekleyici spor yapmak, kaliteli uyku düzeni oluşturmak ve psikolojik ihtiyaçlarımız için doyum sağlamaya gayretli olmak
5. Sürekli yemeyi düşünmek yerine yeme saatleri oluşturmak
6. Yemeğe başlarken farklı şeylerle meşgul olmadan şükür halinde olmak
Konfor alanından çıkarak sağlıklı beslenmeyi bir yaşam tarzı haline getirmemize katkı sağlayabilir.
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.