Hayatımızın her aşamasında kararlar alıyoruz. Bazen kişisel bazen işimizle bulunduğumuz konumla ilgili kararlar olabiliyor. Ama neticede bir karar veriyoruz. Nasıl karar vereceğimize karar vermek ise her zaman kolay olmayabiliyor.
Yaşam boyu süren bir olgu, karar vermek…
Prof. Dr. Halil Savaş, AKRA’da katıldığı bir programda, kritik analitik düşünme bakış açısıyla karar verme sürecine ilişkin bilgiler aktardı:
Gündelik hayatımızdan iş hayatımıza, küçük yaşlardan ileri yaşlara kadar hayatımızın hemen her anında çok değişik kararlar veriyoruz. Vermiş olduğumuz kararların bir kısmının uygulama safhasına geçiriyor, bir kısmını ise bir süre sonra terk ediyoruz. İster uygulamaya geçirelim istersek yarı yolda vazgeçtiğimiz kararlar olsun, bu kararlar sonuçta kısa ya da uzun süreli etkileriyle hayatımızı şekillendiriyor.
Bazen oluyor ki yıllarca önce vermiş olduğumuz bir karar bizi ömür boyu mutlu ederken bazen de verdiğimiz bir kararın yıllarca faturasını ödemek durumunda kalıyoruz. Bazen oluyor ki çok kolay karar veriyor, bazen de günlerce bir konu üzerinde de düşünüp yine de karara varamadığımız oluyor. Bazen kendimizle ilgili bazen bir grupla ilgili, bazen de milyonları ilgilendiren kararlar alınabiliyor.
O halde aslında hayatımızın hemen hemen her anını ilgilendiren çok boyutlu bir konu olan karar verme konusunda doğru kararlar almak istiyoruz.
Peki bu kararları alabilmek için yeterli bilgiye sahip miyiz? Yoksa hayatımızı rastgele, acele verdiğimiz kararlarla mı şekillendiriyoruz?
En azından doğru ve sağlıklı bir karar verebilmek için yeterince çaba gösteriyor muyuz? Karar verirken sebepleri, sonuçlarını öngörmeye çalışıyor muyuz? Verdiğimiz kararın arkasında durabiliyor muyuz? Kararımızı sonuna kadar savunabiliyor muyuz veya sonuna kadar götürebiliyor muyuz?
Kısacası karar verirken kararımızın farkında mıyız?
Karar verme sürecimiz ne kadar sağlıklı olursa veya ortaya çıkan konu ya da problemle ilgili kararı verirken gerekli araştırma, incelemeleri yaptıktan sonra gerekli olan verileri topladıktan sonra karar verirsek elbette ki kararlarımız daha sağlıklı ve daha doğru olacaktır.
Kararı verme analizinde ne tür temel kavramlardan istifade etmek gerekir?
Bir defa problem ya da karar konusu ne olursa olsun mutlaka bir karar vericinin olması gerekiyor.
Karar verici mevcut karar seçeneklerinden birini tercih eden bir kişi olabilir, grup olabilir. Karar vericinin özellikleri de önemli bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Yani kararı veren kişi çok sayıda çevresel faktörün yanında psikolojik ve biyolojik özelliklerin etkisi altındadır. Karar vericinin kötümser olması, iyimser olması, sinirli olması bütün bunlar kararı etkiler. Dolayısıyla karar vericinin özellikleri de ulaşacağı sonuçlar da bu bağlamda büyük önem taşıyor.
Bir diğer temel kavram, karar ölçütü; karar verici veya yöneticinin seçimini oluşturmada kullandığı model veya değerlendirme sistemidir. Örneğin yatırım yaparken amacımız yatırımın kârını maksimum düzeye çıkarmak olabilir. Veyahut da maliyetlerle ilgili konuda bir karar vereceksek minimum maliyeti veren seçeneği seçme yoluna gideriz.
Diğer kavram ise stratejiler, seçenekler, olaylar ve doğa koşullarıdır. Doğa koşulları ise bizim kontrolümüz altında olmayan ama kararımızı etkileyen faktörlerdir.
Örneğin bir araç almak istersek, bu aracın modelleri seçenek; fiyatı, yakıt tüketimi ise diğer koşullar arasınadır ve kararımızı etkileyecektir. Bunlar kontrolümüz altında olmayan olaylardır.
Bir diğer temel kavram olarak, sonuç ve geri ödeme var. Bu da seçenekler ve doğa koşulları altında ortaya çıkacak olan sonucu ifade edebilir. Bu parasal bir değer olabilir, kazanç olabilir, maliyet olabilir veya ortaya çıkan sonuç olabilir. Buna da geri ödeme diyoruz.
Dolayısıyla biz bilimsel bir karar verirken seçeneklerimizi, seçeneklerimizi etkileyen faktörleri ve bunların sonuçlarını mutlaka en azından bir tablo halinde ya da bir liste halinde ifade etmemiz gerekiyor. Bu tablonun tamamına da karar vermede ödemeler maddesi adını veriyoruz. Aslında temel kavramlarımızı bu şekilde kısaca özetlemek mümkün.
İşletme açısından ödemeler maddesi dediğimiz şeyleri sosyal hayatta bize sosyal maliyeti diye de maliyet ifade edebiliriz. Mesela yatırımcı dedi ki yatırım seçenekleri var. Bu yatırımı etkileyen faktörler var.
Sosyal olaylarda da yani çok sayıda faktör bizim kararımızı etkiler.
Mesela çocuğumuz var bu çocuğumuzu bir okula kaydettirmek istiyoruz. Diyelim ki çevremize yakın olan üç beş tane okul var. Bunlardan hangisini seçelim? Bunlar bizim kararımızdaki seçeneklerdir. Ama bu seçeneğimizi etkileyecek olan mesela oradaki öğretmenlerin bilgi donanımı veya okulun fiziksel koşulları veya derslerin yarım gün olması, tam gün olması… Bunlar da bizim kararımızı etkileyecek olan koşullardır.
Biz bu koşulların kontrol etme gücüne sahip değiliz. Ne yapabiliriz? Sadece tercihimizi kullanma yönünde bir karar verebiliriz. Ama bu tercihimize bağlı olarak yani A okulunu seçtiğimiz zaman oradaki fiziksel yapı öğretmenlerin durumu, vesaire bütün bunlara bağlı olarak ortaya çıkacak bir sonuç vardır. Yani çocuğumuz bazı bilgileri kazanacak veya bir takım işte sosyal değerleri kazanacak. Bunlar ortaya çıkan sonuçlar. Yani işletme anlamında aslında parasal değerler olarak bakılabilir.
Tabii kişisel kararlarda, verdiğimiz kararın sonucuna, sonuçta kişi olarak sadece biz katlanırız ama grup kararı söz konusuysa grubun tamamı bundan etkilenecektir. Eğer bir ülke ya da devletin aldığı kararlar varsa o zaman ülke içerisinde veya dışında bunun çok değişik etkileri olacaktır.
Dolayısıyla kararın boyutları aslında ilgili tarafların veya kişilerin sayısına göre büyük ölçüde değişiklik gösterebiliyor. Kararın boyutları bu şekilde farklılık gösterdiği gibi aslında kararın mahiyeti de yani kararın konusu da belki bir farklı durumu ortaya çıkarabilir.
Bizim birey olarak veya bir aile reisi olarak aldığımız birtakım kararlar bizim bu dünyamızı değil belki ahiret hayatımızı da etkileyebilir.
Süreci bu dünya ve bu dünyanın ötesi olarak düşünebilirsek eğer hayat ve hayat ötesi şeklinde bir plan yapıyorsak ve tercihler yapıyorsak, kararlar alıyorsak belki alacağımız kararlar hayat ötesini de etkileyebilecek şeyler olacaktır inanan insanlar açısından.
Başarılı, doğru, sağlıklı bir karar verme sürecinin adımları nelerdir?
Karar vermek aslında karşımıza çıkan bir problemi çözmek demektir. Tabii her problemi ya da karşılaştığımız her durumu, bir karar problemi olarak nitelendirmiyoruz.
Bir karar probleminin var olabilmesi için birtakım koşullar gerekiyor:
Seçenek. Her konuda karar vermemiz gerekmiyor, karşılaştığınız tek bir seçenek var ise o seçeneği mecburen tercih etmek zorundayız.
Karar mercii. Problemle ilgili karar vermek isteyen en az bir kişinin veya grubun olması gerekir.
Amaç. Karar verecek kişinin ulaşmak istediği bir veya birden fazla amacın var olması gerekiyor.
Alternatif. Karar verecek için birden fazla seçenek çözüm yolunun olması gerekiyor. Alternatif karar seçeneklerimizin sonuçları birbirine eşit olmamalı. Sonuçları birbirine eşit olduğu zamanda tek seçeneğimiz var demektir.
Tereddütsüzlük. Hangi alternatifin seçileceği konusunda bir tereddüt, seçeneklerden hangisini seçeceğimize karar verdiysek, bu konuda da aslında bir karar problemimiz yok demektir. Çünkü verilmiş bir karar varsa zaten böyle bir problemi yaşamayız.
Doğru kararlar verebilmenin 10 kritik yolu
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.