Tüm canlılarda olduğu gibi biz insanların da birer biyoritmi var. Kişiye özel bu ritim 24 saatlik bir döngü içinde kendini tekrar ediyor. Sirkadiyen ritim ya da biyolojik saat isimlerini alıyor.
Göz retinamıza düşen güneş ışınları buradaki alıcıları etkileyerek beynimizdeki ilgili sinirlerin uyarılmasını sağlıyor. Sonrasında melatonin ve büyüme faktörü gibi süreçler, uyku-uyanıklık döngüsü gibi bilinç düzeyi değişiklikleri, öğrenme ve hafıza süreçleri düzenleniyor.
Yapılan güncel bir araştırma cilt hücrelerimizin yaralanma gibi hasarlara verdiği tepkinin de iç saatimize göre değiştiğini gösteriyor. Gündüz oluşan yaralar geceye göre daha hızla iyileşebiliyor.
İyileşmede yeni aktör: Zamanlama
Kötü bir sıyrığın panzehiri genellikle oldukça basit bir reçetedir: antibiyotik kremler, bandajlar ve zaman. Söz konusu çalışmaya göre yaranın zamanlaması da oldukça önemli. Ciltte oluşan yaraların kapanmasına yardımcı olan deri hücreleri, sirkadiyen saatimizin işleyişi sayesinde gündüzleri geceye göre daha hızlı çalışıyor. Bu bulgu, hastaların günün doğru saatinde ameliyat olmaları halinde yaralanmalardan daha çabuk kurtulabileceklerini gösteriyor.
Biyologlar ve sinirbilimciler uzun zamandır vücudun zaman tutucusunun, yani sirkadiyen saatimizin sadece beyinde bulunduğunu düşünüyorlardı. Ancak son araştırmalar, akciğerler ve karaciğer de dahil olmak üzere vücudun diğer bölgelerindeki hücrelerin de kendi zamanlarını tuttuğunu gösterdi. Diğer hücreler dışarıdan hatırlatıcılara ihtiyaç duyarken, bu hücrelerin kendi 24 saatlik programlarını sürdürüyor olmaları hayret verici.
Araştırma adımları
Araştırma lideri “Hücre birbirinden sadece 8 saat arayla, farklı bir sirkadiyen fazda yaralandığında, gündüz yaralananların havalandığını ve gece olanın sürüklendiğini gözle görebilirsiniz” diyor.
Ekip, diğer şeylerin yanı sıra bir yaralanmanın meydana geldiği günün saatini de kaydeden veritabanından elde edilen verileri incelediklerinde, gece meydana gelen yanıkların iyileşmesinin gündüz meydana gelen yanıklara kıyasla ortalama 11 gün daha uzun sürdüğünü gördüler. Bulgular bilim insanlarına göre oldukça aydınlatıcı. “Yara iyileşmesi günler sürse de sirkadiyen saatin sürecin farklı yönlerini optimize etmek için hala kullanılıyor olması etkileyici.”
İyileşmenin etkin adımı: Varoluşsal döngümüze odaklanmak
Araştırma ekibi lideri, varoluşsal olarak gündüzleri uyanık, geceleri uykuda olmaya meyilli olan biyolojik ritmimiz içinde vücutlarımızın gündüzleri etkilere daha hızlı tepki vermeye hazır olduğunu belirtiyor. Araştırma sonuçları daha fazla klinik çalışma ile desteklendiği takdirde insanların ameliyat saatlerini kişisel sirkadiyen ritimlerine göre planlayarak daha çabuk iyileşmelerine yardımcı olabileceğini, sabahçıl olarak tanımlanan sabah kuşları için daha erken, akşamcıl olarak tanımlanan gece kuşları için daha geç olabileceğini düşünüyor.