Diş sıkma ve gıcırdatma, tıbbi adıyla bruksizm, günümüzde giderek daha fazla kişiyi etkileyen ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir durum haline geldi. Hatta botoks uygulamaları da ağız ve çene sağlığını etkileyebiliyor.
Ağız Diş ve Çene Cerrahi Uzmanı Dr. Mehmed Zahid Baş, brusksizmin nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında AKRA’ya önemli açıklamalarda bulundu.
Bruksizm, Uyku halinde, dişleri sıkma, gıcırdatma, uyanıldığında şakaklarda, boyun, çene, yüz bölgesinde kasların ağrısıyla kendini gösteriyor.
Stres başlıca sebep
Stresin doğru şekilde yönetilememesi, başarısız stres kontrolü ve duygusal baskılar, diş sıkma ve gıcırdatma problemlerinin başlıca sebepleri arasında yer alıyor. Ayrıca, bu durum uyku bozuklukları, yeme bozuklukları ve davranışsal sorunlarla da sıklıkla ilişkilendiriliyor.
Multidisipliner yaklaşım
Bruksizm tedavisinde sadece diş hekimlerinin değil, farklı disiplinlerden uzmanların bir arada çalışması gerektiğini belirten Dr. Baş, "Tedavi sürecinde diş hekimleri, tıp hekimleri, holistik tıp uzmanları ve holistik diş hekimlerinin iş birliği oldukça önemli. Multidisipliner bir yaklaşım, hastalığın kök nedenine inerek daha kalıcı çözümler sunuyor" ifadelerini kullandı.
Botoks tedavisine dikkat!
Son yıllarda popüler hale gelen botoks uygulamaları hakkında da uyarılarda bulunan Baş, şunları söyledi:
“Bruksizm rahatsızlığında biz çene yüz bölgesinde kasların ideal kasılmasını hedefliyoruz ama botoks uygulamasıyla tabi caizse kaslara ‘kasılma’ deniliyor. Botoks, geçici bir çözüm sunuyor ve etkisi azaldığında bazı hastalarda kas kasılmaları daha da şiddetlenebiliyor. Bu nedenle botoks, ana tedavi yöntemi olarak görülmemeli, altta yatan nedenlerin çözümü öncelikli olmalıdır."
Yaşam tarzı değişiklikleri öneriliyor
Bruksizmle mücadelede yaşam tarzı değişikliklerinin önemine vurgu yapılırken uzmanlar, uyku düzeninin sağlanması, stres yönetimi, sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve gevşeme teknikleriyle bu süreçte hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabileceğini vurguluyor.
Bruksizm ihmal edilmemesi gereken bir sağlık sorunu ve erken müdahale hastalığın ilerlemesini önlemede kritik rol oynuyor. Tedavi sürecinde bireysel ve disiplinler arası bir yaklaşımın benimsenmesi, hastaların yaşam kalitesini artırmak için en etkili yöntem olarak öne çıkıyor.