Son günlerde Karadeniz’in kıyı illerinden gelen dikkat çekici bir haber var: fındık bahçelerinde, meyve ağaçlarında ve hatta evlerin duvar diplerinde dolaşan küçük kahverengi böcekler… Halk arasında “kokarca” olarak bilinen bu böcekler, son haftalarda hem üreticileri hem de çevre halkını endişelendiriyor.
Ancak bu böcekler aslında çok yeni değil; Karadeniz’deki varlıkları 7-8 yıl öncesine dayanıyor ve şimdi hızla çoğalarak ciddi bir ekolojik ve ekonomik sorun haline geliyor.
Kokarca Böceği Nedir?
Kokarca, anavatanı Doğu Asya olan bir böcek türü. Kahverengi zırhlı görünümleri nedeniyle “kahverengi kokarca böceği” olarak da adlandırılıyor.
Tehdit altında kaldığında kötü koku yayan bu böcek, savunma mekanizması sayesinde doğada pek çok yırtıcıdan korunuyor.
Ergin bireyleri ortalama 1 ila 1,7 santimetre uzunluğunda. Hem bitkilerin yaprak, dal ve meyve kısımlarından besleniyor hem de uygun iklim koşullarında hızla çoğalabiliyor. Bir dişi kokarca tek sezonda binlerce yumurta bırakabiliyor, günde 30 kilometre yol katedebiliyor. Bu durum, özellikle tarımsal alanlarda kısa sürede geniş koloniler oluşmasına, istilalara yol açıyor.
Dünyada ve Türkiye’de Yayılışı
Kahverengi kokarca böceği, 1990’lı yıllardan itibaren bütün dünyada yayılmaya başlamıştır. Önce Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da görülmüş, ardından kısa sürede dünyanın birçok bölgesine yayılmıştır.

Karadeniz’de Kokarca Böceği İstilası
Türkiye’de ilk kez 2017 yılında Gürcistan’dan Artvin’e geldiği tespit edilen bu böcek, son yıllarda Karadeniz kıyı şeridi boyunca 500 rakıma kadar hızla çoğaldı.
2020’den itibaren Sakarya, Düzce, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun ve Zonguldak illerinde de görülmeye başlandı.
İklim koşullarının uygunluğu ve doğal düşmanlarının azlığı nedeniyle bu bölgede kalıcı hale geldi.
Neden Bu Kadar Arttılar?
Uzmanlara göre, Karadeniz’de kokarca böceklerinin sayısının hızla artmasının birkaç temel nedeni var.
İlk olarak, bu türün bölgeye geldikten sonra doğal düşmanlarının olmaması çoğalmalarına sebep olmuştur.
İkinci olarak, Karadeniz ikliminin nemli ve ılıman yapısı, böceğin yaşam döngüsüne son derece uygun.
Ayrıca kış aylarının daha sıcak geçmesi, böceğin kış uykusundan erken uyanmasına ve yılda birden fazla çoğalmasına yol açmakta.
Bölgedeki yoğun fındık tarımı da bu tür için bol ve sürekli bir besin kaynağı oluşturuyor.
Zararları Nelerdir?
■ Kokarca böcekleri tarım ürünleri üzerinde önemli zararlara yol açıyor.
■ Fındık, elma, armut, mısır, domates, biber gibi birçok üründe meyve ve yaprakların özsuyunu emiyor. Bu da ürünlerde deformasyon, leke, tat bozulması ve verim kaybına neden oluyor.
■ Türkiye’nin fındık üretiminde dünya lideri olduğu düşünüldüğünde, kokarca istilasının ekonomik etkileri oldukça büyük.
■ Fındık üreticileri bazı bölgelerde yüzde 20’ye varan kalite kayıpları olduğunu ve böcek bu hızla yayılırsa gelecek yıllarda kayıp oranlarının çok daha fazla artacağını bildiriyor.
■ Ayrıca, kış aylarında sıcak alanlara sığınan böcekler evlerin içine girerek rahatsız edici bir koku yayabiliyor.
■ Kokarca böceği insan sağlığına doğrudan zararlı olmasa da alerjik reaksiyonlara neden olabileceğine dair raporlar bulunmakta.
Faydaları Var mı?
Uzmanlara göre kokarca böceği ekosistemde bazı kuş ve böcekçil türler için besin kaynağı olabilir. Ancak genel olarak istilacı bir tür olduğu için bulunduğu çevrede doğal dengeyi bozabilir. Yerli türlerle rekabet eder, tarımsal zararlara yol açar ve ekonomik kayıplar oluşturur.
Dolayısıyla bu türün faydasından çok daha fazla zararları öne çıkmaktadır.
Mücadele Yöntemleri Neler?
Kokarca böcekleriyle mücadelede hem biyolojik hem de kimyasal yöntemler kullanılmakta.
■ Asya kökenli, başka böceklerin yumurtaları ile beslenen bir böcek türü olan “samuray arısı”, kokarca böceği yumurtalarını tüketmesi için doğaya salındı.
■ Popülasyonun izlenmesi, bilinçli ilaçlama yapılması ve halkın bilgilendirilmesi de önerilmekte.
■ Uzmanlar, evlerde görülen kokarcaların elle temas edilip ezilmemesi, bunun yerine elektrikli süpürgeyle toplanarak imha edilmesi gerektiğini vurgulamakta.
Kokarca böceği istilası, yalnızca bir tarım sorunu değil; aynı zamanda ekolojik dengeyi etkileyen bir çevre sorunu. Uzmanlara göre mücadele, yalnızca kimyasal ilaçlamaya dayandırılmamalı. Bilinçli üretim, biyolojik dengeyi koruma ve halkın farkındalığını artırma yönünde çalışmalar yapılmalı.
Karadeniz’de yaşayan vatandaşların, evlerinde ve bahçelerinde bu böcekle karşılaştıklarında panik yapmak yerine doğru yöntemleri uygulamaları büyük önem taşımakta. Erken tespit ve düzenli izleme sayesinde istilanın etkileri azaltılabilir.
Yine uzmanlara göre kokarca böceği ile mücadele bireysel çabalarla değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak bilinciyle başarıya ulaşabilir.