İndirim günlerinin sadece büyük indirimlerin olduğu bir alışveriş günü değil, aynı zamanda beynin karar mekanizmasını etkileyen psikolojik bir strateji olduğu belirtiliyor.
Uzmanlar, yoğun kampanya ve sınırlı süre baskısının beynin daha az bilgiyle daha hızlı karar vermesine neden olduğunu vurguluyor.
Normalde önemli bir ürün satın alırken fiyatı, özellikleri, yorumları ve bütçeyi karşılaştırıyoruz. Fakat zaman baskısı devreye girdiğinde beyin, “yeterli bilgi” eşiğini düşürüyor ve çok daha hızlı karar veriyoruz. Bilim insanları, indirimlerde kullanılan “stokta sadece 8 adet kaldı”, “12 kişi bunu sepetine ekledi” gibi ifadelerin rekabet duygusunu tetiklediğini, bunun da ürünü olduğundan daha değerli gösterdiğini vurguluyor.
Kısıtlılık hissi oluştukça beyin, ürünü kaçırma korkusuyla harekete geçiyor ve biz farkına bile varmadan dürtüsel alışveriş yapıyoruz.

Uzmanlara göre bu durum, psikolojide “hız–doğruluk dengesi” olarak bilinen etkinin sonucu. Hızlı karar verirken hata yapma olasılığı artıyor ve gerçek ihtiyaçlar yerine ani duygularla hareket ediliyor.
Araştırmacılar, indirim haftasında kullanılan geri sayım saatleri, “bugüne özel” etiketleri ve sınırlı stok mesajlarının yapay aciliyet hissi oluşturduğunu belirtiyor:
“Acele edince rasyonel düşünme geri plana düşüyor, ‘Gerçekten ihtiyacım var mı?’ sorusu yerine ‘Ya kaçırırsam?’ düşüncesi devreye giriyor.”
Kontrolü korumak için tüketicilere öneriler şöyle:
* Önceden plan yapın: İhtiyacınız olanları indirimden önce belirleyin.
* Bütçe belirleyin ve unutmayın: Gözünüzün önünde tutun.
* Satın almadan önce durup düşünün: Bir dakika bile yeter. Gerçekten ihtiyacım var mı?
* “Bu ürünü normal fiyata ister miydim?” diye sorun.
* İndirim olarak yansıtılan fiyatın gerçekten indirimli oluğ olmadığı kontrol edilmeli.