Tüm dünyayı endişelendiren arı kayıplarıyla ilgili uluslararası araştırmaya göre 2011’de Türkiye’de ortalama arı kaybı yüzde 25 oldu...
Bal arılarında, 2006’dan bu yana görülen koloni kayıpları ve özellikle ABD’de ortaya çıkan “koloni çöküş sendromu” olgusu dünyayı kaygılandırmaya devam ediyor.
Kayıpların kapsamıyla ilgili bugüne kadar süregelen bilgileri sistemleştirmek için Avrupa, Kuzey Amerika, Çin, İsrail ve Türkiye’de yapılan sistematik araştırmaların sonuçları, ilk kez “Journal of Apicultural Research” adlı uluslararası dergide yayımlandı. COLOSS sonuçlarına göre; Avrupa’daki ortalama bal arısı kayıpları, 2008-2009 kışında yüzde 7-22, 2009-2010 kışında ise yüzde 7-30 arasında değişim gösterdi. Çalışmaya katılan tüm ülkeler için 2009-2010 döneminde yaşanan kış kayıplarının, 2008-2009 dönemindeki kış kayıplarından çok daha fazla olması önemli bir bulgu olarak kaydedildi. Birbirini izleyen 5 sene boyunca ABD’deki kış kayıplarının yüzde 30 civarında olduğu kaydedildi. Anket katılımcılarının, 2010-2011 kışında ortalama olarak kolonilerinin yüzde 38.4’ünü kaybettikleri bildirildi. ABD’de ise koloni kayıplarının toplamı ise yüzde 29 çıktı.
Kayıplar artıyor
Çalışmanın Türkiye ayağı ise TÜBİTAK ve Türkiye Arı Yetiştiriciler Birliğinin katkılarıyla gerçekleşti. Türkiye’de 2009 yılında ortalama kayıp yüzde 15, 2010 yılında yüzde 22, 2011 yılında ise yüzde 25 civarında oldu. Konuya ilişkin çalışmayı yorumlayan ODTÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Kence, “Bu kayıpların önemli nedenleri arasında, son 5-10 yılda arı kolonilerini etkileyen nosema cerenae, İsrail akut paraliz virüsü gibi patojen ve virüsler, pestisitlerin hoyratça kullanımı ve kötü beslenme gibi nedenler bulunmaktadır. Bu nedenlerin önceden belirleyip bunların üzerine gitmek en uygun çözüm olacaktır.Bal arılarının ekonomik önemi sadece ürettikleri bal ile ilgili değildir. Çiçekleri tozlaştırarak, bitkilerin verimini artırmadaki ekonomik katkıları, bal üretiminden gelen ekonomik katkıların en az 100 katıdır. Öyle ki yediğimiz üç lokmadan biri arılara bağlıdır. İşte bu nedenle dünya, arı kayıpları konusunda kaygı duyuyor ve bunları önlemeye çalışıyor.”
MİLLİYET