Doç. Dr. Süleyman Ersoy, yaptığı konuşmada geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın en sık tercih edilen uygulamalarından kupa tedavisinin (hacamat) koruyucu hekimlikteki önemine dikkat çekti.
Ersoy, tarihi 4000 yıl öncesine uzanan kupa tedavisinin, günümüzde yeniden bilimsel bir zemine oturduğunu vurguladı. Kupa tedavisinin yalnızca hastalanınca değil, bağışıklığı desteklemek ve hastalık riskini azaltmak için de uygulandığını belirten Ersoy, yöntemin kan dolaşımını düzenleyerek toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olduğunu söyledi: “Bu sayede kişi daha zinde hale gelir ve birçok hastalığa karşı direnç kazanır. Koruyucu hekimlik kapsamında güvenle önerebileceğimiz geleneksel uygulamalardan biridir. Kupa tedavisi özellikle migren, boyun, sırt ve bel ağrılarında etkili. Kronik ağrılarda hastalar bazen ilaç tedavilerinden yeterli faydayı göremiyor. Kupa tedavisiyle üç ila sekiz seans sonunda uzun süreli rahatlama elde edilebiliyor.”
Kupa tedavisinin diğer faydaları ise şöyle:
■ Bağışıklığı güçlendiriyor.
■ Kan dolaşımını düzenliyor.
■ Toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı oluyor.
■ Ağrılarda belirgin azalma sağlıyor.
■ Yüksek kolesterol ile tansiyon ve diyabette de destek tedavi olarak kullanılabiliyor.
Kupa tedavisinin mutlaka onaylı merkezlerde, sertifikalı hekimler tarafından yapılması gerektiğini belirten Dr. Süleyman Ersoy, “Hijyenik olmayan ortamlarda enfeksiyon ve bulaşıcı hastalık riski artırıyor. Tek kullanımlık steril kupalarla çalışıyoruz. Kupa tedavisinin faydaları bilimsel olarak kanıtlanmış olsa da, doğru ellerde yapılmadığında olumsuz sonuçlar doğurabilir.“ Dedi.