07.Peygamber Efendimizin Çeşitli Özellikleri

Kıymetli dinleyenler, Peygamber (s.a.v) Efendimizin özelliklerinden bahsettiğimi yeni bir bölümde daha birlikteyiz.          

Peygamber (s.a.v) Efendimiz akşamları hanımları ile birlikte oturur, onlara hem dini bilgiler öğretir hem de anlattığı hikâyelerle hoşça vakit geçirmelerini sağlardı. Akşamları sâlih kimselerle faydalı sohbetler yaparak oturmak veya ev halkı ile yatsı namazından sonra gereksiz konuşmalar yaparak uykusuz kalmayacak şekilde bir araya gelip sohbet etmek, dini bir kitap okunması alışkanlıklarının onları birbirlerine daha çok yaklaştırıp ve kaynaştıracağı için tavsiye edilmiştir.

Server-i Enbiya (s.a.v) Efendimiz, küçük ölüm olan uykudan uyandıktan sonra şöyle dua ederdi: “Bizi öldükten sonra dirilten Allah’a hamdolsun. Bizi yeniden diriltip huzurunda toplayacak olan da O dur.” Bera İbni Azib’in (r. a) şahsında bize yatağa yatışımızı şöyle öğretiyor: “Yatacağın zaman, namaz abdesti gibi abdest al, sonra sağ yanına yat. Ardından sana öğrettiğim yatak duasını oku, bu duadan sonra da artık dünya kelamı etme.” Uyku küçük ölümdür. Uyuruz ama bir daha uyanamayabiliriz. Kendimizi uykunun kollarına bırakırken, bizi yaratan ve bir gün yeniden diriltip huzuruna çıkaracak olan Rabbimize sığınmalı, öğrendiğimiz dualardan okuyarak imanımızı tazelemeliyiz.    

Hz. Aişe (r. anha) validemiz şöyle anlatıyordu: “Peygamber (s.a.v) Efendimiz her gece yatağa girdiği zaman İhlas, Felak ve Nas surelerini okuyarak avuçlarına üfler ve başından, yüzünden ve vücudunun ön tarafından başlayarak bütün bedeninin ulaşabildiği her yerine sürerdi.” Hasta olan kimse bu üç sureyi kendi başına okuyup ellerini bütün vücuduna süremiyorsa eşi veya bir başkası bunu yapabilir. Enes (r. a) tan rivayete göre Resul-i Ekrem (s.a.v) yatağına girdiği zaman okuduğu bir başka duası da şöyleydi: “Bizi yedirip içiren, bizi her türlü tehlikeden koruyan, ev verip barındıran Allah (c.c)’a hamd olsun. Kendisini tehlikelerden koruyup barındıranı olmayan niceleri var.”

Hz. Aişe (r. anha) anlatıyor: “Allah Resulü çoğu zaman yatsı namazını kılınca yatıp uyur, gecenin son üçte birine doğru kalkar, istediği kadar namaz kılardı. Seher vakti girince de vitir namazını eda ederdi. Ardından dinlenmek için yatağa girerdi. Sabah namazının sünnetini evde kıldıktan sonra namazı kıldırmak üzere mescide giderdi.” Teheccüd namazının önemini ümmetine belirtmek için Resulullah (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurmuştur. “Geceleyin kalkıp namaz kılan, karısını da kaldıran, kalkmazsa yüzüne su serperek uyandıran kimseye Allah rahmetiyle muamele etsin. Aynı şekilde geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, uyanmazsa yüzüne su serperek uykusunu kaçıran kadına da Allah merhamet etsin.”      

Resulü Zişan (s.a.v) Efendimiz ikişer rekâttan on rekât teheccüd namazı kıldıktan sonra vitir namazını eda ederek o geceki ibadetini bitirmiş olurdu. Kıldığı ikişer rekât namaza kısa surelerle başlar, kısa surelerle bitirirdi. Orta kısımda kalan rekâtlarda ise uzun sureler okurdu.

Bir sonraki programımızda buluşmak dileğiyle hoşça kalınız.