Kıymetli dinleyenler, yeni bir bölümde daha birlikteyiz.
Önce selam, sonra kelam demiş atalarımız…En güzel kelamla başlıyoruz…
Peygamber (s.a.v) Efendimiz şahsına yapılan hakaretten dolayı kimseden intikam almaz, Allah (c.c) ‘ın haram kıldığı bir şeyi yapanı ise hiç affetmez, gerektiği şekilde cezalandırırdı. Ashabını her zaman gözetir, onları kendilerine zarar verebilecek kimselere karşı uyarır, huysuz ve ağzı bozuk kimselerin sivri dillerinden, verecekleri maddi ve manevi zararlardan korumak için onları idare ederdi. Şerrinden ve başkalarına zarar vermesinden korkulan kimseler hakkında Müslümanları uyarmak, onlara karşı uyanık olamaya davet etmek, açıkçası fasık, etrafına şer saçabilecek olanları Müslümanlara tanıtmak amacıyla onları özellikleriyle anmanın gıybet sayılmayacağı belirtilmektedir.
Resulü Ekrem (s.a.v) Efendimiz güzel huylu bir insandı. Bu sebeple meclisinde bulunanlara karşı güler yüz gösterir, son derece anlayışlı davranır, hiç kimseye bağırıp çağırmaz, çirkin söz söylemez, kimseyi ayıplamaz, kimsenin ayıbını araştırmaz, hoşlanmadığı şeyi görmezden gelirdi. Kusurlu ve kaba saba olsalar da insanlara karşı sabırlı, bağışlayıcı, şefkatli ve merhametliydi. İhtiyaç sahiplerinin bulunup kendisine bildirilmesini ister, ondan bir istekte bulunan kimse, istediğim şeyi bana veremeyecek diye ümitsizliğe kapılmazdı. Çekişmekten, çok konuşmaktan, kendisini ilgilendirmeyen şeylerle meşgul olmaktan hep uzak dururdu. Fahr-i Alem (s.a.v) Efendimiz konuşmaya başlayınca, yanında bulunanlar, başlarında birer kuş varmış da onu ürkütmekten korkuyorlar gibi başları önde onu dinler, ancak o susunca konuşurlardı. Huzurunda uygun olmayan şekilde konuşanı önce uyarır, uyarısına kulak vermiyorsa, oradan kalkıp giderdi.
Peygamber (s.a.v) Efendimiz dünyanın en cömert insanıydı. Kendisinden bir şey istendiği zaman elinde varsa verirdi, yoksa daha sonra vereceğini vaat ederdi. O’nun hedefi insanları İslamiyet’e kazanmaktı. Bir defasında kendisinden birkaç koyun istenen birine koca bir sürüyü vermesi de bunun örneklerinden biriydi.
Ramazan ayı cömertlik ayıdır. Peygamber (s.a.v) Efendimiz bu mübarek ayda diğer aylarla kıyaslanamayacak derecede cömert olurdu. Kur’an-ı Kerimi iyice pekiştirecek şekilde her gün Cebrail (a. s) ile birbirlerine karşılıklı olarak okuyorlardı. Yarın endişesi taşımaz, şu da yarına kalsın diye düşünmez, Allah (c. c) ‘ın verdiği ile yetinirdi. İnsanların ihtiyaçlarını karşılamaktan memnun olur, aksi yönde teklif ve telkinlerden hoşlanmaz, hediyeleşmenin güzellik içerdiğinden hediyeleri kabul eder, kendisi de daha kıymetli bir hediye ile karşılık verirdi.
Son Peygamber Hz.Muhammed Mustafa’ya salat ve selam ederek programımızı sonlandırıyoruz. Bir sonraki programımızda buluşmak dileğiyle hoşça kalınız.