Bizim dedelerimiz Orta Asya’da iken; Tibet yaylalarından Hindistan’a doğru, Hint dinlerini tanıdılar. Hintlilerin Budizm, Brahmanizm vesaire, çeşit çeşit inançlarını tanıdılar. Çin’in Pekin şehrini baş şehir yapıp oralara hükümdarlık edip hâkim oldukları zamanlardan Çin’in inançlarına sahip oldular, onları öğrendiler, biliyorlar. Zaten kendi bulundukları mıntıkalarındaki, çeşit çeşit batıl inançların içinde idiler.
İran’a geldikleri zaman zerdüştlik nedir ateşperestlik nedir, onu gördüler. Seneviyye dediğimiz, nur ve zulmetin mücadelesine inanan, yezdan ehrimen diye iki tanrı kabul eden, düalist dinleri gördüler.
Hazar Türkleri, o tarafa doğru Hz. İbrahim zamanında yayılmış olan Yahudiliği tanıdılar, Hristiyanlığı tanıdılar; hepsini biliyorlardı, hepsini incelediler. Hepsi gözlerinin önündeyken, en doğru inanca sahip olup, Allah'ın rızasını kazanmanın yolunu arayıp; hayatlarını öyle tanzim ettiler. En pak itikada sahip oldular. Ehl-i sünnet vel-cemaat, sünnet-i seniyye-i nebeviyyeye yapışmak ve sevâdı azamı müslimine tâbi olmak yoluyla, hak yolda devam ettiler.
Edebe çok riayet ettiler, merhamete çok önem verdiler, kalp temizliğine fevkalade riayet ettiler. "Kalp yıkmanın, Kâbe’yi yıkmak gibi günah olduğu" duygusunu kitaplarda yaza yaza iyice perçinleştirdiler. İnsanların gönlünü hoş etmenin, hizmet etmenin, ikram etmenin sevabını gönüllere iyice yerleştirdiler. Dağ başlarında tekkeler yaptılar, gelen geçene bedava yiyecekler verdiler, insanları bedava misafir ettiler. Misafir etmek için birbirleriyle yarıştılar, rekabet ettiler. Bir misafirin bineğini, birisi bir taraftan tuttu birisi diğer taraftan tuttu; "Yok bu bizim tekkeye gelecek, biz ikram edeceğiz, önce ben gördüm." diye münakaşa ettiler. Rabbimizin rızasını kazanmak için, neler güzelse onları seçe seçe, en güzellerini yapa yapa yetiştiler. Bize de onu öğrettiler.
Osmanlı deyince, yabana atmamak lazım; derya gibi insanlar, dünya tecrübesine sahip insanlar. Onun için bir insanın, onlara itiraz edeceği zaman yedi kere, dokuz kere yutkunması lazım. Dediklerini anlayabilmek için 10-15 fırın ekmek yemesi lazım.