İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
Akşam20:40 Yatsı22:29 İmsak03:28 Güneş05:25 İşrak06:10 Öğle13:08 İkindi17:07
Hava - Hava durumuAçık 23°C Nem %60
Türkçe
10 Zilhicce 1446 6 Haziran 2025 Cuma
10 Zilhicce 1446
İMSAK GÜNEŞ İŞRAK ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI
03:28 05:25 06:10 13:08 17:07 20:40 22:29
Giriş Yap

10.09.1994 - Hamdûn el-Kassâr B

Tasavvuf Sohbetleri

Eûzu billâhi mine’ş-şeydânirracîm. Bismillâhi’r-rahmâni’r-rahîm

El-Hamdulillâhi rabbi'l-âlemîne hamden kesîran dayyiben mübâreken fîh. Kemâ yenbeğî li-celâli vechihî ve li-azîmi suldânih.

Ve's-salâtu ve's-selâmu alâ seyyidinâ ve senedinâ ve mededinâ Muhammedini'l Mustafa. Ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi ihsânin ilâ yevmi'l cezâ

Emmâ ba'd:

Aziz ve muhterem ve sevgili kardeşlerim!

Çok kıymetli bir âlimin; Ebû Abdirrahman es-Sülemî'nin -rahmetullâhi aleyh ve kaddesallâhu rûhahû- yazmış olduğu çok değerli, mümtaz bir kitap olan Tabakâtu's-sûfiyye’sini okuyoruz. Yani tasavvuf büyüklerinin hayatlarını ve mübarek fikirlerini toplamış, böyle bir eser meydana getirmiş bu büyük âlim. Ve bu eseri çok kıymetli bir Mısırlı profesör de çok güzel dipnotlar, ilaveler, açıklamalar yaparak neşre hazırlamış. Bu Türk dilimize henüz tercüme edilmemiş bir kaynak eser olduğu için; tasavvuf konusunda en salahiyetli, en meşhur, en büyük, en kıymetli şahısların sözlerini ve fikirlerini buradan öğrenebiliriz diye bu kitabı okuyoruz.

Semi'tü Muhammede'bne Ahmed el-Ferra', yekûlü: Semi'tü Abdallahi'bne Muhammedi'bni Münâzil yekûlü: Süile Hamdûn el-Kassâr.

Müellif, Muhammed b. Ahmed el-Ferrâ'dan duyduğunu söylüyor. Bu meşhur bir sûfîdir, Nişâburludur. Abdullah b. Mübarek'le bulunmuş. 370 senesinde vefat etmiş.

O, Abdullah b. Muhammed b. Münâzil'den duymuş. Bu, Hamdûn'un en iyi talebesiydi. O en iyi talebe söylüyor:

Süile Hamdûnü'l-Kassâru: Metâ yecûzü li'r-racülü en yetekelleme ale'n-nâs. "Hamdûn-u Kassâr'a sormuşlar: 'Bir kimse ne zaman insanlara konuşma yapabilir; bir insanın konuşma yapması ne zaman caiz olur?'"

Niye bu soruyu soruyorlar?

O devirde herkes ileri geri konuşmazdı. Herkes kendi kusuruna bakardı, kendisiyle meşgul olurdu. Bu işin ehli vardı, çok büyük âlimler vardı; konuşan konuşurdu, o seviyeye gelmeyen de haddini bilirdi, dinlerdi, otururdu.

Böyle bir ortamda bir edep var; bilen konuşuyor, bilgisi tam olmayan susuyor, dinliyor. Âlimlere hürmet var. Büyük âlimler de ortada zaten, derya gibi insanlar mevcut.

Bu durumda tabi herkes konuşmadığı için, konuşamadığı için konuşsa da yalan söylediği zaman kırk yerden, yanlış söylediği zaman elli yerden "Bu olmadı." diye söylerler. Mahcup da olur tabi; konuşamaz da..

Tereciye tere satılmaz. Olgun bir topluluğa cahil bir insan kalkıp da yalan yanlış şey söylerse; "Otur yerine! Sen daha bir şey bilmiyorsun." derler.

Hamdûn-u Kassâr'a, "Böyle bir ortamda böyle bir edep varken, insanlara konuşma ne zaman caiz olur? Konuşma hakkı ne zaman doğar, bir insanın ne zaman konuşması gerekir?" diye soruyorlar.

Tabi tasavvufta sükût da önemlidir. Hadîs-i şerîflerde de geçiyor; bunu bilin. İlk defa duyduğu zaman insan hayret eder. Ben de hayret etmiş bir insan olarak, hissetmiş bir insan olarak söylüyorum.

“Biliyor musunuz ki İslâm'da sükût da ibadettir.”

“Neden?”

O da güzel bir şey. Cahil bir insanın konuşmasından, günah söylemesinden, mâlâyâni konuşmasından, susması daha iyidir. Hele sükûtu, tefekkür sebebi ile olursa -bir şeyler düşünüyor, ondan susuyor- çok büyük sevap da olur.

Sükût ibadettir.

Yerli yerinde konuşacak, gerekmediği zaman sükût edecek, ileri geri konuşmayacak, mâlâyâni dediğimiz boş konuşmalar yapmayacak. O, hadîs-i şerîflerde vardır.

Tasavvufta da sükût vardır; susmasını, dinlemesini bilecek.

Hocamız'la biz bazı meclislere giderdik; büyük zâtların toplantılarına, misafirleri çok olan insanların evlerine giderdik. Bazen büyük şahıslar hiç konuşmazlar, şöyle başlarını eğerler, dururlar.

Sükût, o da bir şey. O zaman mürid de sükût edecek, ses çıkarmayacak, bir şey söylerse dinleyecek, kendisi -böyle pattadak- konuşmayacak.

Sahâbe-i kirâm da öyleydi. Peygamber Efendimiz'in zamanında, sahâbe-i kirâm da çok konuşmazlardı, çok şey sormazlardı.

Hatta derlerdi ki; "Taşradan, kabilelerden, çölden biraz bilmeyen cahil insanlar gelse de pat diye bir şeyler sorsa da Rasûlullah onlara cevap verirken biz de bir şeyler dinlesek."

Başkasının sormasını da beklerlerdi. Ama konuşmazlardı.

Demek ki sükût önemli bir ibadet. Konuşmayı da yeri geldiği zaman yapmak lazım.

"Ne zaman konuşulacak?" diye soruyor.

Bakın cevabı nasıl?

İzâ teayyene aleyhi edâu fardın min ferâidi'llâhi teâlâ fî ilmihî, ev hâfe helâke insânin fî bid'atin, yercû en yünciyehu'llâhu teâlâ minhâ bi-ilmihi.

Çok güzel bir cevap veriyor.

“Bir insanın diğer insanlara, halka, ne zaman konuşması caiz olur?”

“Şu zamanda”:

İzâ teayyene aleyhi edâu fardın min ferâidi'llâhi teâlâ fî ilmihi. "Kendi bilgisine göre, Allah'ın farzlarından bir farzın eda edilmesi kendisine gerekli olduğu zaman konuşur, bir. Ya da bir insanın günah işleyerek, bid'at işleyerek helâk olacağı; ama kendisi konuşup ikaz ederse -bu konuşmasıyla, bu ilmiyle- ondan kurtulacağı kendisine tebellür ederse o zaman konuşur."

Yani bir insan iki sebepten konuşmalı.

Bir; Allah'ın farzlarından bir farzı yerine getirmek için konuşmalı. Lisanıyla Allah'ın bir emrini yerine getirmek için.

İki; kendisinde bir insanı kurtaracağı kanaati hâsıl olursa o zaman konuşmalı.

Allah'ın farzlarından bir farz, ne olabilir?

Zalimin birisi mazlumun birisine zulüm yapıyor. Bu hükümdar; saltanatı, kuvveti, gücü, etrafında adamı, askeri var bilmem ne. Kuvvetli, bir şey yapıyor, yapmak istiyor. Ama âlim diyecek ki; "Allah'ın emri öyle değildir. Senin bu yaptığın yanlıştır. İşin doğrusu budur. Bunu böyle yapma."

Ne oluyor?

O zaman bilgisiyle, bir emrin yerine gelmesini sağlamış oluyor. O zaman konuşması lazım; bu durumda susması doğru olmaz.

"Hakkın söylenmesi gereken yerde susan insan, dilsiz şeytandır!"

Birisi çıkıyor, bir toplulukta, İslâm'ın aleyhinde yalan yanlış şeyler söylüyor. Ötekiler de kuzu gibi dinliyor.

Olmaz!

Kalkacak, diyecek ki: "Senin bu söylediklerinin hepsi yanlıştır. Bunun hiç aslı esası yoktur. Allah şöyle buyurmuştur. Kur'ân-ı Kerîm'in âyeti budur. Peygamber Efendimiz'in hadisi budur. Dinin aslı, esası budur." Halk bilsin diye…

Bazen üniversitede olurdu. Hoca, profesör kalkar, bir laf söyler, yanlış. O zaman kalkıp onun doğrusunu söylemek gerekli oluyor.

Bizim bir hoca vardı, kalktı, istiskâ kelimesini izah ederken, -salât-ı istiskâ, yani yağmur duası- yağmur duasını anlatırken, pattadak bir laf söyledi.

Salât, hem "dua" mânasına geliyor Arapça, hem de "namaz" mânasına geliyor.

Salât-ı istiskâ, "Yağmur duası" demek.

Mesela fecr, "sabah namazı" demek. Dua mânasına da geliyor, namaz mânasına da geliyor. Salât kelimesi iki mânaya geliyor.

"Salât-ı istiskâ, yağmur duası ayakta olur." dedi.

Tamam, doğrudur, ayakta dua edilir. Herkes "Yağmur yağsın." diye Allah'a yalvarır. Yağmur duası böyle ayakta olur, halk toplanır vesaire.. Usulü, âdabı var.

Bizim profesör kalktı; "Yağmur duası ayakta yapılır." dedi, arkasından da bir laf yumurtladı:

"Zaten eskiden bütün namazlar hep ayaktaydı!" dedi.

Hoppalaa..

Peki namazın rükûsu ne oldu, secdesi ne oldu, kuûdu ne oldu?

Secde de mi ayakta oluyor, rükû da mı ayakta oluyor, tahiyyâtı da mı ayakta okuyoruz?

Yanlış, doğru değil!

Zaten adam din âlimi değil.

İnsan ne zaman konuşacak?

1. Allah'ın farzlarından bir farzın açıklanması gerektiği zaman konuşacak. Bir yanlışlığı engellemek için, bir zalimi durdurmak için, "Allah'ın bir emri yerine gelsin." diye konuşacak.

2. Sen konuştuğun zaman, yanlış iş yapan bir insan, sen konuşmasan helâk olacak olan bir insan, eğer vaziyetini düzeltecek de helâkten kurtulacaksa, o zaman ona acırsın, konuşursun. "Yapma kardeşim, bu yaptığın yanlıştır, günahtır, helâk olursun." diye söylersin. Söylemezsen vebal olur; o zaman konuşmak gerekir. Çünkü sen biliyorsun, yaptığı şey bid'attır, yanlıştır, dine aykırıdır, "Yapma kardeşim." diye söylemek gerekir.

Demek ki eskiler öyle gelişigüzel konuşmuyorlardı. Bir Allah rızası için konuşuyorlardı. Bir de bir insanın kurtuluşuna, hidayetine vesile olur diye konuşuyorlardı.

Bundan sonraki cümle:

“Kâle ve gıyle li-Hamdûne.” Aynı râviden gelen rivayetle, Hamdûn'a denilmiş ki:

“Mâ bâlü kelâmi's-selefi enfau min kelâminâ?"

“Ne oluyor da bu eski mübarek İslâm büyüklerinin sözleri, bizim sözümüzden çok daha faydalı oluyor. Bizim sözlerimiz çok faydalı değil de neden o eskilerin sözleri çok daha faydalı ve tesirli oluyor?" diye sormuşlar.

Şöyle buyurmuş:

“Kâle: Li-ennehüm tekellemû li-i'zi'l-İslâm ve necâti'n-nüfûs ve rıdâ'r-rahman.”

"Çünkü onlar, 'İslâm yücelsin.' diye, 'İnsanlar helâk olmaktan kurtulsunlar.' diye, 'Rahman olan Allah razı olsun.' diye konuşurlardı."

Konuşma sebepleri buydu:

"İslâm yücelsin, insanlar helâkten kurtulsun ve Allah razı olsun." diye konuşurlardı.

“Ve nahnü netekellemü li-i'zi'n-nefs ve talebi'd-dünyâ ve kubûli'l-halk.”

"Biz ise bugün bu devirde, kendi izzet-i nefsimiz için, 'Herkes bizi beğensin.' diye; menfaat temini için, para-pul kazanmak için; 'Halkın yanında mevkiimiz, makamımız olsun, halk bizi bağrına bassın.' diye konuşuyoruz." diyor.

Onun için bizim sözümüzün kıymeti, bereketi, faydası olmuyor.

"Eskiler; 'İslâm yücelsin, insanlar helâkten kurtulsun, Allah razı olsun.' diye iyi niyetle konuştuklarından, onların küçücük bir sözü bile tesir ediyor. Bizim tonlarla sözümüz tesir etmiyor." demiş ilmin o kadar iyi bilindiği bir devirde Hamdûn hazretleri.

Demek ki, bir insanın nasıl konuşması gerektiğini öğrenmiş oluyoruz. Bu konu birinci konuyla da bağlantılı oldu. İnsan, "İslâm yücelsin." diye, "Kişiler kurtulsun." diye, "Allah rızası için" konuşmalı. Yoksa izzet-i nefsini tatmin için, dünyalık menfaat celb etmek için ve "Halk kendisine itibar etsin." diye yapmamalı bu işi.

Onlar batıl gayelerdir. Ötekiler asil gayelerdir; onlara uymaya çalışması lazım.

“Kâle ve kâle Hamdûn.”

Yine aynı râvi rivayet etti ki Hamdûn-u Kassâr şöyle buyurmuş:

“Aslu refii'l-ülfeti min beyni'l-ihvâni hubbü'd-dünyâ.”

"İhvânın arasındaki ülfetin bozulmasının, kalkmasının sebebi, dünya sevgisidir."

İhvân, mü'minler birbirlerini sevecekler, dost olacaklar, ahbap olacaklar. Muhabbet edecekler, ülfet edecekler. Birbirlerinin ellerini tutacaklar, boyunlarına sarılacaklar, yardımlaşacaklar. Aralarında ülfet ve muhabbet olacak.

"Bunun ortadan kalkması, olmamasının sebebi nedir?" diye soruyorlar;

“Hubbu'd-dünyâ.” diyor

"Dünya sevgisi. Herkes dünyayı sevdiğinden, bu bereket kalkıyor." diye buyuruyor Hamdûn-u Kassâr.

“Fe-gâle: ez-Zuhdu ındî ellâ tekûne bimâ fî yedike eskenü kalben minke bi'd-dımâni seyyidike.”

Arapçası da çok güzel.

"Hamdûn-u Kassâr'a; 'Zühd' nedir?" diye soruldu.

Herkes zühdü merak ediyor. Kur'ân-ı Kerîm'de, hadîs-i şerîflerde tavsiye edilmiş.

Peygamber Efendimiz; İzhed fi'd-dünyâ yuhibbüke'llâhu. "Zahit ol, zühd göster, Allah seni sever." diyor.

“Ne demek zühd?”

"Aldırmamak, değer vermemek, kıymet vermemek, göz dikmemek, gönlünden onu istememek."

"Zühd nedir?" diye soruyorlar. O da diyor ki;

“Ez-Zühdü ındî.”

Benim kanaatime göre, bana göre zühd;

“Ellâ tekûne bimâ fî yedike eskene kalben minke bi'd-dımâni seyyidike.”

Malım mülküm, param var. Bankada, cüzdanımda param var. Evimdeki sandığımda, sepetimde param var. Hanımın bileğinde altınlar var. İnsanoğlu kendini garanti edecek bir miktar malı mülkü yanında saklıyor. Alışmış buna, dayanamıyor, saklıyor; bir şeyleri var. "Kalbi, elinde olan şeyden dolayı, Allah'ın garantisinde olan şeyden daha fazla huzurlu olmazsa işte zahid odur."

Biraz daha açıklayayım:

Tam terceme olunca, tercemeden herkes anlamıyor. Çünkü tercüme yapalım diye lafı farklı, kesik söylüyoruz.

Allah'ın sana verdiği, tamam, senin elinde olan şeyler. Para olsun, dolar olsun, mark olsun, eşya olsun, arsa olsun, her neyse. Sana vermiş, sen şimdi onu aldın mı bir huzur içinde oluyorsun. "Elhamdülillah, param pulum var; sıkıntı anında bunu kullanıyorum." diyorsun, kalbin sakin oluyor.

Ha! Hakiki zahid insan, Allah garanti etmiş ya; "Ben kulumun rızkını vereceğim." buyurmuş ya onunla huzur buluyor.

Ve mâ halaktü'l-cinne ve'l-inse illâ li-ya'budûn.

Mâ ürîdu minhüm mi'r-rızkin ve mâ ürîdu en yut'ımûn.

İnne'llâhe hüve'r-razzâku zü'l-kuvveti'l-metîn.

"Razzâk olan Allah'tır."

Ve fi's-semâi rızkuküm ve mâ tûadûn.

Allah u Teâlâ hazretleri, Kur'ân-ı Kerîm'de rızkı garanti ediyor. "Korkmayın, vereceğim." diyor.

Bir insanın kalbi, Allah'ın "Korkmayın, vereceğim." demesinden, âyetteki, Kur'ân'daki garantiden mutmain oluyorsa;

"Tamam, Allah 'Vereceğim.' dedi ya, oh, Elhamdulillah." diye elindekinden daha mutmain oluyorsa, Allah'ın garantisi kalbini daha çok mutmain ediyorsa, zahid o kimsedir.

"Allah garanti etmiş ama neme lazım, ya gelir ya gelmez." diyorsan sen zahid değilsin.

Tereddüt ediyorsun, inanmıyorsun, güvenmiyorsun; o zaman sen zahid değilsin.

“Zahid nasıldır?”

Allah'ın garantisinden dolayı kalbi, "elinde olmuş gibi" garantidedir, sakindir. Çekinmez, fakirlikten korkmaz.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) fakirlikten korkuyor muydu?

Kabilesine gitmiş olan insanlar, Peygamber Efendimiz (s.a.v.ç)'i tarif ederken dediler ki:

"Muhammed, fakirlikten korkmayan insanın verişiyle veriyor."

Neden?

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in kalbi, “Allah rızkımı verecek.” diye mutmain, bir endişesi yok. Onun için dünya malına metelik vermiyor, ayrı bir değer vermiyor. Ha elinde olmuş, ha olmamış. Allah'a olan güveninden, elindekine itimadı daha fazla değil. Elindekini rahatlıkla verebiliyor.

“Neden?”

"Allah yine verecek, garanti etmiş." diye.

Zahidlik bu.

Elindekini tutuyorsa, elindekine sımsıkı bağlanıyorsa, korkuyorsa, elinde olmadığı zaman 'Eyvah, ne olacak benim halim?' diyorsa, o zaman zahid değil. O zaman dünyalığa kıymet veriyor demek istiyor.

Büyükler böyledir.

Atâullah-ı İskenderî hazretlerinin el-Hikemü'l-Atâiyye'de güzel bir vecizesi vardır. Sert bir ifade ile diyor ki:

“İctihâduke fîmâ dumine leke ve taksiruke an men dulibe minke delîlun alen timası'l besıyrati anke.”

"Senin için garanti edilmiş konuda koşturup durman, senden istenen konuda ise kusurlu, kabahatli ve eksikli kalman, senin basiretinin kapalı olduğuna alamettir." diyor.

“Ne demek?”

İnsanın rızkı garanti edilmiştir, sen rızık peşinde koşuyorsun; sabahleyin 7'de evden çıkıyorsun, trafiğin sıkıntılarına katlanıyorsun, karşı tarafa geçiyorsun, dükkânı açıyorsun, akşama kadar çalışıyorsun, yorgun argın geri dönüyorsun.

“İctihadüke fîmâ dumine lek.”

"Sana garanti edilmiş konuda çalışıp duruyorsun. Allah rızkını garanti etmiş, çalışıp duruyorsun."

“Ve taksiruke an men dulibe minke.”

"Senden istenen kulluk görevlerini yapma konusunda ise kusurlusun, yapmıyorsun."

Namaza gelmiyorsun, vazifelerini yapmıyorsun, Allah yoluna koşmuyorsun, cihadını yapmıyorsun, Allah'ın dinine hizmet için zaman ayırmıyorsun, dükkândan ayrılamıyorsun, hacca gidemiyorsun, umreye gidemiyorsun.

Bu ne, neden?

"Rızık peşine koşacağım, dükkânı kim idare eder?"

Allah'ın garantilediği işte koşturup durup da, Allah'ın senden istediği kulluk vazifesinde kusur etmen, geri kalman, senin basiretinin kör olduğunun, kapalı olduğunun alametidir.

Burada da aynı şeyi demek istiyor.

“Mü'min nasıl olacak?”

Kalbi engin ve rahat olacak. Mü'minin kalbi rahat olacak.

“Nereden rahat olacak?”

"Rızkımı Allah verir. Razzâk-ı âlemdir."

Bir ismi Razzâk değil mi?

Allah u Teâlâ Hazretleri’nin bir ismi Razzâk, bir ismi Nafi', bir ismi Ğanî, bir ismi Muğnî,

Yani insanı müstağni kılan, zengin kılan, ganî kılan.

Mu'ti, veren, fayda veren, fayda sağlayan, yaşatan, halk eden Allah değil mi?

Bir ismi de Razzâk değil mi?

Razzâk.

O'na itimadı yok, boyuna parasının üstüne oturuyor, elinde tutuyor, hizmete koşmuyor, hizmete vermiyor, çalışmıyor. Tamam, sen öyle yap. Öyle yapanlar çok; herkes böyle yapıyor.

Ama bazıları da ne yapıyor?

Gerçek mü'minler ne yapmış?

Allah yolunda harcamış. Allah yolunda harcadıkça, Allah daha çok vermiş. Allah yolunda harcayana, Allah daha çok veriyor.

“Allâhumme a'ti mumsiken telefen ve a'ti munfigan halafâ.”

"Yâ Rabbi! Malını sımsıkı tutup cimrilik edip vermeyenlerin malını telef et. Yâ Rabbi! Senin yolunda malını sarf eden, harcayana da harcadığının yerine halef ver; çok çok daha fazlasını ver." diye, melekler gökte dua ediyor.

Peygamber Efendimiz yemin ediyor;

"Vallahi, vermekten mal eksilmez!”

Allah yolunda vermekten mal eksilmez, Allah daha fazlasını verir.

Allah yolunda esirgemekten, vermemekten, cimrilik yapmaktan mal eksiliyor. İnsanın malına telef gelir. Zekâtını vermezsin harmanın yanar, gemin batar, dükkânın yağmalanır, borçlun sana borcunu vermez. Acısı öyle çıkar.

"Ey rüşvetçi! Ey haramzâde! Sen çalarsın, çırparsın, para biriktirirsin; hayrını görmezsin. Araban kaza yapar, çocuğun yaralanır, ölür, hastaneye gider, amansız hastalığa tutulursun."

Allah'ın intikamından kimse kurtulamaz. Allah'a âsi olan, Allah'ın emrini tutmayan, sonunda cezasını, belasını bulur. Allah'ın emrini tutan, sonunda güler, rahat eder ve hayra erer. Bu ilâhi bir kanundur.

Bunu mü'minler anlayabiliyor. Sağlam mü'minler anlayabiliyor, ötekiler anlayamıyor. Kurnaz kurnaz gözünü açıyor, başını sallıyor; "Ya, öyle mi? Ben ona itimat etmem, ben işimi garantili yaparım." diyor. "Garantili yaparım, yani hayrı yapmam, parayı tutarım, biriktiririm, bankaya veririm, faiz alırım." diyor. Öbür taraftan da bin türlü zarar ediyor.

“Ve kâle Hamdûnu.”

Aynı râviler demişler ki;

“Min ğafleti'l-abdi en yeteferraga min emri rabbihî ilâ siyâseti nefsihi.”

Hamdûn-u Kassâr Hazretleri buyurmuş ki; "Kişinin gafletinin alâmetidir, gafletindendir."

“Ne yapması?”

“En yeteferrağa min emri rabbihî.”

"Allah'ın emrini tutmaktan uzak kalması, boş kalması, onu yapmaması."

“İlâ siyâseti nefsihi.” "Nefsinin idaresine güvenmesi, Allah'ın emrine dayanmaması onun gafletindendir."

İnsanoğlu; "Ben düşüneyim, taşınayım, kendi menfaatimi arayayım, bulayım." diyor. Onun için çalışıyor. Ama yaratan, nasip eden, mukadder eden Allah. Allah'ın emrine teslim olmuyor. "Kendi işimi kendim göreyim." diyor.

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

"'Kendi işimi kendim göreyim.' diyene, Allah 'Ne halin varsa gör! Hadi, yap bakalım yapabileceksen!' der. Allah'a tevekkül edene yardımcı olur."

Kul, Allah'a dayanacak, Allah'a tevekkül edecek. Tevekkül edene, Allah yardımcı olur; "Ben kendi işimi kendim görürüm." diyene, "Hadi bakalım nasıl göreceksen gör." der, salıverir. Yani yardım etmez.

Onun için tevekkül, Kur'ân-ı Kerîm'de çok âyet-i kerîmelerde emredilmiştir. Allah'a dayanacağız, Allah'a tevekkül edeceğiz, Allah'ın emrini tutacağız. Sonunda korkmayacağız. O bizim işimizi döndürür, dolaştırır, evirir, çevirir, onarır, başarır, ikram eder. Sen Allah yolunda yürürsen, Allah sana çok çok hayırlı işler yapar.

Bunu küçük, anlaşılır hikâyemsi bir şekilde açıklayalım. Hep lafta, nazariyatta, teorik olarak kalmasın.

Büyüklerimiz anlatırdı, herhalde olmuş bir hadise ki kitaplara geçmiş, menkabe olarak yazılmış:

Adamın birisinin başına cuma günü bütün işler toplanmış. Değirmene gidecek, ununu götürecek, buğdayını götürecek, öğütecek, getirecek. Evde ekmek kalmamış, un kalmamış, çoluk çocuk ağlaşıyorlar; "Açız." diye. O gün gidecek, değirmende buğdayı öğütecek de, gelince evde ekmek yapılacak da, çocuklar ağlamaktan kurtulacaklar.

Bir; değirmene gitme işi var, şimdiki gibi süper market yok, buğday yok, kendisi yapacak bu işi; eski zamanın şartları öyle.

İki; koruda hayvan var, gidip alınacak, alınmazsa orada bırakılırsa kurtlar parçalayabilir.

Üç; ayda bir nöbet gelen sulama işi var, bahçesini sulama işi o gün. Bahçesinin başına gider, arkı açar, bahçesini sularsa, su o gün onun nöbeti, bahçe sulanacak, sulanmazsa, bir ay daha sonraya kalacak. Zaten bir ay evvel sulanmış, bahçe kuruyacak.

Bu cuma gününde adam, bahçenin kurumaması için sulamaya mı gitsin; "Bineğini, eşeğini kurt yemesin." diye koruya gidip eşeğini mi alsın; hepsi bir başka yerde, buğday çuvalını götürüp değirmene alelacele öğütüp evine un mu getirsin? Çocuklar ağlıyor, bir de cuma namazı var, cuma günü.

Hikâyeyi yazan kitaplar şöyle anlatıyorlar:

Düşünmüş, taşınmış, demiş ki; "Birisine gitsem ötekisi kalacak; ötekisine gitsem berikisi kalacak. Hepsini birden yapmak mümkün değil. Bugün cuma, cuma namazına gideyim." demiş.

Cuma namazına gitmiş.

Cuma, mü'minlere farz.

İzâ nûdiye li's-salâti min yevmi'l-cümuati fes'av ilâ zikri'llâhi ve zerü'l-bey'.

Allah "Alışverişi bırak, işi gücü bırak; cuma namazına gel." diyor.

Cuma namazına gelmiş, yani Allah'ın emrini tutmuş.

“Kendi işlerini ne yapmış?”

Ne yapalım, işlerin hepsinin hakkından gelmesi mümkün değil. İşler birikti, olmuyor, imtihan. Cuma namazını kılmış. Cumadan sonra evine varmış. Kapıdan korka korka giriyor, hanım açacak ağzını, yumacak gözünü; "Be adam, neredeydin? Çocuklar ağlıyor, evde iki gündür ekmek kalmadı, yiyecek yok!" diyecek, diye korkuyor.

Kapıdan içeri girmiş, hiç öyle bir şey yok; çocukların sesi de kesilmiş, bağırtı da yok, hanımdan cıngar da yok. İçeri girmiş. Ekmek de kokuyor. Allah Allah!

"Yahu hanım, hayrola, ne oldu?"

"Sorma, sen cumaya gittin. Bizim komşu değirmenden geldi. Bir de baktım ki bizim çuvallar. 'Yahu komşu, bu çuvalların deseninden, şeklinden, şemailinden belli; bu çuvallar bizim, sizinkiler değil.' dedim. 'Ha, öyle mi? Hay Allah, alın çuvalınızı, ben bizimkileri almaya gideyim.' dedi." diyor.

Ha! Bak, Allah yanlışlık yaptırdı, başkasına buğdayını öğüttürdü. Ama yanlışlık değil, hikmetli iş. Buğdayını gönderdi.

Onlar hanımıyla konuşurken, dışarıda bir kişneme duyuyorlar. Aa! At kösteğini koparmış, bağından kurtulmuş, çitten atlamış. Yolu biliyor, dıkıdık dıkıdık bahçeye gelmiş, kişniyor. "Ben geldim." diye sahibine haber veriyor. Tamam, o iş de halloldu.

“Hangi iş kaldı?”

“Acaba bostandaki ziraat ne oldu?”

Domatesler, patlıcanlar, biberler, mahsuller ne oldu?

Biraz sonra komşusu gelmiş:

"Selamun aleyküm."

"Aleyküm selam."

"Bugün senin bahçeni sulama günündü, unuttun mu?"

"Unutmadım."

"Niye gelmedin sulamaya?"

"Ne yapayım, bir sürü işim vardı, hangi birisine gideceğimi bilemedim, gelemedim. Ne olursa olsun."

"Ama sulamayınca bahçen kuruyacaktı."

"Eh, ne yapalım, öyle oldu." deyince;

"Hadi hadi, üzülme, ben senin gelmediğini görünce, arkı açtım, bahçeni de sulayıverdim." demiş.

Allah böyle yapar. Yani bu hikâyeyi söyleyince Allah’ın kuluna nasıl yardım ettiğini herkes anlıyor. Vaaz kürsüsünde gel de, hikâye anlatma. Ötekisini söylediğin zaman, kolay anlamıyor veya tereddüt ediyor veya itimat edemiyor. Ama böyle hikâyeyi anlatınca; "Buna benzer bir olay benim de başımdan geçmişti." diyor, o zaman aklı başına geliyor.

Allah, kendisine itaat eden, emrini tutan, samimi kuluna bu şekilde yardım eder. "Kendi işimi kendim göreceğim." diyen kuluna da; "Hadi bakalım, gör bakalım." der.

Hangi birini göreceksin? Bir sürü iş. Birisine gitsen ötekisi kalacak.

Onun için Allah'a tevekkül edeceğiz, Allah'ın emrini tutacağız, Allah'ın yolunda yürüyeceğiz. Hikâye hatırda kolay kalır; siz buna göre hareket edin.

Allah u Teâla Hazretleri cümlenizden razı olsun. Cümlenizi Peygamber Efendimiz'in sevgisine, şefaatine, iltifatına nail eylesin. Peygamber Efendimiz'in has ümmeti olmanızı nasip eylesin. Dünya ve ahiretin her türlü tehlikelerinden koruyup, dünya ve ahiretin her türlü hayırlarına erdirdiği kullarından eylesin. Firdevs-i Âlâ’da Peygamber-i Zişan’ımıza cümlenizi komşu eylesin. Cennet nimetleriyle mütena'im eylesin.

Diğer Kayıtlar
Başlık Eklenme Tarihi Paylaş Oku Ekle Süre Beğen
playlist play 01.04.1995 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 21 playlist like
playlist play 01.04.1995 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 34 playlist like
playlist play 01.05.1993 - Bayezid-i Bistami A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 01.05.1993 - Bayezid-i Bistami B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 01.06.1996 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 39 playlist like
playlist play 01.08.1992 - Seriyy es Sakati A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 21 playlist like
playlist play 01.08.1992 - Seriyy es Sakati B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 01.10.1994 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 18 playlist like
playlist play 02.05.1992 - İbrahim bin Edhem A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 02.05.1992 - İbrahim bin Edhem B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 02.07.1994 - Ebu Hafs el-Haddad A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 02.07.1994 - Ebu Hafs el-Haddad B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 02.12.1991 - Fudayl Bin İyad A 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 41 playlist like
playlist play 02.12.1991 - Fudayl Bin İyad B 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 03.06.1995 - Abdullah b. Hubeykini’l Antaki A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 03.06.1995 - Abdullah b. Hubeykini’l Antaki B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 03.07.1993 - Ebu Süleyman ed-Darani A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 03.07.1993 - Ebu Süleyman ed-Darani B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 03.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 03.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 04.07.1992 - Bişr-i Hâfî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 04.07.1992 - Bişr-i Hâfî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 04.12.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 04.12.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 33 playlist like
playlist play 05.08.1995 - Ebû Türab en-Nahşebî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 05.08.1995 - Ebû Türab en-Nahşebî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 05.10.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 05.11.1994 - Mansur b. Ammar Ebus Serîi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 05.11.1994 - Mansur b. Ammar Ebus Serîi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 05.12.1992 - Haris el-Muhasibi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 05.12.1992 - Haris el-Muhasibi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 06.07.1996 - Cüneydi Bağdadi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 06.07.1996 - Cüneydi Bağdadi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 07.05.1994 - Ebu Hafs el-Haddad A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 07.05.1994 - Ebu Hafs el-Haddad B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 07.08.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 07.08.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 07.10.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 07.10.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 08.05.1993 - Bayezid-i Bistami A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 20 playlist like
playlist play 08.05.1993 - Bayezid-i Bistami B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 08.06.1996 - Cüneydi Bağdadi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 36 playlist like
playlist play 08.06.1996 - Cüneydi Bağdadi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 08.07.1995 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 12 playlist like
playlist play 08.07.1995 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 21 playlist like
playlist play 09.01.1993 - Haris el-Muhasibi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 09.01.1993 - Haris el-Muhasibi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 09.05.1992 - İbrahim bin Edhem A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 46 playlist like
playlist play 09.05.1992 - İbrahim bin Edhem B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 09.07.1994 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 20 playlist like
playlist play 09.07.1994 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 09.12.1991 - Fudayl Bin İyad A 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 09.12.1991 - Fudayl Bin İyad B 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 10.04.1993 - Şakik-ı Belhi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 10.04.1993 - Şakik-ı Belhi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 19 playlist like
playlist play 10.05.1996 - Ebu Osman el Hiri A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 21 playlist like
playlist play 10.05.1996 - Ebu Osman el Hiri B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 10.07.1993 - Ebu Süleyman ed-Darani A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 10.07.1993 - Ebu Süleyman ed-Darani B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 10.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 35 playlist like
playlist play 10.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 38 playlist like
playlist play 10.09.1994 - Hamdûn el-Kassâr A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 35 playlist like
playlist play 10.10.1992 - Seriyy es Sakati A 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 10.10.1992 - Seriyy es Sakati B 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 10.12.1994 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 35 playlist like
playlist play 10.12.1994 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 11.01.1992 - Zünnûn-ı Mısrî A 22.10.2021 playlist oku playlist ekle 35 playlist like
playlist play 11.01.1992 - Zünnûn-ı Mısrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 11.06.1994 - Ebu Hafs el-Haddad A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 11.06.1994 - Ebu Hafs el-Haddad B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 19 playlist like
playlist play 11.12.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 11.12.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 12.06.1993 - Bayezid-i Bistami A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 12.06.1993 - Bayezid-i Bistami B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 19 playlist like
playlist play 12.10.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 12.10.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 13.07.1996 - Cüneydi Bağdadi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 37 playlist like
playlist play 13.07.1996 - Cüneydi Bağdadi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 14.09.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 14.09.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 15.04.1995 - Abdullah b. Hubeykini’l Antaki A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 15.04.1995 - Abdullah b. Hubeykini’l Antaki B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 15.05.1993 - Bayezid-i Bistami A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 15.05.1993 - Bayezid-i Bistami B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 15.06.1996 - Cüneydi Bağdadi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 15.06.1996 - Cüneydi Bağdadi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 15.10.1994 - Hamdûn el-Kassâr A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 15.10.1994 - Hamdûn el-Kassâr B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 16.04.1994 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 16.04.1994 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 16 playlist like
playlist play 16.12.1991 - Fudayl Bin İyad A 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 16.12.1991 - Fudayl Bin İyad B 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 16.12.1995 - Cüneyd-i Bagdadi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 16.12.1995 - Cüneyd-i Bagdadi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 17.07.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 34 playlist like
playlist play 17.07.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 17.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî A 26.07.2021 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 17.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî B 04.05.2023 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 17.10.1992 - Seriyy es Sakati A 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 17.10.1992 - Seriyy es Sakati B 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 18.01.1992 - Zünnûn-ı Mısrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 18.01.1992 - Zünnûn-ı Mısrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 18.04.1992 - İbrahim bin Edhem A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 18.04.1992 - İbrahim bin Edhem B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 19.03.1994 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 19.03.1994 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 19.10.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 19.10.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 20.07.1996 - Cüneydi Bağdadi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 37 playlist like
playlist play 20.07.1996 - Cüneydi Bağdadi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 33 playlist like
playlist play 20.11.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 20.11.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 21.01.1995 - Ahmed b. Asımini’l-Antaki A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 21.01.1995 - Ahmed b. Asımini’l-Antaki B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 16 playlist like
playlist play 21.02.1992 - Seriyy es-Sakatî A 10.07.2020 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 21.02.1992 - Seriyy es-Sakatî B 10.07.2020 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 21.08.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 21.08.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 21.09.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 21.09.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî B 20.08.2021 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 21.11.1992 - Seriyy es Sakati A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 21.11.1992 - Seriyy es Sakati B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 22.06.1996 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 38 playlist like
playlist play 22.06.1996 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 41 playlist like
playlist play 22.10.1994 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 45 playlist like
playlist play 23.01.1993 - Şakik-ı Belhi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 35 playlist like
playlist play 23.01.1993 - Şakik-ı Belhi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 23.04.1994 - Yahya b. Muaz er-Razi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 23.04.1994 - Yahya b. Muaz er-Razi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 23.09.1995 - Cüneyd-i Bağdadi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 23.09.1995 - Cüneyd-i Bağdadi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 18 playlist like
playlist play 23.10.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 23.10.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 24.06.1995 - Ebû Türab en-Nahşebî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 34 playlist like
playlist play 24.06.1995 - Ebû Türab en-Nahşebî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 24.07.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 24.07.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 24.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 24.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 24.10.1992 - Seriyy es Sakati A 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 24.10.1992 - Seriyy es Sakati B 02.10.2020 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 24.12.1992 - Haris el-Muhasibi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 21 playlist like
playlist play 24.12.1992 - Haris el-Muhasibi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 25.03.1995 - Ahmed b. Asımini’l-Antaki A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 20 playlist like
playlist play 25.03.1995 - Ahmed b. Asımini’l-Antaki B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 25.06.1994 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 34 playlist like
playlist play 25.07.1992 - Bişr-i Hâfî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 25.07.1992 - Bişr-i Hâfî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 26.06.1993 - Ebu Süleyman ed-Darani A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 26.06.1993 - Ebu Süleyman ed-Darani B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 20 playlist like
playlist play 26.10.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 38 playlist like
playlist play 26.10.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 18 playlist like
playlist play 27.03.1993 - Şakik-ı Belhi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 27.03.1993 - Şakik-ı Belhi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 27.05.1995 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 27.05.1995 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 27.11.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 27.11.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 28.08.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 28.08.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 21 playlist like
playlist play 28.09.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 28.09.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 28.11.1992 - Haris el-Muhasibi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 28.11.1992 - Haris el-Muhasibi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 28.12.1991 - Zünnûn-ı Mısrî A 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 33 playlist like
playlist play 28.12.1991 - Zünnûn-ı Mısrî B 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 43 playlist like
playlist play 29.06.1996 - Cüneydi Bağdadi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 37 playlist like
playlist play 29.06.1996 - Cüneydi Bağdadi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 30.09.1995 - Tasavvufta Emek ve Terbiye A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 45 playlist like
playlist play 30.09.1995 - Tasavvufta Emek ve Terbiye B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 20 playlist like
playlist play 31.07.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 31.07.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 31.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 21 playlist like
playlist play 31.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
Kabe
Canlı Yayın
Şuan Canlı Yayın
Son Peygamber Ve İslamiyet
AKRA CANLI
 / 
Canlı Yayın close icon
AKRA CANLI
Son Peygamber Ve İslamiyet
Son Peygamber Ve İslamiyet Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close