Dokuzuncu yüzyılda İslam ilim dünyasında yetişen, tarihçilerin ittifakla kabul ettikleri en büyük botanikçi, ayrıca matematik, tıp, astronomi, tabii ilimler, biyografyacı olan, yetişmiş ünlü Hanefi mezhebi fıkıh âlimidir. Asıl ismi, Ahmed bin Davud ed-Dinâveri’dir. 815 yılında Irak’ta bulunan Dinâver kasabasında doğdu.
Küçük yaşta ilim öğrenmeye başlayan ve Bayezid-i Bistami hazretlerinin talebelerinden olan Dinâveri, din ve fen ilimlerinde en iyi şekilde yetişti. Nahiv, lügat, matematik, astronomi, kozmografya, botanik, biyoloji, tarih ve hadis ilimlerinde zamanın dehasıydı. Küfe ve Basra'ya giderek oralardaki âlimlerinden ilim tahsil etti. Belagatte yüksek bir dereceye sahipti. Önceleri astronomi ile uğraştı ve rasatlar yapmak için 849 yılında İsfahan’a gitti. Burada yaptığı rasatları, Kitab-ür-Rasad isimli eserinde topladı. Sonraları doğduğu yer olan Dinâver’e döndü ve ilmi çalışmalarına, vefat tarihi olan Miladi 895 yılına kadar orada devam etti.
Dinâveri, bitkiler üzerinde tetkikler yaparak onların kök salıp filizlenmesi, büyüyüp gelişmesini derinlemesine inceledi. Ayrıca, hayvanlar üzerinde araştırmalarda bulundu ve zooloji sahasında da söz sahibi oldu. Özellikle, bal arısı ve nebata zararlı küçük haşarat üzerinde araştırmalar yaparak, botanik ilmi yanında, bugün entomoloji olarak bilinen zoolojinin böcekler bölümüyle ilgili sahada, son gelen ilim adamlarına öncülük yaptı.
Dinâveri’nin yazdığı ve onu ilim dünyasında asıl tanıtan eseri, Kitab-ün-Nebat adındaki, bitkilerle ilgili, Botanik Ansiklopedisi denilebilecek kitabıdır. İlim tarihi açısından çok önemli olan eser, sahasında yazılanların en tanınmış ve doğru içerikli olanlarındandır. Bu muhteşem eserde birçok bitki incelenmiş, bitkilerin tıbbi özelliklerine çok fazla önem verilmiştir. Önce yağmurlardan, yıldızlardan; sonra kaynaklar, ırmaklar, göller gibi çeşitli sulardan; aynı şekilde kum, tepe, ova gibi çeşitli topraklardan bahsetmiştir. Bitkilerin hayatı için lüzumlu olan bu girişten sonra Tecnîs'ün-Nebât adıyla bitkilerin bir tasnifi, bunu takiben her bitki için müstakil bölümler oluşturmuştur.
Bilhassa eczacılık yönünden önemli olan bitkilerin tanıtılışı, eserin değerini bir kat daha arttırmaktadır. Dinâveri bu eserinde farmakolojiye (ilaçların tesir ve kullanımını anlatan ilime) birçok yeni bitki kazandırmıştır ki, bu açıdan da eserin değeri oldukça büyüktür.