Ahmed Şami el-Ervâdi (kaddesallahu sırrahul aziz) buyurmuşlardır ki:
"Ey ömrüne mağrur ve ey dünyada para biriktirmekle meşgul, Medh ü senâ ve makam düşkünü! Ve ey Ehl-i Beyt'e gizli ve açık ezâ veren! Sen kendini bir de takva sahibi mi sanıyorsun?
Bütün bu işlediklerin hidayet Resulüne harb ilanından başka bir şey midir? Onları tarikata uymaktan men edersin, kadınların irşâdına sed çekersin de, bid'at, fesad, habâset, oyun ve eğlenceden onları ya niye nehyedemezsin?
Şüpheli yetim malı yemekten, haramlardan ve içkiden halkı niye alıkoymazsın? Gıybet ve fısk u fücûr hikâyelerini Ehl-i Beyt-i Mustafâ'ya kadar götürmekten çekinmezsin, O kötü haller senin şahsiyetinin vasıfları değil mi?
Kendin uyuyorsun da bütün ömrünce, başkalarının meşrû uykusunu ayıplıyorsun!
Senden Hakk'a şikâyet edenler, ıstırap ve kahr içindeler. Seni şikâyet edenlerden kendini koru. Onların ceddi Fahr-ı Alem'dir! Onlara Cebrâil yardım etmektedir, sen bundan haberdar değilsin!
Bil ki, Rasûlullah kadınlarla -el tutmadan- mübâyaa etmişlerdir. Sen hiç Kur'ân okumaz mısın? Senin başka bir kitabın mı var? Herhangi bir Müslüman takva sahibi bir zata hizmet etmek isterse sana ne oluyor? A miskin! Sen idrak etmez misin ki, bizim Peygamberimiz Ebu Amr'a inâbe vermişti!
Lakabı Zi'n-Nûreyn olan da hâkezâ böyle değil miydi? Fâtımatü'z-Zehrâ'nın zevci de böyle... Ben de onlar gibi Rasûlullah'ın vekili olan şeyhe inâbe ettim. Eğer sen benim bu sözlerimi inkar edersen akıl sahibi olamazsın! Bâhusus Mevlânâ Hâlid'in rûhu mürşid olduğu zaman, Sen Hakk'ı görürsün derim, eğer ruh ve sırra sahipsen.
Hidayet yolunun diğer râbıta ehilleri, benimle râbıta halindedirler ve bu sözüm de fahrın hissesi yoktur. Zira bundaki kuvvet ceddim Mustafa ve refik kadri yüce Ebâ Bekri's-Sıddîk'a, düşmanı ikiye bölen Farûk'a, ve zi'n-Nûreyn'e de, ve ceddim Haydar'ın kudretine dayanır ki, o bab nebinin bedridir!
Ve benim şeyhim Abdülkâdir Geylânî der ki, ona mülakî olan aşkta yanar. Ve şeyhim Bedevî ve Rıfâî; acizlerin sığınağı ve şeyhim Desûkî ve Muhyiddîn-i Arâbî zi'l-fevzi kâlim Kezâlik şeyhim Bistâmî ile Şâh-ı Nakşıbend, zikr ve ilimde yektâ, Abdü'l-ganiyyü'n-Nablûsî ve Mustafa Seyyidü'l- Bekrî ve şeyhim Ebu'l-Abbas bunların nakîbidir.
Ve bana yardım eden Seyyid Hızır ve bütün tarîkatların büyükleridir. Ve benim şeyhim hidayete kulları davet eden Hâlid-i Bağdâdî'dir. Bütün keriheleri kaldıran kuvveti, Ahmed'den bütün şerleri de def'etmeye say'eder.
Amma sen bilirsin ki, ben o Hazretin en son halifesiyim, ismim, onun şevki yıldızları aşan divanında yazılıdır! Sana şu yetişir ki, ben hatemü'l-enbiyanın varisi, ve Hâlid-i Bağdâdî halifelerinin hâtimiyim.
Efendimiz ve ashâbına salât ü selâm olsun."