Abdülhalık Gücdevanî Hazretlerinin nasihatlerinden bazıları şunlardır:
"Ey oğul! Bütün hallerinde ilim, edeb ve takva üzere ol.
Geçmiş büyüklerin eserlerini oku, Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat yolundan git.
Fıkıh ve hadis öğren. Cehaletten ve cahil kimselerden var gücünle kaç. Sakın cahil sofi olma!
Namazlarını mutlaka cemaatla kıl. Ancak, zaruret yoksa imam veya müezzin olma.
Şöhretten kaç; şöhrette afet vardır. Dünyanın makam ve mevkiine gönül bağlama, fani şeylere gözünü dikme, sevgine yazık olur.
Helâl ye, helâlden kazan. Bunun için bütün gücünü sarfet. Şüpheli şeylerden de elini çekmeye çalış ki, huzurun hiç bozulmasın.
Yerli yersiz çok gülme. Hele kahkaha ile hiç gülme. Çünkü çok gülmek ölümü unutturur, kalbi öldürür, insanın heybetini giderir, edebi zayi ettirir.
Herkese şefkat gözüyle bak. Kimseyi küçük görme. İçini unutup dışını süslemekle uğraşma. Dışını güzelleştirmekle uğraşanların çoğu, içleri harap insanlardır.
Halkla çekişme. Kimseden nefsin için bir şey isteme. Kimseyi kendine hizmet için çağırma.
Kâmil mürşidlere malın ve canınla hizmet et. Onların her halini aklınla değerlendirmeye kalkma. Onları asla kınama. Allah dostlarıyla uğraşanlar felah bulmaz.
Dünyaya ve dünya ehline gönül bağlama. Gönlün daima mahzun, gözün yaşlı olsun.
Asıl sermayen din ilmi olsun. İlmin yoksa kendini zengin sayma. Evini ibadetsiz bırakıp kabre döndürme. Nafile ibadetleri evinde kıl ve mümkün olduğu kadar çoğalt.
Zikrullah ile arkadaş ol. Allahu Teâlâ’nın sana yakınlığını hisset ve Allah ile huzur bul."
Abdülhalık Gücdevani Hazretlerine bir dervişi sordu:
“Nefsimin istediğini mi yapayım, yoksa istemediğini mi?”
Şöyle cevap verdiler:
"Bunu tayinde insanın aklı yanılabilir. Cenab-ı Hakk’ın emrettiği yapılır, nehyettiği yapılmaz. Kulluk da budur, dervişlik de budur.”
Kendisinden dua isteyen birine Abdülhalık Gücdevani Hazretleri şöyle söylemiştir:
"Farz namazların peşinden yapılan duaların kabul edileceği müjdesi verilmiştir. Siz, farzların peşinden bizim için hayır dua edin; biz de farz namazlarımızı eda ettikten sonra sizi dualarımızda yâd edelim. Umulur ki Mevlâmız bizim hakkımızda sizin duanızı, sizin hakkınızda da bizim duamızı kabul buyurur."