Lokman Hakîm (rahmetullahi aleyh) oğluna nasihatlerinde şunları buyurmuştur:
“Ey yavrucuğum! Allah’a ortak koşma. Çünkü O’na ortak koşmak büyük bir zulümdür. Şüphesiz ki o (yaptığın iyilik ve kötülük) bir hardal tanesi ağırlığında da olsa, hem de bir kaya içinde veya göklerde yahut yer içinde bile olsa, Allah onu getirir (ve karşılığını verir). Çünkü Allah latîftir, her şeyden haberi olandır.”
“Ey Oğulcuğum! Namazı dosdoğru/gereğine uygun olarak kıl, iyiliği emret, kötülüğü engelle. (Bu esnada) başına gelecek (musibet)lere sabret. Çünkü bunlar (Allah’ın emrettiği) kesinlikle (ve kararlılıkla) yapılacak işlerdir. İnsanları (küçümseyip) yanağını bükme/yüz çevirme ve yeryüzünde şımarık yürüme! Çünkü Allah, böbürlenen ve kendisini beğenip övünen hiç kimseyi sevmez. Ey oğulcuğum! “Yürüyüşünde ölçülü (ve kibirsiz) ol, konuşurken sesini de alçak tut. Çünkü seslerin en çirkini elbette eşeklerin sesidir.”
“Yeryüzü halkı arasında âlim, maden içindeki altın gibidir. Amelsiz âlim yağmursuz bulut gibidir.
Sırrını gizleyen muradına erer.
Tecrübenin çokluğu, aklı geliştirir ve olgunlaştırır.
Fesatlık, malın çoğunu yok eder. Sabırsız fakir, yağsız kandil gibidir. Cömert olmayan zengin meyvasız ağaç gibidir.
Tembel; uykusu çok, Allah’tan uzaklaşmış ve fakirliğe mirasçı olan kimsedir.
Evden evvel komşu, yoldan önce de arkadaş edin. Tevazu şerefi artırır.
Öfkenin evveli delilik, sonu pişmanlıktır. Kişi hangi şeyi ziyade severse onu çok zikreder. “
“Edebî olmayan şahıs, ruhu olmayan ceset gibidir. Hayasız kadın tuzsuz yemek gibidir. Beş huy bize ahmağın kim olduğunu bildirir:
1- Sebepsiz yere öfkelenen,
2- Faydasız söz söyleyen,
3- Herkese güvenen,
4- Lüzumsuz sorular soran,
5- Dostunu düşmanından ayıramaz olan.”
Lokman Hakîm (rahmetullahi aleyh) nasihatlerinde yine şunları buyurmuştur:
“İnsanların en kötüsü, insanların kendisini görmesine aldırış etmeyerek, kötülük yapmaya devam edendir.”
“Arkadaşlarına yapmış olduğun iyilikleri unut. Onlardan teşekkür bekleme, mükâfatı Allah’tan bekle. Emellerini O’nun ihsanına bağla. Başkalarının sana yaptıkları fenalıkları unut ama senin onlara yaptığın fenalıkları asla unutma. Onu tekrar iyilik yapmakla bertaraf etmeye çalış.”
“Dostunu iyilik veya kötülük zamanında sına, ahmak ve cahil kimseden uzak dur, Aklı başında bilgin dostu tercih et. Delil ve ispatını hazırladıktan sonra söz söyle. Yarım kalmış bir işi olmuş sayma. Senden büyüklerle şakalaşma. Sana ihtiyaç arz eden kimseyi kırma. Susmak selamet kapısını açan tek anahtardır. Güzellik, huy fenalığını ve cehaletini gidermez. Cömert ol ki, itibarın artsın. İnsanı yükselten akıldır. İdaresi az mal israf edilen maldan iyidir; çünkü idare edilen mal çoğalır, israf edilen mal azalır. Olgun insanın miheng taşı akıl danışmak, güler yüz, nefse hâkimiyet, acıya katlanmaktır.”
Lokman Hakîm oğluna şu tavsiyelerde bulunmuştur:
“Sana bir takım hasletler tavsiye edeceğim. Bunları yerine getirirsen mensup olduğun toplumun efendisi olursun: Herkese tatlı davran. İyiden de kötüden de cehaletini gizle. Dostlarını koru, Yakınlarını ziyaret et. Gammazların sözüne kıymet vermeyeceğine, arayı bozacak azgınların sözünü dinlemeyeceğine dair onlara teminat ver. Öyle arkadaşlar seç ki, ayrıldığınız zaman ne onları diline dola, ne de onlar seni dillerine dolasınlar.”