Hâmdun Kassar (rahmetullahi aleyh)'e “halka vaaz etmen lazım” dediler. Buyurdu ki:
“Vaaz etmem caiz değildir. Zira benim kalbim henüz dünyaya ve makama bağlı durumdadır. Bu yüzden sözüm faydalı olmaz ve kalplere tesir etmez. Kalplere tesir etmeyen bir sözü söylemek ilimle alay etmek, dini hafife almak olur. Ancak, susması din için sakıncalı olan kimselerin konuşmaları doğru olur. Çünkü onlar konuşunca mahzurlu şeyler ortadan kalkar.”
Hâmdun Kassar (rahmetullahi aleyh) yine söz söylemek hakkında şöyle buyurmuştur:
“Bir sözü başka biri söyleyecek ve bu maksada kâfi gelecekse, ilim diye aynı şeyden söz etmek hiçbir kimseye yaraşmaz. “şu sözü söylemek üzerime farz olmuştur” veya “ bunu söylemeye selahiyetim vadır” kanaatine varmayan bir kimsenin ilimden söz açıp vaaz etmesi caiz olmaz. Salahiyetin alameti, söylenmiş bir sözü tekrar etmeye asla hacet kalmamalı, 'bundan sonra acaba ne söyleyeceğim' deyip bunun çaresini aramanın derdinde olmaktır. Söylenilen söz gaipten olmalı ve geleni geldiği gibi söylemeli ve kendini arada görmemelidir.”
Hâmdun Kassar (rahmetullahi aleyh) buyurdu ki:
"Kendisinde bir haslet ve bir fazilet gördüğün kimseden sakın ayrılma! Zira onun feyz ve bereketinden bir şeyler sana da bulaşır. Size şu iki şeyi tavsiye ediyorum: Ulemanın sohbetinde bulunun, cahillerden sakının ve onlara tahammül edin! Sufilerle sohbet ediniz. Çünkü çirkin bir şey için onlar katında türlü türlü mazeretler vardır. Güzel bir şeyin yanlarında fazla bir değeri olmadığından bir iyi davranıştan dolayı sana büyük değer verip hataya düşmene sebep olmazlar!”
Hâmdun Kassar (rahmetullahi aleyh) rızık hakkında şöyle buyurmuştur:
“Kifayet miktarı gıda sana zahmetsiz ve meşakkatsiz olarak ulaşır. Çekilen zahmet ve meşakkat kifayet miktarından fazlasını talep uğrunadır.”
Hâmdun Kassar (rahmetullahi aleyh) nefs hakkında şöyle buyurmuştur:
“Nefsinin kusurlarını görme hususunda kör olmamaya gücü yeten bu konuda kör olmasın. Nefsim firavunun nefsinden daha iyidir, kanaatinde olan kibrini açığa vurmuştur. Düşe kalka giden bir sarhoş gördüğünde dikkatli ol ve onu kınama ki aynı belaya mübtela olmayasın!”
Hâmdun Kassar (rahmetullahi aleyh) tevazuu hakkında şöyle buyurmuştur:
“Fakir için güzellik tevazudadır. Fakir fakrına dayanıp kibirlendi mi, kibirlenmede zenginleri geride bırakmış olur. Hakkın fakire verdiği mansıb tevazuudur. Fakir tevazuu terk etti mi tüm hayırları terk etmiş olur. Tevazuu, ne dünyada ne ahirettte hiçbir kimseyi kendine muhtaç görmemektir.”
Hâmdun Kassar (rahmetullahi aleyh) zeka ve zekiler hakkında şöyle buyurmuştur:
“Zekanın sonucu şımarıklıktır. Bu yüzden şeyhler ve ulular, fazla zeki olan kişileri bu yoldan uzak tutmuşlardır!”
Hâmdun Kassar (rahmetullahi aleyh) tevekkül hakkında şöyle buyurmuştur:
“Tevekkül, ikibin akçe borcun olsa, elinde ve avucunda hiçbir şey bulunmasa senin adına bu borcu Allah Teâlâ’nın ödemesinden ümid kesmemendir."