1.Resûlüllah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: “Kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum. Kadın eğe kemiği gibi (kırılgan) yaratılmıştır. Eğe kemiğinin en eğri tarafı, üst kısmıdır. Onu düzeltmek istersen kırarsın; buna kalkışmazsan o hâlinde devam eder. Kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum!” (Buhârî, Müslim)
2.Resûlüllah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: “İmanı en mükemmel mümin, ahlâkı en güzel olandır; en hayırlınız ise hanımlarına en güzel davranandır.” (Tirmizî)
3.Resûlüllah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: “Hepiniz sorumlusunuz ve hepiniz gözetiminizde bulunanlardan mesulsünüz. Yönetici sorumludur. Evin erkeği, aile efradından sorumludur. Evin hanımı da kocasının evinden ve çocuklarından sorumludur. Hülâsa, hepiniz sorumlusunuz ve hepiniz gözetiminizde bulunanlardan mesulsünüz.” (Buhârî, Müslim)
4.Resûlüllah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: “Bir adamın hayır için harcadığı paranın en değerlisi, ailesi için harcadığı ile Allah yolunda kullanacağı hayvan için verdiği ve bir de Allah rızası için (mücahit) arkadaşlarına sarf ettiğidir.” (Müslim)
5.Ümmü Seleme (radıyallahu anha) anlatıyor: “Yâ Resûlallah, (merhum eşim) Ebû Seleme’nin çocukları için yaptığım harcamalardan dolayı bana bir mükâfat var mı? Ben onları asla aç açık bırakarak ihmal etmiyorum, onlar benim evlatlarım" dedim. Resûlullah: "Evet, onlar için yaptığın harcamalardan dolayı da sana sevap vardır, buyurdu.” (Buhârî, Müslim)
6.Resûlüllah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: “Allah rızasını gözeterek eşinin ağzına koyduğun lokmaya varıncaya kadar,onlar için yaptığın her türlü harcama karşılığında sevap kazanırsın.” (Buhârî, Müslim)
7.Resûlüllah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: “Bir insan Allah’ın rızasını umarak aile efradı için harcamada bulunursa bu, o kimse için bir sadakadır.” (Buhârî, Müslim)
8.Resûlüllah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: “Bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi, bir insana günah olarak yeter.” (Ebû Dâvûd)
9.Resûlüllah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: “Veren el, alan elden hayırlıdır. (İnfak ederken önce) bakmakla yükümlü olduklarından başla. En hayırlı sadaka, ihtiyaç fazlası olan maldan gönüllü olarak verilen sadakadır. Bir kimse istemekten sakınırsa Allah onu iffetli kılar, kanaat edenleri de Allah başkalarına muhtaç etmez.” (Buhârî)
10.Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir adam: 'Yâ Resûlallah, benim akrabalarım var. Ben onlarla akrabalık ilişkilerimi sürdürüyorum, fakat onlar benimle ilişkiyi kesiyorlar. Onlara iyilik yapıyorum, onlar bana kötülük ediyorlar. Onlara yumuşak davranıyorum, onlar bana kaba davranıyorlar'dedi. Bunun üzerine Resûlullah: 'Eğer dediğin gibi yapıyorsan, senin bu tutumun onlara ağır geliyor (âdeta iyiliklerin karşısında sıcak kül yutmuş gibi zorlanıyorlar). Böyle (ilişkiyi ve iyiliği sürdürerek) davranmaya devam ettiğin sürece, onlara karşı Allah’ın desteği seninle olur' buyurdu.” (Müslim)
11.Resûlüllah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: “Rızkının bol olmasını ve ömrünün uzun olmasını isteyen kimse, akrabalık ilişkilerini gözetsin.” (Buhârî, Müslim)
12.Bir adam: "Yâ Resûlallah, cennete girmeme sebep olacak ve beni cehennemden uzaklaştıracak bir amel söyle" dedi. Resûlullah: "Allah’a ibadet et ve O’na hiçbir şeyi ortak koşma, namaz kıl, zekât ver, akrabalık ilişkilerini gözet, buyurdu.” (Buhârî, Müslim)
13.Resûlüllah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: “Biriniz iftar ettiği zaman orucunu hurma ile açsın, çünkü hurma bereketlidir. Hurma bulamazsa su ile iftar etsin, su da temizdir." (Peygamber) sözüne devam ederek: "Yoksula bir şey vermek sadakadır. Akrabaya tasaddukta ise iki sevap vardır: Birisi, sadaka sevabı, diğeri de akrabayı görüp gözetme sevabıdır.” (Tirmizî)
14.Resûlüllah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: “Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse akrabasına iyilik etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse ya faydalı söz söylesin veya sussun!” (Buhârî, Müslim)