1.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İslam beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak.”(Buhari)
2.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İman; Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.” (Müslim)
3.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İmanın yetmiş küsur şubesi vardır. Bunların en üstünü ‘Lâ ilâhe illâllah’ (Allah’tan başka ilâh yoktur) sözüdür. En alt derecesi ise, yoldaki eziyet veren şeyleri kaldırmaktır. Hayâ da imanın bir şubesidir.” (Nesai)
4.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah’tan başka ilâh olmadığına ve benim Allah’ın Rasûlü olduğuma şehâdet edip buna kalbiyle kesin bir şekilde inanarak ölen herkesi Allah mağfiret eder.” (İbn-i Mace)
5.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim kalbiyle tasdik ederek Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet ederse Allah ona cehennemi haram kılar.” (Buhari)
6.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim, ‘Şehâdet ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur, O tektir, ortağı yoktur; Muhammed O’nun kulu ve elçisidir; İsa da Allah’ın kulu ve Allah’ın kullarından bir kadının oğlu, Meryem’e ulaştırdığı (emriyle onda var ettiği) kelimesi ve Allah tarafından (gelen) bir ruhtur. Cennet haktır, cehennem haktır.’ derse Allah onu, cennetin sekiz kapısından hangisini dilerse oradan cennetine koyar.” (Müslim)
7.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Kim Allah’a ve Rasûlü’ne itaat ederse doğru yolu bulmuştur. Kim onlara isyan ederse ancak kendisine zarar verir. Allah’a hiçbir şekilde zarar veremez.” (Ebu Davud)
8.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Yüce Allah, yalnızca kendisine kullukta bulunmanızı ve O’na şirk koşmamanızı emrediyor.” (İbn-i Hanbel)
9.Abdullah ibn-i Mes’ûd (radıyallâhu anh) anlatıyor: Rasûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem)’a “Allah katında en büyük günah nedir?” diye sordum. “Seni yaratmış olduğu halde Allah’ın bir dengi olduğunu iddia etmendir.” buyurdu. (Buhari)
10.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İman; kalp ile tasdik, dil ile ikrar ve organlar ile amel etmektir.” (İbn-i Mace)
11.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Son sözü ‘Lâ ilâhe illallâh’ (Allah’tan başka ilah yoktur) olan kimse cennete girer.” (Ebu Davud)
12.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah’ı inkâr etmiş olarak ölen kimse hariç, Allah’ın her günahı bağışlayacağı umulur.” (Nesai)
13.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim Allah’a bir şeyi ortak koşarak ölürse cehenneme girer.” (Müslim)
14.Hz. Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem): “Yedi helâk ediciden sakının!” buyurdu. Sahabiler, “Yâ Rasûlallah! Bunlar nelerdir?” diye sordular. Rasûlüllah şöyle cevap verdi: “Allah’a şirk koşmak, büyü yapmak, Allah’ın haram kıldığı bir canı haksız yere öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaş meydanından kaçmak ve zinadan uzak duran, hiçbir şeyden haberi olmayan mümin kadınlara zina isnad etmektir.” (Buhari, Müslim)
15.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim düğüm yapar sonra ona üflerse sihir yapmış olur. Kim sihir yaparsa şirk koşmuş olur. Kim de (kendisini koruması için nazarlık ve benzeri) bazı şeyler takarsa o taktığı şeyin korumasına havale edilir.” (Nesai)
16.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Şu üç haslet vardır ki, bunlar kimde bulunursa o kimse imanın tadını alır: Allah ve Rasûlü’nü her şeyden çok sevmek, bir kimseyi yalnızca Allah rızası için sevmek, Allah kendisini küfürden kurtardıktan sonra tekrar ona dönmeyi ateşe atılırcasına korkunç görmek.” (Müslim)
17.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim Allah için sever, Allah için nefret eder, Allah için verir, Allah için engel olursa, imanını kemale erdirmiş olur.” (Ebu Davud)
18.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Bir Müslüman, bir Müslüman’a ‘kâfir’ dediğinde, şayet o gerçekte kâfirse (söz yerini bulmuş olur). Fakat eğer o kâfir değilse bunu söyleyen kâfir olur.” (Ebu Davud)
19.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Nerede olursan ol, Allah’a karşı sorumluluğunun bilincinde ol! Kötülüğün peşinden iyi bir şey yap ki onu yok etsin. İnsanlara da güzel ahlâka uygun biçimde davran!” (Tirmizi)
20.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Ey İnsanlar! Allah sizden cahiliye gururunu ve atalarla övünme âdetini gidermiştir. İnsanlar iki gruptur: İyi, takva sahibi, Allah katında değerli kişi ve günahkâr, bedbaht Allah katında değersiz kişi. İnsanlar Âdem’in çocuklarıdır. Ve Allah Âdemi, topraktan yaratmıştır.” (Tirmizi)
21.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Dikkat edin, Rabbiniz bir, atanız da birdir. Takva dışında ne Arap’ın Arap olmayana ne de Arap olmayanın Arap’a; ne beyazın siyaha, ne de siyahın beyaza bir üstünlüğü vardır.” (İbn-i Hanbel)
22.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir bedene benzer.” (Müslim)