1.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah’ım, sana teslim oldum, sana inandım, sana tevekkül ettim ve yüzümü sana döndüm. Allah’ım senin yardımınla mücadele ettim, beni dalalette bırakmaman için izzetine sığındım. Senden başka ilah yoktur, sen ölmeyen dirisin, insanlar ve cinler ise ölümlüdürler.” (Müslim, Buhârî)
2.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Ateşe atıldığı zaman İbrahim’in (aleyhisselâm) son sözü “Allah bana yeter; O, ne güzel vekildir.”olmuştur.” (Buhârî)
3.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Cennete, kalpleri kuş kalbi gibi (saf ve temiz) olan insanlar girecektir.” (Müslim)
4.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Eğer Allah’a gereği gibi tevekkül etseydiniz, Allah size kuşlara rızık verdiği gibi rızık verirdi. Kuşlar sabahleyin aç çıkarlar, akşamleyin doymuş olarak dönerler.” (Tirmizî)
5.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Ey filanca, yatağına girdiğinde, “Allah’ım, sana boyun eğdim, yüzümü sana çevirdim, işlerimi sana havale ettim, sana gönül bağladım ve senden korktuğum için sana sığındım; sığınmak veya korunmak için senden başka sığınak yoktur. İndirmiş olduğun kitabına ve göndermiş olduğun Peygamberine inandım.” de. Eğer o gece ölürsen fıtrat üzere ölürsün, eğer sabaha çıkarsan hayra nail olursun.” (Buhârî, Müslim)
6.Hz. Ebû Bekir (ra) anlatıyor: Mağarada müşrikler başımızın ucunda (bizi ararlar) iken onların ayaklarına baktım da: “Yâ Resûlallah, eğer bunların birisi (eğilip) ayağının altına bakacak olursa muhakkak bizi görür.” dedim. Onun üzerine Peygamber şöyle buyurdu: “Ey Ebû Bekir, üçüncüleri Allah olan bu iki kişi için neden telaş ediyorsun?” (Müslim, Buhârî)
7.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah’ın adıyla; Allah’a tevekkül ederim. Allah’ım! (doğru yoldan) sapmaktan veya saptırılmaktan, ayağımın kaymasından veya kaydırılmasından, haksızlık etmekten veya haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten veya saygısızlığa uğramaktan sana sığınırım.” (Ebû Dâvûd,Tirmizî)
8.Enes (ra) anlatıyor: "Peygamber zamanında iki kardeş vardı. Birisi (ilim için) Peygamber’in meclisine devam eder, diğeri ise işe giderdi. İşe giden kardeş, Peygamber’in meclisine devam eden kardeşini Resûlullah’a şikâyet etti. Peygamber de: '(Ne biliyorsun) belki de onun sayesinde sana rızık veriliyordur!' dedi. (Tirmizî)
9.Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor:
"Ey Allah’ın Resulü, insanların en saygını ve değerlisi kimdir, diye soruldu. Peygamber:
"En muttaki olanlarıdır" buyurdu.
"Yâ Resûlallah, sana bunu sormuyoruz" dediler.
"İnsanların en saygını, Halîlullah (Hz. İbrahim) oğlu peygamber oğlu peygamber oğlu peygamber olan Yusuf’tur (aleyhisselam)" dedi.
"Yâ Resûlallah, biz bunu da sormuyoruz."
"Bana Arap soyundan kimlerin daha seçkin olduğunu mu soruyorsunuz? Câhiliye devrinde hayırlı (seçkin/saygın) olanlar, şayet İslâm’ı yeterince kavrarlarsa İslâmiyet’te de en hayırlı (seçkin/saygın) kimseler olurlar." buyurdu. (Buhari, Müslim)
10.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah’ım, senden hidayet, takva, iffet ve g.nül zenginliği isterim.” (Müslim)
11.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Bir şeyi yapmak üzere yemin eden kimse, sonra takvaya daha uygun olanı görürse, onu yapsın.” (Müslim)
12.Resûlüllah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah’tan sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun; mallarınızın zekâtını verin ve amirlerinizin sözünü dinleyin ve böylece Rabbinizin cennetine girin.” (Tirmizî)