Ebu Ya’kub İshak Nehrecorî (rahmetullahi aleyh) insan hakkında buyurdular ki:
“Doyması yemekle olan hep açtır! Zenginliği malla olan hep fakirdir! İhtiyacı halka arzeden mahrum kalır! İşinde Allah’tan yardım istemeyen sürekli olarak başarısızlığa mahkum olur! Şükrettiğin sürece nimete zeval yoktur; nankörlük yaptığın sürece nimete beka yoktur!”
Ebu Ya’kub İshak Nehrecorî (rahmetullahi aleyh) dediler ki:
“Siyasetin ve kendini mahirane kullanmanın esası az yemek, az uyumak, az konuşmak ve nefsani arzuları terk etmektir.”
Ebu Ya’kub İshak Nehrecorî (rahmetullahi aleyh) neş’eyi şöyle tarif eder:
“Neşe şu üç haslettir:
Birincisi Allah’a ibadet ve taatte bulunmaktan hasıl olan neş’e.
İkincisi halktan uzak, Hakk’la yakın olmaktan hasıl olan neş’e.
Üçüncüsü halkın zikrini unutup İzzet ve Celal sahibi Allah’ı zikretmekten hasıl olan neş’e.
Allah sebebiyle vücuda gelen neş’enin nişanı şu üç şeydir: Birincisi kulun daima taatte olması, ikincisi dünyadan ve dünyacılardan uzak durması, üçüncüsü halkı gözetmemesi, Hak Teala için yaptığı bir şeyle sadece Onun rızasını gözetmesidir.”
Ebu Ya’kub İshak Nehrecorî (rahmetullahi aleyh)'e dediler ki:
“Namaz kılıyorum ama bunun hazzını ve halvetini gönlümde bulamıyorum.” Buyurdular:
“Tabii gönül onu sadece namazda talep ederse halavet bulamaz! Nitekim meşhur meseldir: Merkebe yokuşun dibinde arpa verirsen yokuşu aşamaz!”
Ebu Ya’kub İshak Nehrecorî (rahmetullahi aleyh) şöyle buyurmuştur:
“Tavaf esnasında tek gözlü bir adam gördüm. “İlahi! Senden sana sığınırım” diye dua ediyordu. Bu ne biçim duadır diyenlere dedi ki: Bir gün gözüme hoş gelen birine şöyle bir bakıvermiştim. Havadan inen bir yumruk evvelce görmekte olan gözümde patladı ve gözüm bu hale geldi. Bu esnada bir sesin şöyle dediğini işittim: İbret gözüyle baktın biz de sana gayret okunu attık. Şayet şehvet gözüyle baksaydın hiç şüphe etme ki hicran okunu atardık! Yani bir bakışa bir sille! Eğer sen artırırsan biz de artırırız!”
Ebu Ya’kub İshak Nehrecorî (rahmetullahi aleyh) tevekkül bahsinde şöyle buyurmuştur:
“Hakiki mütevekkil, zahmet ve külfetinden halkın azad oldukları kimsedir. Başına gelen şeyler sebebiyle kimseden şikayetçi olmadığı gibi mahrum kaldığı şeyler sebebiyle de kimseyi kötülemez. Çünkü o, men’ ve atayı Hak Teala’dan gayrisinden görmez!”
Ebu Ya’kub İshak Nehrecorî (rahmetullahi aleyh)'e dediler ki:
“Arif, Allah’tan başkası için gam çeker mi?” dedi ki:
“Arif Allah’tan gayri hiçbir şey görmez ki gamını çeksin!”. Dediler ki:
“Arif hangi gözle bakar?” buyurdu ki:
“Fena ve zeval gözüyle!”
Ebu Ya’kub İshak Nehrecorî (rahmetullahi aleyh)'e tasavvuftan sordular, buyurdu ki:
“Tasavvuf bezm-i eleste duyulan özlemdir. Ehli ise; “Onlar geçip gitmiş olan bir ümmet idi… Kazandıkları kendilerine.” (Bakara 134-141)