Mehmed Zahid Kotku (kuddise sırruhu) Hazretleri tasavvuf hakkında şunları söyler:
"Asıl hüner her şeyi yerli yerine yapabilmektir. Bu da kuvvetli bir ilim ve mağlup olmaz nefislerle mümkündür. Azgın nefislerde her ne kadar ilim olsa da o kişi yine nefsinin esiri olmaktan kendini kurtaramaz. Onun için herkese ve bahusus her ilim sahibine tasavvuf şarttır. Tasavvufsuz ilimler hep hebâen mensûrdur. Zühd, takvâ, hilim, sabır, vesair ahlaklar hep tasavvufun mahsulüdür."
Mehmed Zahid Kotku Hazretleri talebelerine şu nasihatlerde bulunmuştur:
"Çok aziz ve muhterem kardeşim, sen de kat’iyyen ihmal etme de Kur’an-ı Kerim’i hem kendin oku, hem de bütün aile fertlerinin titizlikle üzerinde durarak, onlara da okut. Yalnız dünya bilgilerini vermek için çalışıyorsan, nafile. Asıl ebediyyen faydası olacak olan bu Kur’an-ı öğret ve üzerinde durarak tatbikine sa’y ve gayret eyle."
"Aziz evlat, sevgili kardeş, sen daima temiz kalpli, güzel ahlaklı, âlim ve fâzıl, âbid ve mütevâzî; zâhid ve dünyaya iltifatı olmayanları ve insanı kâmil olanları ara, bul ve onlara kul, köle ol. Mâl olarak ve bedenen hizmetlerinde kusur etme; yaramazlardan da daima kaç."
"Aziz kardeş, hilkatten maksad, Hâlık’ı tanıyıp, O’na kulluk etmektir. O’nu tanımak ve kulluğunu yapabilmek için de, dînî bilgilerini artırmak gerekir. Yoksa kahve, sinema köşelerinde, zevk ve sefâ peşinde dolaşmak çok yanlıştır. İnsanın peygamberler yolunu, salihler, âbidler izini seçip; dünyadan tertemiz olarak, göz yumup göçmesi ne büyük bahtiyarlıktır."
Mehmed Zahid Kotku Hazretleri talebelerine yine şu nasihatlerde bulunmuştur:
"Ey aziz kardeşim, çok uyanık ve müteyakkız olmak gerekir. Nefesleri boşa geçirme, hevây-ı hevesini kapılma. Bir gün vade gelip de 'Haydi gel!' denilince, artık durmak mümkün değildir. Sonra bu hayatın mesuliyet sorguları var. Sakın bunlara inanmamazlık etme.
"Aziz kardeşim, sakın kimseyi hakir ve hor görme! Sakın kimseyle istihza etme ve bu gibi hallere ne alış, ne de çoluk çocuğunu alıştır. Çünkü bu alışılan şeyleri terk etmek kadar zor bir şey yoktur."
"Aziz kardeş, kişi şahsî hayatında gayet mütevâziâne ve oldukça kanaatkar bir hayat ile her türlü cefalara, açlıklara karşı sabırlı, metin olmalı ve ölümünü gözünün önünden ayırmamalıdır."
"İşte Müslümanlığın çökmesine en büyük amil, müslümanların hakiki müslüman olmayıp servet ve bilgilerine mağrur olarak, fukara ve zuafânın, bahusus işçinin hakkına riayet etmeyip, onlara İslamî ve insânî muamele yapmadıklarından dolayı; hem ahiret saadetlerinden mahrum olurlar, hem de İslamiyet’in çökmesine sebeb olduklarından, en büyük kabahat bunlara yönelmiş olur."
"Ömrünü boş yere zevk ü sefâ ile, para pul budalası olarak mahvetme! Son pişmanlık kimseye fayda vermemiştir."