Hazreti Mevlana Celaleddin-i Rumi akıl hakkında şunları söyler:
"Akıllı kişi, işin sonunu gönlü ile önceden görür, bilgisi az kişi ise işin sonunda, o iş olup bitince görür."
"Akılılar, önceden ağlarlar; bilgisizlerse işin sonunda başları vururlar."
"Hiç şüphe yok ki akıllarla gönüller, Arş’tandır; perde ardında, arş ışığı ile yaşarlar."
"Sen akıllı bir kişinin gölgesine sığın da, gizli gizli savaşan, sinsi düşmandan kurtul."
"Akıllı bir tavuk, deveyi konuk olarak çağırır, evine götürür. Fakat deve, tavuğun kümesine yaka bastı mı, kümes yıkılır; damı, tavan yerle bir olur. Bizim aklımız, fikrimiz de tavuk kümesidir. Salihin aklı ise Allah kümesine benzer."
"Akıllı kişi, firavunların, Ad toplumunun başına gelenleri duyunca şu varlıkdan vazgeçer, bu ululanmayı da bırakır."
"Eşeğin, kendisini kötülükten koruyan aklı olmadığı halde rahmeti, merhameti bol Allah, onu hiç de mazur görmüyor. Peki, a yüce sevgili; insan, o soluktan, peygamberlerin o sözlerinden kaçarsa nasıl mazur olabilir?"
"Bil ki akıl, bir başka akılla eş oldu mu kötü iş işlemeye de engel olur, kötü söz söylemeye de; fakat nefis, bir başka nefisle dost oldu mu cüz’i akıl tembelleşir, işsiz güçsüz kalır."
Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri akıl hakkında yine şunları söylemiştir:
"Akıl gemisi battı mı insan gök kubbeye güneş kesilir."
"Akıllı birinden gelen cefa, bilgisizlerin vefasından iyidir. Peygamber: "Akıllıdan doğan düşmanlık bilgisizin sevgisinden daha iyidir" demiştir."
"Akıllı kişi aza çoğa bakmaz; çünkü ikisi de bir sel gibi akar gider."
"Delilikten uç da gene akla doğru at sür! Eğreti kanat, göğe uçurur mu adamı hiç?"
"Ey aklı Allah’a hediye getiren! Orada akıl, yolun toprağından daha değersizdir."
"Hasların ışığı, kaymayan, yanılmayan akıldır; karga akılsa, ölülerin mezar ustasıdır."
"Hevanın ve hevesin gözü açtır; içinde bulunduğu çağı görür ancak, akılsa din gününü düşünür. Aklın iki gözü de işin sonundadır; o gül için dikene katlanır, onun zahmetini çeker."