Şakik Belhi (kuddise sırruhu) Hazretleri şunları söyler:
"Allah-u Teâlâ'nın azâbından korkmanın alâmeti haramları terk etmektir. Allah-u Teâlâ'nın rahmetinden ümidli olmanın alâmeti de çok ibâdet etmektir.”
"Şeytanı en çok kızdıran iki şey, onun vesvesesine aldırmamak ve Allah-u Teâlâ'nın zâtı hakkında düşünmemektir”. (Allah-u Teâlâ'nın yarattıkları hakkındaki tefekkür makbûldür.)
"Bir kimsenin yanında mübârek bir zâtın iyilik ve güzel hâlleri anlatılır da, o kimse bundan zevk duymaz ve o mübârek zâta karşı kalbinde muhabbet hâsıl olmazsa, bilsin ki kendisi kötü kimsedir.”
"Sıkıntının mükâfâtını bilen, ondan kurtulmağa heves etmez."
Şakik Belhi (kuddise sırruhu) rızık konusunda ise şunları söyler:
"Rızkı hususunda Allah-u Teâlâ'ya tevekkül eden kimsenin güzel huyları fazlalaşır, cömert olur ve ibâdetlerinde vesvese bulunmaz."
Şakik Belhi Hazretleri zengin ve fakirden bahsederek ikram hakkında şunları söyler:
"Gönül ferahlığı, hesap kolaylığı ve can rahatlığı fakirlerin hâlidir. Gönül meşgûliyeti, hesapların zorluğu ve can sıkıntısı da zenginlerin hâlidir."
"Kendisine bir şey ikrâm ettiğin kimse ile, sana ikrâmda bulunan iki kişinin senin kalbindeki yerlerine dikkat et. Eğer kalbindeki muhabbet, kendisine ikrâmda bulunduğun kimseye karşı daha fazla ise, bu ikrâm ve muhabbetin Allah için olduğu anlaşılır. Ama kalbindeki muhabbet, sana ikrâmda bulunan kimseye karşı daha fazla ise, bu dostluk menfaat içindir."
"Misâfiri çok severim. Çünkü, rızkını Allah-u Teâlâ veriyor. Ben hiçbir şey yapmıyorum. Bununla berâber, Allah-u Teâlâ bana sevâb veriyor."
Şakik Belhi Hazretleri başkasının kusurlarını araştıranlar hakkında şunları söylemiştir:
"Bir kusuru ve ayıbı var diye bir kimseyi kötüleyen, hakâret eden kimse, kendi kendini helâk etmiş demektir. İnsanlar, bir kimse hakkında; “Bundan bize zarar gelmez bu emin bir kimsedir.” derlerse, o kimse bütün insanların zarar ve kötülüklerinden emindir. Kim müslümanların aleyhinde konuşur, onları gıybet eder, onlara iftira ederse; aralarında söz taşıyıp koğuculuk yaparak müslümanları birbirine düşürürse; müslümanların hakkını gözetmez, onların kalblerini kırar, incitirse ve onları kendinden aşağı görürse, o kimse şeytanın hizmetçisi olmuş olur. Dünyâda fakir olur, âhirette iflâs etmiş vaziyette hakir ve zelîl olur.”
"Ölüme şimdiden hazırlanmanız lâzımdır. Çünkü, bir geldi mi geri gönderemezsiniz."
“Dilini muhâfaza et. Amel defterinde ve terâzide sevâbını bulamayacağın söz söyleme. Sözü söylemeden önce düşün; hayırlı ise söyle, yoksa sükût et."
"İleride tövbe ederim diye günaha devam edenler, daha yaşarız ümidiyle, tövbeyi geciktirenler, hattâ, Allah-u Teâlâ'nın azâbını düşünmeyip, rahmetini ümit ederek tövbe etmeyenler, çok büyük gaflet ve felâket içindedirler."