Şeyh Sadi-i Şirazi Hazretleri nefse seslenerek şunları söyler:
"Büyük kalarak yaşamanın şartı odur ki her küçüğün kim olduğunu bilesin."
"Salih adam dilenirse ancak kendi nefsinden dilenir ve ondan hırsı terk etmesini ister. Çünkü, her saat ‘’ver’’ diyen bir nefis, sahibini zillet içinde köy köy dolaştırır."
"Kimsenin işini ayağa düşürme. Mümkündür, sen de onun ayağına düşersin."
"Kuvvetlilerin yükünü zayıflar çekerken padişaha tatlı uyku haramdır."
"Eğer yiyip yatmaktan başka bir şey bilmiyorsa, adam hayvandan nesiyle yüksek olur ki?"
"Güneşler, aylar ve ülkeler daha çok parlayacaklar ama sen mezar yastığından başını kaldıramayacaksın."
Şeyh Sadi-i Şirazi Hazretleri nefse seslenmeye devam ederek şunları söyler:
"Ekşi yüzlü adam, insanı hoş tabiatlı, tatlı mizaçlı dostlarından daha güzel tenkit eder."
"Değersiz kimselerle savaşmaktan çekin. Ben damlalardan sel olduğunu çok gördüm."
"Sen kendi kaygını sağlığında çek, hısımların hırsa düşerler ölenle ilgilenmezler. Parayı, nimeti şimdiden ver, çünkü senindir ve senden sonra bunlar senin emrinden çıkacaktır."
"Eğer hikmetiyle bir kapıyı kaparsa, rahmetiyle başkasını açar."
"Kim çalarsa çalsın, cömertin kapısı mutlaka açılır."
"Ey akıllı kimse, hekim sana acı ilaç gönderdiği zaman hastalıktan korkma. Dost elinden gelen her şeyi iç. Hasta, hekimden daha bilgili değildir."
"Kişi kendinden üstününü aramayı fırsat bilmelidir. Kendin gibisiyle vaktini ziyan edersin. Kendi benzerlerinin izinde ancak kendini beğenmişler yürür."
"Büyüklük gösterişle, lafla olmaz; yücelik dava ile, kuruntu ile elde edilmez. Tevazu yüceliği arttırır, fakat gurur seni toprağa serer."
Şeyh Sadi-i Şirazi Hazretleri nefse seslenmeye devam ederek yine şunları söyler:
"Kalbi kırılanın sözü sert olur."
"Çirkin tabiat, adamı cehenneme götürür. Çünkü iyi huy cennetten gelmiştir."
"Tahammül sana önce zehir gibi görünür. Fakat tabiatına kök salınca bal kesilir."
"Sen kendinden bahsetme ki, seni başkaları övsünler. Kendini övdüğün takdirde bunu başkalarından bekleme."