1.Hz.Peygamber şöyle buyurmuştur: “Bir kimsede şu üç özellik bulunursa imanın hazzını duyar: Allah ve Resûlü’nü her şeyden çok sevmek, bir kimseyi yalnızca Allah rızası için sevmek, Allah kendisini küfürden kurtardıktan sonra tekrar ona dönmeyi ateşe atılırcasına korkunç görmek.” (Müslim, Buhârî)
2.Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Yedi sınıf insan vardır ki Allah onları hiçbir gölgenin (himayenin) bulunmadığı günde, Arş’ın gölgesinde gölgelendirir (yani himaye eder):
*Adaletli devlet başkanı, Allah’a ibadet ederek yetişen genç,
*Gönlü mescitlere bağlı olan kimse,
*Allah için birbirini seven ve bu şekilde biraraya gelip, bu sevgi ile ayrılan iki dost,
*Mevki sahibi güzel bir kadının birlikte olma isteğine “Ben Allah’tan korkarım.” cevabını veren kimse,
*Sağ elinin verdiği sadakayı, sol eli bilmeyecek kadar gizli veren kimse,
*Tenha yerlerde Allah’ı zikrederek gözleri yaşla dolup taşan kimse.” (Buhâri, Müslim)
3.Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Allah Teâlâ kıyamet gününde, “Birbirini benim için sevenler neredeler? Onları benim gölgemden (himayemden) başka gölge (himaye) bulunmayan bir günde (Arşımın gölgesinde) gölgelendireceğim (özel olarak himaye edeceğim).” buyurur." (Müslim)
4.Ebû İdris el-Havlânî (Allah rahmet eylesin) anlatıyor: "Bir gün Şam Mescidi’ne gitmiştim, baktım ki orada nur yüzlü güzel bir genç vardı, halk etrafına toplanmış ihtilafa düştükleri meselelerin çözümü için ona soru soruyor ve görüşünü de kabul ediyorlardı. Onun kim olduğunu sordum: "Muâz b. Cebel" diye cevap verdiler. Ertesi gün kuşluk vakti mescide gittim. O zatı, orada benden evvel gelmiş ve namaz kılarken buldum. Namazı bitirinceye kadar kendisini bekledim, sonra önüne gelerek selâm verdim ve:
"Vallahi ben seni seviyorum!" dedim. Bana:
"Allah için mi seviyorsun?" dedi.
"Evet, Allah için seviyorum" dedim.
"Allah için seviyorsun değil mi?" dedi.
"Evet, Allah için seviyorum" dedim. Bunun üzerine elbisemin kenarından tutarak beni kendisine doğru çekti ve şöyle dedi:
"Sana müjde, ben Resûlullah’ın şöyle dediğini duydum: “Allah Teâlâ, sırf benim için birbirini seven, benim için toplanan, benim için birbirini ziyaret eden ve benim için infak edenler, benim sevgime hak kazanmışlardır.” buyurdu.” (Muvatta’)
5.Resûlullah, (bir gün) Muâz’ın elini tutmuş ve “Yâ Muâz, vallahi ben seni seviyorum.” demiş, sonra da, “Yâ Muâz, her namazın ardından, “Allah’ım, seni zikretmek, sana şükretmek ve sana ibadet etmek için bana yardım et.” duasını hiçbir zaman bırakmamanı tavsiye ediyorum.” buyurmuştur. (Ebû Dâvûd)
6.Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Birisi, başka bir beldede bulunan (din) kardeşini ziyarete giderken, Allah Teâlâ yolda onu bekleyen bir melek görevlendirdi. Adam, meleğin yanına gelince melek ona nereye gittiğini sordu:
"Şu beldede bir kardeşim var, onu ziyarete gidiyorum" cevabını aldı.
"Ondan sağlayacağın bir çıkar mı var?" dedi. O da:
"Hayır, ben o zatı sadece Allah için seviyorum" dedi. Bunun üzerine Melek:
"Ben Allah’ın sana yolladığı elçisiyim. Sen o adamı nasıl seviyorsan, Allah da seni öyle seviyor, dedi.” (Müslim)
7.Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Her kim bir hastayı ziyaret eder veya Allah için sevdiği bir zatı ziyaret ederse bir melek, “Dünya hayatın hoş olsun. Âhiretin de hoş olsun. Makamın cennet olsun.” diye seslenir. (Tirmizi)
8.Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali, güzel koku satanla demircinin misali gibidir. Güzel koku satan adam, ya sana güzel kokusundan bir miktar verir veya sen satın alırsın, yahut ondan hoş koku koklarsın. Körük üfüren demirciye gelince, ondan sana ya bir kıvılcım isabet eder elbiseni yakarsın yahut körüğün kötü kokusundan rahatsız olursun.” (Buhârî, Müslim)
9.Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Kişi, dostunun dini üzeredir. Dolayısıyla kişi kiminle dost olduğuna dikkat etsin.” (Ebû Dâvûd, Tirmizî)
10.Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir bedevi Resûlullah’a:
"Kıyamet ne zaman kopacak?" diye sordu. Resûlullah :
"Kıyamet için ne hazırladın?" buyurdu. Adam;
"Allah ve Resûlü’nün sevgisini hazırladım" dedi.
"Öyle ise sen, sevdiğin ile berabersin" buyurdular.” (Müslim)
11.Bir adam Allah Resûlü’ne geldi ve: "Yâ Resûlallah, bir topluluğu seven fakat onlara yetişemeyen kimse hakkında ne buyuruyorsun?" diye sordu. Resûlullah da: "Kişi sevdiği ile beraberdir" cevabını verdi." (Buhârî, Müslim)
12.Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “İnsanlar, altın ve gümüş madenleri gibi birer madendir. Câhiliye devrinde hayırlı ve şerefli olanlar, kavrayışlı (fakih) oldukları takdirde İslâmiyet’te de hayırlıdırlar. Ruhlar, bir araya gelmiş topluluklardır. (Ruhlar âleminde) birbirleriyle uyuşanlar, dünyada da birbiriyle kaynaşırlar; birbirleriyle uyuşmayanlar ise ayrılırlar.” (Müslim,Buhârî)
13.Umre yapmak için Peygamber’den izin istemiştim, bana izin verdi ve “Kardeşim, bizi de duandan unutma.” buyurdu. Ayrıca bana bir şey daha söyledi ki benim için dünyaya bedeldir. Bir rivayette de “Kardeşim bizi de duana ortak et.” denilmiştir. (Ebû Dâvûd, Tirmizî)