Su, insan sağlığı için oksijenle birlikte ihtiyaç duyulan en önemli yaşam kaynağı. Vücudumuzun dengede kalmaya çalışması için hayati önem taşıyor. Bir çoğumuz gündelik hayatta su içmeyi unutuyor ya da su içmek için susamayı bekliyor.
Günlük su ihtiyacı, kişinin sağlık koşulları, aktiviteleri ve yaşadığı iklim gibi farklı etkenlere bağlıdır. Normal koşullarda günde en az sekiz bardak su içmek (yaklaşık 2-2.5 lt.), ihtiyacınızı karşılayabilir. Susamayı beklemeyin. Belirli aralıklarla tüketmeye mutlaka özen gösterin.
Milliyet'teki haberde, suyun faydaarı şöyle sıralanıyor: Vücutta biriken zararlı maddelerin dışarıya atılmasını sağlar. (Yeterince içilmezse toksinler vücuttan atılamaz. Minerallerin birikimiyle böbrek taşı oluşumu, toksinlerin karaciğerde birikimiyle de hepatitler ve karaciğer hasarı meydana gelir.)
Hücrelere besin ve oksijen taşır. (Kan, hücreler için gerekli oksijeni taşır. Su tüketimi yetersiz olursa, kan hacmi azalır, kan dolaşımı hızı yavaşlar, kan koyulaşır, aritmi gelişir, tansiyon düşer ve buna bağlı bayılmalar görülebilir. Bu da kalbe ve diğer organlara giden kan miktarını azaltır, koyulaşan kan, damarların tıkanmasına neden olabilir. Özellikle hayati öneme sahip beyin ve kalp koroner gibi ince damarlarda tıkanmalara neden olarak, kalp krizi ile felç gibi hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştırır.)
Vücut ısısını düzenler.
Metabolizmanın düzenli bir şekilde çalışmasını sağlar.
Metabolizmayı, sudan ayrı düşünmek imkânsızdır.