Bize her alanda rehberlik eden ve yol gösteren Yüce Kitâbımız Kur’an-ı Kerim, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’i de (SAS.) bizler için tanıtıyor, niteliklerini bildiriyor.
O (SAS.) peygamberlerin sonuncusu; insanlık O’nun (SAS.) peygamberliği ile dini ilerlemenin son noktasına erişti ve din kemâle erdi. O’ndan (SAS.) sonra ne bir rasûl ne bir nebi gelecek; O (SAS.), özü, sözü, tavrı, ahlâkı, tüm vasıflarıyla bizler için en güzel örnek.
İki cihân serveri Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (SAS.) Kur’ân-ı Kerim’de yer alan bazı nitelikleri şöyle:
O (SAS.); Son Rasûl ve Son Nebi:
Rasûl, elçi; nebî ise haber veren, haber getiren anlamına geliyor. Terim olarak “rasûl” ve “nebi” Allah’ın mesajlarını, emir ve yasaklarını, öğüt ve tavsiyelerini insanlara bildirmesi için görevlendirdiği kimseye deniyor. Türkçe’de rasûl ve nebî “peygamber” (haber getiren) kelimesi ile ifade ediliyor. Kur’ân’da “mürsel” ve “nezir” (uyarıcı), “beşir” (müjdeleyici) ve “hâdî” (yol gösterici) kelimeleriyle de ifade edilen “elçiler”; vahye mazhar olan, kendilerine kitap, hüküm ve hikmet verilen kimselerdir.
“Muhammed, Allah’ın Rasûlü ve peygamberlerin sonuncusudur.” (Ahzab, 40) Bu âyet, hem Hz. Muhammed’in (SAS.) son peygamber olduğunu hem de bütün peygamberleri tasdik eden ve belgeleyen ilahî bir mühür değerinde olduğunu; peygamberliğin O’nunla (SAS.) sona erdiğini ifade ediyor.
Peygamberimiz (SAS.), kendisini peygamberler zincirinin son halkası ve nebilerin sonuncusu olarak tanıtıyor: “Ben (bir tuğlası eksik kalmış mükemmel bir binanın eksikliğini tamamlayan) bir tuğlası mesabesindeyim. Ben peygamberlerin sonuncusuyum.”(Müslim, Fezail, 22)
O (SAS.) peygamberlerin sonuncusu; insanlık O’nun (SAS.) peygamberliği ile dini ilerlemenin son noktasına erişti ve din kemâle erdi (Maide, 3).
O (SAS.); Bütün İnsanların Peygamberi:
Yüce Allah, ilk insan Hz. Âdem’den (AS.) itibaren her bir veya birkaç topluma bir peygamber göndermiştir. Bu husus âyetlerde açıkça ifade edilmektedir: “Biz her ümmete: “Allah’a kulluk edin ve (Allah’ın emirlerini yapmaktan meneden ve hevâsına göre dine ait hüküm koyup tanrılık taslayan) tâğûttan kaçının.” diye tebliğde bulunan bir peygamber gönderdik” (Nahl, 36) “Hiçbir ümmet yoktur ki (onların) içinden bir korkutan uyarıcı (peygamber) gelip geçmiş olmasın.” (Fatır, 24)" Her toplumun da bir yol göstericisi (davet edeni) vardır."(Ra'd, 7)
Yüce Allah, son olarak Hz. Muhammed’i (SAS.) yalnız bir topluma değil bütün insanlara Peygamber göndermiştir “(Rasûlüm!) Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı (bir peygamber) olarak gönderdik…”(Sebe’, 28) "(Ey Muhammed!) Seni insanlara bir rasûl olarak gönderdik. (Buna) hakkıyla şahit olarak Allah yeter.” (Nisa, 79) Bu âyetler, Hz. Muhammed (SAS)’in peygamberliğinin evrenselliğini ifade ediyor.
O (SAS.); Müjdeci ve Uyarıcı:
Kur’ân’da birçok âyette Hz. Muhammed’in müjdeleyici (beşir ve mübeşşir) ve uyarıcı (nezir ve münzir) olarak gönderildiği bildiriliyor: “Şüphesiz ki seni, (rahmetimiz için) müjdeci ve (azabımız için) bir uyarıcı olarak hak (Kur’an) ile gönderdik.”(Fatır, 24) “Sen sadece bir uyarıcısın.”(Fatır, 23)
“Beşir” ve eş anlamlısı olan “mübeşşir” kelimesi; iman edip salih amel işleyenleri Allah’ın rızası, cennet ve nimetleriyle müjdeleyici; “nezir” ve eş anlamlısı olan “münzir” ise, inkâr edip isyan edenleri ilahî azap ve ceza ile uyarıcı anlamlarına geliyor. Uyarıcı ve müjdeleyicilik bütün peygamberlerin ortak niteliği. Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAS.), sadece içinde yaşadığı toplumu değil, bütün insanları Kur’ân ile uyarmakla görevlendirilmiştir: “Bu Kur’an bana, gerek sizi, gerek ulaştığı herkesi uyarmam için vahyedildi.”(En’am, 19)
O (SAS.); En Güzel Örnek:
Hz. Peygamberin örnekliği Kur’ân’da “şahid” ve “üsve-i hasene” kelimeleri ile ifade ediliyor. “Şâhid”, sözlükte tanık, bilen, muttali olan, hazır olan, delil ve örnek anlamlarına gelir. “Üsve-i hasene” uyulacak en güzel örnek anlamına geliyor. O (SAS.), “en güzel örnek”tir: “Andolsun ki Allah’ı(n rızasını) ve âhiret gününü(n saadetini) umanlar ve Allah’ı çokça ananlar için Allah’ın Rasûlü’nde, sizin için, pek güzel bir örnek vardır.”(Ahzab, 21)
Bu âyeti kerime, O’nu (SAS.) örnek alacak kimselerin Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı ummak ve Allah’ı çok zikretmek gibi niteliklerini bildirmesi yönüyle de önem arz ediyor. Hz. Peygamber (SAS.) iman, ibadet, ahlak ve her türlü söz ve davranışlarında müminlere örnek teşkil ediyor.
O (SAS.); Öğüt Verici:
Kur’ân’da Hz. Muhammed’in (SAS.) öğüt verici olduğu açıkça bildiriliyor: “(Rasûlüm! Onlara) öğüt ver (ve uyar). Sen ancak bir öğüt verici (ve uyarıcı)sın. Sen, o (inanmaya)nların üzerinde zorlayıcı/baskıcı değilsin.”(Gâşiye, 21-22)
O (SAS.); Hak Davetçi ve Etrafını Aydınlatıcı Bir Kandil:
Peygamberlerin en başta gelen özellik ve görevlerinden biri insanları hakka davet etmek. Bu görevi yapanlara davetçi anlamında “dâ’î” denir. Kur’ân’da Peygamberimiz de bu nitelikle anılıyor: “(Ey Peygamber! Muhakkak biz seni, (ümmetin üzerine) bir şâhit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak, hem de Allah’ın izniyle, bir davetçi ve nur saçan bir kandil olarak gönderdik.”(Ahzab, 45-46)
O (SAS.); Yol Gösterici:
İnsanlara doğru yolu göstermeleri Peygamberlerin temel özelliklerinden biri: “Biz Onu (Kitab’ı) bir nur yaptık; kullarımızdan dilediğimizi onunla doğru yola eriştiririz. Şüphesiz ki sen de, elbette doğru yolu gösteriyor (rehber oluyor)sun.”(Şura, 52) Âyette de beyan olunduğu gibi, Peygamberlerin görevi insanlara doğru yolu göstermek olup asıl hidâyet veren Allah’tır. (C.C.)
O (SAS.); En Mükemmel Ahlaka Sahip:
“Ve şüphesiz sen, pek evrensel/genel geçerli mükemmel bir ahlâk üzerindesin."(Kalem, 4)
Peygamber Efendimiz’in (SAS.) Allah'ın (C.C.) övgüsüne mazhar olan ahlâkı, Kur’ân ahlâkı idi. Hz. Âişe Validemiz’e (RA.), O’nun (SAS.) ahlâkı nasıldır diye sorulduğunda 'Sen Kur’ân okumuyor musun' diye mukabelede bulunmuş. “Rasûlüllah’ın ahlakı Kur’ân idi” diyerek bu âyeti kerimeyi okumuştur.
O (SAS.); Çok Merhametli, Çok Şefkatli ve Ümmetine Çok Düşkün:
Hz. Muhammed bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Bu husus Kur’ân’da şöyle ifade ediliyor: “(Ey Muhammed!) Biz seni âlemlere ancak bir rahmet olarak gönderdik."(Enbiya, 107)
"(Ey insanlar!) Andolsun ki size kendinizden öyle bir peygamber geldi ki, sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. Size çok düşkün, mü’minlere karşı çok şefkatli, çok merhametlidir." (Tevbe, 128)
O (SAS.); Yumuşak Kalpli:
Peygamberimiz (SAS.), alçak gönüllü, yumuşak kalpliydi. Yüce Allah bu hususu âyette şöyle bildiriyor: “...Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, elbette onlar etrafından dağılıverirlerdi. O halde onları affet, onlar için mağfiret dile ve (umûma ait) iş hakkında onlara danış, artık karar verdiğin zaman da, Allah’a güvenip dayan (onu yap). Şüphesiz Allah kendisine güvenip dayananları sever.” (Al-i İmran, 3,159)