Bireysel diyet ve sağlık uygulamalarının düzeltilmesi önlenebilir hastalıkları, sakatlıkları azaltmakta. Beslenme yetersizliği ve dengesizliği bazı hastalıkların oluşmasında doğrudan, bazılarında ise dolaylı nedendir.
Yaygın olarak görülen kalp damar hastalıkları, diyabet, çölyak ve alerjide hangi besinler tüketilmeli ya da tüketilmemeli?
Kalp Damar Hastalıkları ve Beslenme
Koroner damarlarda, kalpten vücuda kan dağıtan ana damarlarda ve dallarında zaman içinde oluşan yağ plaklarına bağlı tıkanmaları sonucu ortaya çıkan hastalıklara kalp ve damar hastalıkları denir. Kalp damar hastalıkları, tüm dünyadaki ölümlerin birinci derecede nedenidir.
Kalp damar hastalıkları, sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişikliği ile önlenebilen veya oluştuktan sonra tıbbi tedavi, beslenme tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile iyileştirilebilen bir sağlık sorunudur. Kalp damar hastalıkları risk faktörlerinin iyileştirilmesinde; doymuş yağların ve rafine karbonhidratların tüketiminin azaltılması, tekli doymamış yağ asitlerinin ve posa içeriği yüksek besinlerin tüketiminin artırılması temel beslenme hedeflerindendir.
Bunların yanı sıra balık tüketimi artırılmalı, günde en az 5 porsiyon sebze-meyve tüketilmeli, tam tahıllı ürünler tercih edilmeli, posa alımı artırılmalı, şeker ve tuz kullanımı sınırlandırılmalı, katı yağ yerine zeytinyağı gibi sıvı yağlar tercih edilmelidir. Fiziksel aktivite artırılmalıdır.
Diyabet ve Beslenme
Diyabet, pankreastan salgılanarak kan şekeri kullanımını düzenleyen insülin hormonu salgısının tamamen veya kısmen yetersizliği/eksikliği sonucunda meydana gelen bir hastalıktır. Diyabetli bireylerde insülin eksik veya yetersiz olduğu için şeker hücre içine giremez ve kanda miktarı yükselir.
Diyabetli bireyler şeker ve şekerli tatlılardan, kurabiye, kek, pastalar, çikolatalar, beyaz ekmek, asitli ve gazlı içeceklerden, yağ içeriği fazla olan besinlerden, kızartmalardan, tuz içeriği fazla olan besinlerden uzak durmalıdır. Bu bireyler öğün atlamamalı, yemekleri zamanında ve önerilen miktarda tüketmelidir. Kepekli ekmek tercih etmeli. Diyet posa alımını artırmalıdır. Yemekler pişirilirken ızgara, haşlama, fırında pişirme yöntemleri tercih edilmeli. Vücut ağırlığı kontrol altında tutulmalı.
Osteoporoz ve Beslenme
Kemik erimesi olarak da bilinen osteoporoz kalsiyum kaybının artması sonucunda kemiklerin kolayca kırılabilir hale gelmesidir. Bu hastalığın oluşumu, özellikle yaşamın erken dönemlerindeki yanlış beslenme ve yaşam biçimlerinden etkilenir, belirti vermeden sessiz ilerler ve ileriki yaşlarda ortaya çıkar.
Osteoporozun önlenmesinde ve tedavisinde yeterli ve dengeli beslenmek çok önemlidir. İyi bir potasyum ve magnezyum kaynağı olan sebze ve meyvelerin tüketiminin kemik mineral yoğunluğunu koruyucu etkisi vardır.
Süt ve süt ürünleri gibi kalsiyumdan zengin besinlerin tüketimi artırılmalı, kurubaklagil, pekmez, yeşil yapraklı sebzeler günlük tüketilmeli, kalsiyum ve D vitamini tüketimi arttırılmalı, tuz kullanımı azaltılmalı, yeterli düzeyde güneş ışığından faydalanılmalı, haftada en az 2 kez balık tüketilmelidir. Düzenli fiziksel aktivite yapılmalıdır.
Çölyak ve Beslenme
Çölyak hastalığı buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahıl ve tahıl ürünlerinde bulunan “gluten” proteinine karşı duyarlılık sonucu gelişen bir ince bağırsak hastalığıdır. Ancak pek çok organ ve sistemleri de etkileyebilir. Çölyak hastalığının belirti ve bulguları çok farklı ve değişken olmakla birlikte düzelmeyen ishal, tekrarlayıcı, sürekli karın ağrısı, karında şişlik, iştahsızlık, kilo alamama/kilo kaybı, boy kısalığı ergenlikte gecikme bunlardan bazılarıdır.
Çölyak hastalığının tek tedavisi yaşam boyu glutensiz diyet uygulamasıdır. Glutensiz diyette buğday, arpa, çavdar ve yulaf katkılı her türlü besin (un, bulgur, irmik, makarna, şehriye, kuskus, ekmek, kek, pasta, kurabiye, bisküvi, börek, çörek, gofret, simit, kraker, dondurma külahı, unlu tatlılar, gluten içeren hazır salça, ketçap, un ilave edilen çorbalar, soslar, tarhana, yarma gibi), galeta ununa veya una batırılarak kızartılmış tavuk, balık gibi et ürünleri, malt kullanılan içecekler, gluten içeren hazır çorbalar, köfte, harçları gibi hazır çeşniler tüketilmemelidir. Çölyak hastaları et, balık, süt ve süt ürünleri, yumurta, kurubaklagiller, pirinç, mısır, meyve ve sebzeleri tüketebilirler. Ancak bu besinlerin pişirme/hazırlama sırasında gluten içeren besinlerle karıştırılmamış veya temas etmemiş olması gerekir.