İstanbul’un Eminönü semtinde bulunan tarihi Siyavuşpaşa Medresesi, el sanatlarının en nadide örneklerine ev sahipliği yapıyor; Hilye-i Şerif ve Tesbih Müzesi'ne…
16. Asırda Yavuz Sultan Selim’in kızı Fatma Sultan hatırasına inşa edilen Siyavuşpaşa Medresesi, İstanbul Süleymaniye’de 15 odası ve iki katlı büyük kubbeli dershanesiyle 5 senedir bu kıymetli müzeye ev sahipliği yapıyor. Müzede 73 Hilye-i Şerif ve 500’e yakın el yapımı tesbih sergileniyor.
Dünyanın en büyük Hilye-i Şeriflerinden iki tanesi bu müzede yer alıyor. Müzede sergilenen Hilye-i Şerifler yalnızca Türk sanatçıların eserleri değil; Mısır, İran, Suriye, Irak ve Afganistanlı hattatların Hilye-i şeriflerini de görmek mümkün.
Hilye-i Şerif
Osmanlı ecdadımız Hz. Peygamber'in (SAS.) fiziksel özelliklerini, güzel ahlakını, tavır ve hareketlerini hatırlamak ve anlatmak için hüsnü hat sanatına müracaat etmişler. Peygamber Efendimiz'in (SAS.) âyeti kerimeler ve hadis-i şeriflerde yer alan vasıflarını beyitlerle süsleyen Hilye-i Şerifler kaleme almışlar. 17. Asra kadar yazılıp hürmetle göğüs cebinde taşınan Hilye-i Şerifler Hafız Osman'ın etkisiyle kitap ve levha halinde ayrı bir sanat eserine dönüşmüş.
Peygamber aşığı sanatkarlar hilyeleri tezhib ve minyatürlerle bezemiş, hem gözlere hem gönüllere hitap eden birer sanat eseri haline getirmişler. Kelime anlamı “süs” ve “ziynet” olan hilye “yaratılış, sûret ve güzel vasıflar”ı ifade ediyor. İslam sanatında O’nun (SAS.) suretinin güzelliği resim ve heykellerle tasvir edilmiyor. Resûl-i Ekrem’in (SAS.) vasıflarını, bu vasıflardan bahseden kitap ve levhaları ifade etmek için Hilye-i Nebevî, Hilye-i Şerîfe kavramları kullanılıyor.
Tesbih
Yüce Yaratıcımızı O’nun (CC.) kelimeleriyle hatırlamayı, Peygamber Efendimiz'e (SAS.) salatu selam getirmeyi kolaylaştıran ipe dizilmiş taneler onlar. Hilye-i Şerif ve Tesbih Müzesi’nde cam muhafazalar içinde sergilenen tesbih örnekleri zarafetleriyle ecdadımızın bu ibadete verdiği önemi gözler önüne seriyor. Abanoz ağacından yontularak taneleri değişik biçimlere bürünmüş olanlar, kehribar, mercan gibi değerli taşlarla bir mücevher gibi işlenenler, kaplumbağa kabuğundan elde edilen bağa tesbihler… Habbelerinde 36 Osmanlı padişahının portresinin ve tuğralarının sıralandığı çini tesbihse müzenin öne çıkan sanat eserlerinden.