Hastalara, düşkünlere, yetimlere yardım etmek için kurulan, bin yıldır ecdadın hüküm sürdüğü her yerde var olan vakıflar sıra dışı, ilginç hizmetler de verdi.
Vakıflar arşivlerinde yer alan vakfiye belgelerine göre, varlıklarını kamu hizmeti sunulması için vakfeden ecdat, gelin kızları, yetim öğrencileri, köylüleri, mahkumları, esirleri, esnafı, alimleri, öğrencileri de unutmadı.
Toplumdaki her sorunun ortadan kaldırılması için zarif ve naif hizmetler veren vakıflardan biri Makedonya'da köy ahalisinin bağlarını, bahçelerini ve hayvanlarını koruyup gözetmek amacıyla 1781'de kuruldu. Vakıf birer bekçi görevlendirip, hayvanları, bağ ve bahçeleri sabah ve akşam kontrol etmeleri karşılığında bu kişilere günlük birer akçe ücret tahsis ediyordu.
Bir başka vakıf senedinde, Üsküdar'da bulunan, öğrencisi çok olan medreselerden çocukların yaz aylarında pikniğe götürülmesi, pilav ve zerde tatlısı ikram edilmesi, öğretmenlere 15'er, yardımcılarına 6'şar kuruş, öğrencilere ise 10'ar akçe harçlık verilmesi şartı yer alıyordu.
Bir diğer vakıf 1700'lü yılların sonunda Beyazid Camisi avlusunda öğrencilere mürekkep dağıtırdı. Perşembe günleri vakıftan bir kişi, divitlerine yetecek kadar öğrencilere mürekkep vermekle görevlendirilmişti ve bunun karşılığında günlük bir akçe ücret alıyordu.
İstanbul'da 1716'da kurulan vakfın vakfiyesinde, medrese odalarında kalan öğrencilerin ve öğretmenlerin her birine üzüm ve karpuz ikram edilmesi için yıllık 3 bin 600, mevlit okunması, aşure pişirilip dağıtılması için 6 bin akçe sarf edileceği belirtiliyordu.
Öğrencilere yiyecek ikramında bulunan 1815'te kurulan bir başka vakıf, her yıl Regaip Kandili'nde hatim okuyan hadis okulu öğrencilerine güveç ikram edilmesini ve 3'er kuruş harçlık verilmesini sağlıyordu.
Mahpuslara helva, hastalara meyve
Tokat'ta 1323'te kurulan vakıf, her yıl Regaip ve Berat kandilleriyle Kadir Gecesi'nde hapishanede yatanlara helva dağıtıyordu. Bu hizmet için vakfın gelirinden 3 batman bal, yağ, un satın alınıyordu.
Hastanede yatan hastalara mevsim meyveleri ikram eden bir başka vakfiyede "Her ayın ilk cuma gecesi mevsim meyveleri satın alınıp, Nakkaşpaşa civarında bulunan hastanedeki akıl hastalarına dağıtılsın." şartı bulunuyordu.
İstanbul'da 1911'de kurulan bir Vakıf, yoksulların su kuyusunu tamir ederek, 1565'te kurulan vakıf, savaş, afet, seferberlik gibi durumlarda halktan toplanan vergiyi ödeyerek zor durumdaki insanları kolluyordu.
Kahve, aşure, bal şerbeti dağıtan vakıflar
Bursa'daki bir vakıf, yoksulların her ilkbaharda pikniğe götürülmesi ve yemek ikramında bulunulması için 10 bin akçe vakfetmiş.
Hayvanları da düşünen vakıflar
Güvercin Kulesi ve Güvercinhane yaptıran vakıflardan biri 1730'da kuruldu. Bir diğerinin senedinde İstanbul'da ihtiyaç bulunan bir yere su kuyusu kazılması, bu kuyudan hayvanların da su içebilmesi için taş bir tekne yapılması şartı yer alıyordu.
İstanbul'daki ihtiyaç sahiplerinden gelin olacaklara yorgan hediye eden, Eyüp Camisi civarında görev yapan askerlere 100 kuruş harçlık dağıtan vakıflar da vardı.
"Yekdir Allah" nidası şartı
Bir başka vakıf, gelirlerin bir kısmının Belgrad Kalesi'nin burçlarından geceleri "Yekdir Allah" nida edilmesini şart koşmuştu. "Müstakim, dindar ve haramdan kaçınan" 2 kişi bu işle görevlendirilerek günlük 6'şar akçe ödenmişti.
AA