İnsanlar ilgilenmediği için değil araştırıp okumadıkları için çevrecilik hakkında adım atmıyorlar. Belki de gündemimizdeki bilgi kirliliği bunun önüne geçiyor.
Sesli dinlemek için:
Buradan yola çıkarak aslında büyük değişimlerin yanı sıra çevresel iyiliğe katkı sağlamak için ufak değişimlerin de gayet yeterli olduğunu görmeliyiz. Herkes küçük değişiklikler yapacak olursa bunu dünya nüfusu ile çarptığımız zaman ne kadar büyük bir etki sağlayacağını görmek zor değil. Bu kadar iyimser olmayıp dünya nüfusunun ⅓’inin katkı verdiğini düşünsek bile bu hâlâ çok büyük bir etki değil mi?
Önemli olan farkında olmak ve sürekliliği yakalamaya çalışmak.
Birlikte daha iyi hissetmemizi sağlayacak, çevresel iyiliğe katkıda bulunacak “küçük şeyler”e bakalım.
Hayır deyin: Hayır kelimesini kullanmaktan çekinmeyin. Size teklif edilen promosyon ürünleri, plastik poşetleri, gereksiz ürünleri geri çevirmek o kadar da zor değil. Yolda yürürken elimize tutuşturulan broşürlerden kaçmak aslında sadece ısrarcı satıcıyı değil, çevrenin kirlenmesini de engelliyor. Yeni bir ürünün/hizmetin tanıtımı için o broşürü almak zorunda değiliz. Evde tonlarca kullanmadığınız kalem varken promosyon olarak verilen o kalemi reddetmek önemli bir davranış!
Elinizdekini kullanın: Zaten sahip olduğunuz bir ürünü kullanmak onun çevreci alternatifini almaktan çok daha iyi. Çünkü yeni almayı düşündüğünüz ürünün üretilmesi için de belli miktarda su ve enerji harcanıyor. Bunun sebebi olmak yerine elinizdekini kullanmak çok daha iyi bir çözüm. Bu sadece çevreci alternatifle değiş-dokuş ürünleri için değil her şeyde geçerli. Şampuanı son damlasına kadar kullanabilirsiniz. Asla dibine ulaşamadığınız çikolata kavanozunu sıcak sütle çalkalayarak nefis bir içecek elde edebilirsiniz. Örnekler çoğaltılabilir elbette.
İleri dönüşüm: Elinizdeki ürünü en verimli şekilde kullandınız, miadı doldu. Ancak bir türlü elden çıkartamıyorsunuz. Burada da güzel bir öneri var: Dönüştür! Bir alanda kullanımı dolan ürünü başka bir alanda değerlendirebilirsiniz. İleri dönüşümle hem o ürünü çöpe gitmekten kurtaracak hem de atmaya kıyamadığınız anıları yaşatabileceksiniz.
Saklama alanı: Evdeki saklama alanlarınız yeterli olabilir. Bunun üzerine yeni saklama alanları oluşturmaktan kaçının. Saklama alanları ne kadar çoğalırsa içini dolduracak o kadar da eşya ortaya çıkar. Bunu engelleyebilmek için saklama alanlarını çoğaltmamaya dikkat edin. Hatta elinizdeki alanları düzenleyerek fazla eşyadan kurtulmanın yoluna gidin. Bu kurtulma o ürünü ihtiyacı olan biriyle buluşturmak olabilir, ileri dönüşüm yapmak olabilir. Bu konuda çeşitli seçenekler mevcut.
Bilinçli alışveriş: Gıda, teknoloji, tekstil, kırtasiye… Hangi kategoride ürün satın alacak olursanız olun bunu iyice düşünerek yapın. İhtiyaçtan fazla gıda almamak için alışveriş listesi yapın. Çünkü gıdaların ciddi bir kısmı sofraya gelemeden israf oluyor.
Alacağınız teknolojik üründe en son modele değil, en işinize yarayacak olana bakın. Bir ürün ihtiyaçlarınızı karşılayacak seviyedeyse ve uzun ömürlüyse bu son model olmasından daha evladır.
Renkli kırtasiye ürünleri… Çoğumuz desen desen kağıtlardan, rengârenk ajandalardan, çeşit çeşit kalemlerden hoşlanıyoruz. Ancak ihtiyacımız olandan fazlasını almak kağıt israfına sebebiyet veriyor. Vitrinde görüp bir defteri heyecanla alıyor ancak eve getirince yazmaya kıyamıyoruz. Belki bir gün içine kullandığımıza değecek şeyler yazarım diye masalarımızın karanlık çekmecelerine hapsediyoruz. Bunun yerine neye ihtiyacımız varsa onu kullanmak daha sürdürülebilir bir alternatif.
Tüm kategorilerde önem arz eden husus “ihtiyaç”. İhtiyacımız olanı ihtiyaç duyulan miktarda almak ve o ürünü etkili şekilde kullanmak bize bağlı.
Sonuç olarak hayatımızda yapacağımız birkaç değişiklik daha doğrusu bir şeylerin farkına varmak bireysel olarak baktığımızda “küçük şeyler”dir. Ancak bunu bizim gibi yapan birçok insan olduğunu düşünürsek bu etkinin ne kadar büyük olacağını düşünün. Küçük şeyler böylece birikerek dünyamız için büyük iyiliklere dönüşecek.
İyilik Tasarım Merkezi