Ülke olarak zorlu bir süreçten geçtiğimiz bugünlerde sosyal medya hem hayat kurtarıcı hem de psikolojimiz açısından ciddi anlamda zarar verici olabilir.
Sürekli haber izlemenin getirdiği etkilerle birlikte sosyal medyadaki içeriklerin doğruluğunu teyit etmeden sebep olabileceklerini hesaba katmadan paylaşımlar yapmak da fayda sağlamıyor.
Klinik Psikolog Beyhan Budak, depremden etkilenenler ve süreci medyadan takip edenler için bazı hatırlatmalarda bulunuyor:
* Sosyal medyada paylaşılan her içeriğin doğru olmadığı bilmek gerekir. Ayrıca bazı içerikler rahatsız edici de olabilir. Bu durumda kendimizi gözlemlemeliyiz. Okuduklarımızdan çok fazla etkileniyorsak ya da duygu durumunuzda ciddi bir değişiklik oluyorsa sosyal medyadan uzak durmayı tercih edebiliriz.
* Birçok insanın bu süreçte elinden gelen yardımı yaptığını biliyoruz. Eğer kendimize yardım edemezsek başkalarına yardım edemeyiz. Aşırı paniğe sevk eden haberler ve söylemler paylaşan hesaplardan uzak durulmalı.
* İnsanların duygularını istismar eden, rahatsızlık verici içerikler paylaşmanın bir faydası yoktur. Acil durum şokuyla her şeyi paylaşmak ilk etapta iyi bir şey zannedilebilir ama bu toplumsal bir çöküntü haline sebep olabilir. Bir şey paylaşmadan önce kendimize: “Bu paylaşım gerçekten işe yarayacak mı, insanlara bir faydası olacak mı?” sorusunu yöneltmeliyiz.
* Yakınlarımızdan haber alamıyorsak, öncelikli olarak ilgili kamu kurumlarına, sivil toplum kuruluşlarına bildirmeliyiz. Ayrıca bu süreci yalnız geçirmemeli, bir yakınımızla birlikte kalmalıyız.
* Böyle zamanlarda bir arada olmanın ve ihtiyacı olanlara yardım etmenin muazzam ruhsal faydası bulunur. Elimizden gelen bir yardım varsa, bunu kontrollü, güvenilir kurumlar aracılığıyla yapmak hem toplumsal fayda sağlar hem de kendi ruhumuza iyi gelir.
* İçinde bulunduğumuz dönemde yapılması gereken bir arada olmak ve etkilenen kardeşlerimize destek olmaktır. İlerleyen zamanda sürecin kritiği yapılabilir.
* Çocukların televizyon ve sosyal medya kullanımı kontrol altına alınmalı. Onlar mümkün olduğunca ekranlardan uzak tutulmalı. Zira çocuklar psikolojik tepkilerini yetişkinler gibi göstermezler. Şu an hiçbir şey yokmuş gibi davransalar da sürecin etkileri günler-haftalar sonra bambaşka şekilde ortaya çıkabilir.
Çocuklara, anlayabilecekleri şekilde, her şeyin kontrol altında olduğuna dair umut aşılayan bir bilgilendirme yapılabilir.