Çiftçilerin yaş ortalaması Haziran 2023 itibarıyla 58’in üzerine çıktı. Türkiye nüfusunun 1950’lerde yüzde 75 olan kırsal nüfus oranı; 2018 yılında yüzde 25’e gerilerken, 2022’de bu gerileme daha hızlı hissedildi ve kırsalda yaşayan nüfus oranı yüzde 17.3’e kadar düştü.
Üstelik bu nüfusun en büyük payını 65 yaş ve üstü kişiler alıyor. Tüm dünyada olduğu gibi yaşlanan köy nüfusu, gıdanın geleceği için en büyük risk olarak görülüyor.
Azalan üretim, artan işçilik maliyetleri, değişen bitki deseni; sürdürülebilir üretimi etkilerken, bu sorun en hızlı şekilde hayvancılıkta kendini belli ediyor. Konunun uzmanları, genç nüfusun köylere yönlendirilmesi için ciddi sosyal ve ekonomik teşviklerin sağlanması gerektiğini ifade ediyor.
Zahmetli olarak görülüyor
Yaş kaynaklı olarak tarımsal iş gücünün azalmasını üretimdeki en büyük risk olarak gösteren Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, halihazırda bitkisel ve hayvansal üretimde en çok yabancı işçilerin çalıştığını, ancak bunun bir çözüm olmadığını söyledi.
Özellikle hayvancılıkta artık işlerin yüzde 80’ine yakınının yabancı işçilerle sağlandığını anlatan Soylu, “Kaybı bir anda ve çok yüksek olan hayvancılık gibi işlerde, hayvancılığı bırakan bir daha dönmüyor. Çünkü çok zahmetli. Mevcut durumda da işin her aşamasında yabancı işçiler var. Küçük ailelerin bunu sürdürmesi oldukça zor hale geldi” dedi.
Neler yapılabilir?
* Tüm köylerde sosyal altyapı kurulmalı. İnternet, iletişim, okul ve sağlık imkanları ulaştırılmalı.
* Köyde yaşamak avantajlı hale gelmeli. Vergi avantajları sağlanmalı.
* Tarımın algısının iyileştirilmesi, ilkokuldan itibaren artırılacak derslerle, yükseköğretimde ise ziraat fakültelerinin öne çıkarılmasıyla yapılmalı.
* Kırsal kalkınma desteklerinin yanında çiftçi gelirlerinin artırılması, diğer sektörlere yaklaştırılması gerekir.
* Kırsal alanlarda tarıma dayalı sanayiye yönelik yatırımların desteklenmesi ile tarımsal ürünlerde katma değer sağlanması ve yeni iş imkânlarının sağlanması önem taşır.
Milliyet