AKRA’da yayınlanan Aynadaki İnsan programına konuk olan Klinik Psikolog Mehmet Yasir Cebeci, “belirsizlik” kavramının zıddının “belirlilik” olamayacağı ve geleceği bilemeyeceğimiz için “mevcudiyet” olabileceğini belirterek, “Aslında Hayatın kendisi de belirsizliktir. Bir saniye sonrasını bilemeyiz. Bu sebeple endişe ve kaygılarımızı azaltarak mevcudiyete içinde bulunduğumuz ana odaklanmalıyız” dedi.
Belirsizlik tanımı
Belirsizlik, biliş ve davranış arasında uyumsuzluktur. Olumsuz etkiler meydana getiren güvensizlik ortamı oluşturur. Biz, anda meydana gelen olaylarla ilgili değil düşüncelerimizle algılarımızı belirliyoruz. Olması gereken içerisinde olduğumuz anda yaşanılan ve ona odaklanmaktır.
Belirsizliğin insan üzerindeki etkisi
İlk etkiler, korku ve kaygılardır. İnsanın hayatta kalma, hayatını idame ettirmek için koruma duygusu var. Geleceğe yönelik bir şey olmadan tehdit algılamak, gelecek, gelecek mi bilmeden tehdit algılamak kaygıyı, belirli bir durumsa korkuyu meydana getirir. Endişe ise duygu değil düşünce sistemi ile ilgilidir. Bu düşünce sistemi bizi geriye götürürse pişmanlık üzüntüler hatırlanırsa depresyona, ruh sağlığı hastalıklarına kadar varan bir durum ortaya çıkar.
"Kişi kendinden ümidi kesmemeli"
Cebeci, “İnsan hayatına bütün olarak bakılmalı. Beden, ruh ve zihin sağlığı bütüncüldür. Kişi kendine her zaman güvenmeli, kendinden ümidi kesmemeli hayattaki varlığını hissetmeli, yaşama sevincinde olmalı, kendine sunulan güzelliklerin, nimetlerin farkında olmalı, bedenini, ruhunu beslemeli. “diyerek bunun yollarını şöyle açıkladı:
“Ruhun beslenmesi, iyi insanlar, iyi ortamlarla iyi kitaplarla sanat ve maneviyatla yaşamı dolu dolu yaşayarak hissedebileceğimiz ortamlarda bulunmakla olabilir.”
İnsan, hayatla ilintili misyon ve sorumluluk sahibidir
“İnsan bu sorumlulukların farkında olmalı, içinde bulunduğu demde o anki imkanlarla küçük dahi olsa iyi bir şey yapabiliyorsa bu çok anlamlı.”
Belirsizlikler arttığında olumlu düşünmenin zorlaştığı ve bu durum karşısında insanın neler yapılabileceği sorusuna cevaben Cebeci şöyle devam etti:
“Rutin zorluklar kontrol edilemiyor hale geldiyse ruh sağlığı uzmanından destek alınabilir. Öncesinde ise belirsizliğin zıddı olan mevcudiyetin farkında olunmalı.
Elbette geleceğe dair planlamalar olmalı. Ancak planlama tek başına yeterli değildir. Plana rağmen bazı şeyler kişinin istediği gibi gitmeyebilir. Bilemediği farklı şeyler olabilir. Gerektiğinde arkadaşlarıyla büyükleriyle istişare etmeli, elinden gelenin yapmaya gayret etmeli. Kendini aşan nokta var ise direnci kesmek destek almak gerekir. Geçmişe takılmadan gelecekteki daha gelecek olanı da bilemediğimizden elimizdeki en iyi imkanlarla hareket etmeliyiz.
Eski bir tabirle ‘zuhurata tabi olmalı’, eldekinin farkında olmalı. Zihni kötülüklere olumsuzluklara kapatarak yol almalı.”
Belirsizliklere karşı nasıl hedefler ortaya koyulmalı?
“Hepimizin bir ömür sermayesi var. Vaktimiz ne zaman bitecek bilmiyoruz. Bugünü yaşıyoruz ve her gün başlayan bir gün var.
Allah'ın bahşettiği nefesi hissederek güzel işlerin niyetiyle başlayan insan gününü daha fazla bereketli geçirebilir.
Önce günlük sonra aylık ve yıllık hedefler belirleyebiliriz ama hedefler planlanabilir, uygulanabilir olmalı.
İnandığımız değerlerde davranıştan önce niyet gelir.
Peygamber Efendimiz (SAS.) de ‘Ameller niyetlere göredir’ der. Bu dünyada hangi niyetler uğruna yaşıyoruz. Yaşadığımız niyetlerle aksiyon aldığımız konular denk mi? İmkanlarımız dairesinde mi?
Bize sunulan hayatı imkanlarla değerlendirmeye mücadele vermeye çalışıyoruz.
Zorluklar olabilir, üstesinden gelemeyeceklerimiz de olabilir.
Farkında olarak, imkân dahilinde yapabileceklerimize odaklanmalıyız.
Bin tefekkürle birçok yol açılır. Belirsizlikler hayatı durağanlaştırır ama insan su gibi aktıkça hayatın ritmine uyar.”
Programın tamamını buradan dinleyebilirsiniz
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.