Güneydoğu Asya ülkesinde çoğunluğu Malay ve Hint asıllı Müslümanlar, Arapça kökenli Malayca tabirlerle “nisfu Syaabah” ismi verdikleri bu geceye, hadisi şeriflerdeki müjdelere binaen büyük hürmet gösteriyor, bu geceyi ihya ederek affolunmayı umuyor.
“Bacaan Yaseen, ma’thirat dan tazkirah” denilen dua merasiminde buluşan Müslümanlar birbirinin gecesini tebrik edip affolunanlardan olmayı niyaz ediyor.
Bu kıymetli günü ve geceyi oruçlu geçirmek niyetiyle camilerde ve gençlik merkezlerinde iftar davetleri veriliyor; Kur’an’ın tamamının levh-i mahfûzdan dünya semasına indiği rivayet edilen bu gecede anlamını tefekkür ederek Kur’an okumaya büyük önem verilerek “tahlil akbar” isminde hatim merasimleri düzenleniyor.
Genciyle yaşlısıyla pek çok kişi dualarda birleşiyor, Allah huzurunda temize çıkıp berati verilenlerden olmayı murad ediyor. “Maulid” isminde Arapça mevlid ve kasideler okunuyor, salavatı şerifeler getiriliyor.
Safların dolduğu camilerde tüm dünya Müslümanları için yapılan dualara toplu halde aminler ve gözyaşları karışıyor.
Bu geceye özel verilen hutbe ve sohbetlerde şu sahih hadisi şeriflere atıflarda bulunuluyor.
Peygamber Efendimiz (SAS): “Şâbanın ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona âfiyet vereyim, yok mu şöyle, yok mu böyle!’ der” buyuruyor. (İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 191).
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.