Yahya (As.) Zekeriyya’nın (As.) oğluydu. (Meryem 19/12)
Mûsâ’nın (As.) şeriatıyla âmel eden peygamberlerin sonuncusuydu. Îsâ’yı (As.) da tasdik etmiş bir Allah dostuydu. (Âl-i İmrân 3/39) İsmini doğmadan Allah koymuştu. ( Meryem 19/7)
Küçük yaşta kendisine hikmet vermişti, kalbi yufkaydı, merhametliydi, maddeten ve mânen temizdi.
“Daha çocukken ona hikmet, katımızdan kalp yumuşaklığı ve sâfiyet verdik.” (Meryem 19/12-13)
Muttakî idi.
Ana ve babasına itaatkârdı.
“O, Allah’dan sakınan ve anasına ve babasına karşı iyi davranan bir kimseydi. Baş kaldıran bir zorba değildi.” (Meryem 19/13-14)
Milletinin efendisiydi, iffetli, namuslu ve nefsine hâkimdi. Sâlih kişilerdendi ve peygamberdi. (Âl-i İmrân 3/39; En’am 6/85)
Üç tehlikeli günde Allah’ın rahmetine kavuşmuştu.
“Doğduğu günde, öleceği günde ve dirileceği günde ona selâm olsun.” (Meryem 19/15)
Her insanın başına mutlaka gelecek olan bu üç yalnızlık ve korku günlerinde, Allah’ın selâm ve esenliği içinde olmak ne büyük bahtiyarlıktı!... Yahya (As.) Allah’ın:
“Ey Yahya! Kitabı kuvvetle tut!” (Meryem 19/12) emrine uydu. Hayatı boyunca önce Tevrat’ın, sonra İncil’in hükümlerinin milleti tarafından yaşanması için çalıştı. Halkı Allah’a kulluğa çağırdı.
Yahya’nın (As.) verdiği tevhid mücadelesi Kur’ân’da etraflıca yer almadı.
O da babası Zekeriyya (As.) gibi, milleti tarafından şehid edildi.
Tevhid mücadelesi Yahya (As.) ile Îsâ’ya (As.) erişti...
Sallallahu aleyhi ve sellem