Vücudumuzu dışarıdan gelebilecek zararlı organizmalara karşı koruyan bir bariyerimiz var: bağışıklık sistemi. Gün geçtikçe bağışıklık sistemini etkileyen faktörler hakkında daha çok bilgi ediniyoruz. Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizle birlikte, son zamanlarda en çok üzerinde durulan konu ise “stres” faktörü.
Yapılan araştırmalara göre; günlük yaşantısında stres yükü fazla olan insanlarda depresyon ve anksiyete riski daha fazla bulunmaktadır. Üstelik bu bireyler daha az uykunun, daha az egzersizin ve yetersiz beslenmenin olduğu bir hayatı benimsemeye de daha meyillilerdir. Stresin bağışıklık sistemi üzerindeki doğrudan yıkıcı etkisinin yanı sıra, bu yollarla da dolaylı olarak bizi etkilediği öne sürülmekte.
Bir olayı sadece düşünmek bile beynimizin ilgili bölgelerini harekete geçirmek için yeterlidir. Korku hissettiğimizde adrenalin salgılayan bezlere çalışma emri verilir. İç dünyamızdaki aslında soyut olan bu düşünceler, vücudumuzda oldukça somut bir şekilde kendini göstermektedir.
Stresle baş etmenin pek çok yolu var.
En pratik ve en ucuz yollarından biri ise egzersizdir. Düzenli egzersiz, hem stresi baskılar hem de doğrudan bağışıklık sistemini destekler. Egzersizden hemen sonra zararlı organizmalarla savaşan kan hücreleri 2 katına çıkar, endorfin seviyesi artar ve metabolik faaliyetler düzene girer.
Vücudumuzda sayısız değişime yol açan egzersiz, motivasyonumuzu yükselterek hayatımızın diğer alanlarında da olumlu etkilerini göstermeye devam eder. Düzenli egzersiz yapan kişilerin günlük hayatta daha mutlu olduklarını, kendilerini daha iyi hissettiklerini ve yaşam kalitelerinin diğer bireylere göre daha iyi olduğunu belirtmeleri buna örnek olarak verilebilir.
Siz de haftada en az 3 gün 30’ar dakika orta şiddette yapacağınız düzenli egzersizle bağışıklık sisteminize destek olabilir, fiziksel ve mental sağlığınız için kaygı ve stres faktörlerini azaltabilirsiniz.
wholeliving.global