Peygamber Efendimiz’in hayatından, bereketli bir hikaye paylaşacağız sizlerle.
Öyle bir hikaye ki; eğer niyetimiz güzel olursa, az bir paranın nasıl bir berekete ve mutluluğa vesile olacağını öğretiyor bizlere…
Allah Rasulü, bir gün elindeki on dirhem ile çarşıya çıktı. Dört dirheme bir gömlek aldı ve üzerine giydi. Uzun zaman sonra, ilk kez yeni bir kıyafet alabilmişti.
Evine doğru giderken, yoksul bir adamla karşılaştı. O zât, Peygamberimiz’e yaklaştı, mahcup bir sesle:
“Ya Rasulallah! Bana bir gömlek giydir. İnşallah, Allah da sana cennet elbisesi giydirir.” dedi.
Cömertliğiyle meşhur Allah Rasulü, hiç tereddüt etmeden yeni gömleğini ona hediye etti, yoksul adamı sevindirdi. Tekrar çarşıya dönerek, dört dirheme bir gömlek daha satın aldı. Artık elinde, on dirhemden iki dirhem kalmıştı...
Eve dönmek üzere yolda yürürken, bu kez ağlayan bir kız çocuğuyla karşılaştı. “Neden ağladığını” sorduğunda, masum çocuktan şu cevabı aldı:
“Ya Rasulallah! Evden bana iki dirhem verip alışverişe gönderdiler. Fakat ben parayı kaybettim.”
Elinde kalan iki dirhemi de küçük kıza veren Efendimiz, kızcağızın üzüntüsü geçmeyince bunun nedenini sordu. Çocuk, eve geç kaldığı için, ev halkının ona kızmalarından korkuyordu.
Allah Rasulü, küçük kızın elini tuttu, ona evine kadar eşlik etti. Kapıya gelince:
“Esselamu aleyküm!” diyerek, ev halkına selam verdi. Fakat içeriden ses gelmedi.
Efendimiz, bir kez daha:
“Esselamu aleyküm!” dedi. Yine bir ses çıkmadı.
Peygamberimiz, son kez:
“Esselamu aleyküm!” deyince, bu defa evde bulunan herkes kapıya çıktı. Hep bir ağızdan “Aleyküm selam!” dediler. Mutlulukları, gözyaşlarına karışmıştı.
“Verdiğim birinci ve ikinci selamları duymadınız mı?” buyurunca, evin reisi durumu şöyle anlattı:
“Duyduk Ya Rasulallah! Fakat bize verdiğiniz selamları artırmanızı ve güzel sesinizi biraz daha fazla duymayı istedik. O yüzden, birinci ve ikinci selamınıza karşılık veremedik.”
Allah Rasulü’nün on dirhemi öyle bereketliydi ki; on dirhemle kendisi yeni bir gömlek giydi, yoksul bir kişiye yeni bir gömlek giydirdi, küçük bir kız çocuğunu ve onun yaşadığı evin tüm halkını da sevindirdi. Bu bereket karşısında Efendimiz, sonsuz nimetler Sahibi’ne şükretti.