İnsanlar yaşamları boyunca çeşitli topluluk ve gruplarda yer alırlar. Bunlar genellikle kişinin ulusunu, kültürünü, mesleğini, dinini, ailesini ve akran grubunu içerir. Faaliyet gösterdiğimiz hemen hemen her ortamda, birey olduğumuzun farkına varmadan önce kendimizi bir grubun içinde buluruz. Dahası, ait olduğumuz her grubun kendine özgü bir sosyal tanımı ve tüm üyelerinin davranışlarını yönlendiren dillendirilmeyen “kuralları” vardır. Ait olduğumuz her grup, bir kabul koşulu olarak bizden bir seviyede itaat bekler. Bu, bazı inançları, davranışları, gereklilikleri ve tabuları içine alabilir.
Araştırmalar göstermiştir ki insanlar ait oldukları gruplarının empoze ettiği davranış ve inanışların haklı ve doğru olduğunu farklı derecelerde sorgulamadan/kritik etmeden kabul ederler.
Bir gruba ait olmak şüphesiz bazı nimetler sağlar. Fakat bu nimetlerin bir de külfeti vardır. Grup içerisindeki bazı insanlar kendilerinden beklendiği gibi etik olmayan davranışlar sergileyebilirler. Gruplar kendi kurallarını (âdetlerini, geleneklerini, tabularını) bireylere empoze eder. Grup üyeliği farklı şekil ve biçimlerde günlük hayatın işleyişi sırasında “gerekli” olabilir. Farz edelim ki hukuki olarak her- hangi bir ulusa ait olmak istemiyor, herhangi bir ülkenin vatandaşı olmak yerine dünya vatandaşı olmak istiyorsunuz. Pratikte böyle bir özgürlüğünüz olamaz. Yaşamak için ne bir yere ne de bir yerden başka bir yere seyahat etmenize izin verilmediğini görürsünüz. Dünya üzerindeki alanlar bir millet tarafından (“egemenlik” hakları gereği) sahiplenilmiştir ve her millet bütün ziyaretçileri için herhangi bir ülkenin vatandaşı olmalarını “pasaport” ile zorunlu tutmaktadır. Ayrıca, bir milletin “hâkimiyeti” altındaki bir yerde yaşayan ya da bulunan insanların harfiyen binlerce kanuna uyması gerekmektedir.
İnsanların çoğu bir gruba otomatik olarak ve düşünmeden itaat eder. Çoğu insan herhangi bir çaba harcamadan ve kendi durumunun farkına varmadan ait olduğu gruba uyum sağlar. Aidiyet duygusuyla grup normlarını ve inançlarını benimser ve yaptıklarının sorgulanabilir olduğunu düşünmeden kendilerinden beklenildiği gibi hareket ederler. Çoğu insan sosyal gruplarda, bir dizi inanç, tavır ve davranışın etkisi altında düşünmeden hareket eder.
Keyfi sosyal kurallar birçok haksız uygulamaya sebep olur. Sosyal âdetlere uymayan insanların sosyal çevresi tarafından nasıl dışlandığını düşünün.
Yetenekli ve bağımsız bir düşünür olarak yetişmişseniz, akılsızca kalabalıkların peşinden gitmezsiniz. Kendi aklınızla ve kendiniz olarak düşünürsünüz. Kendiniz için neye inanmanın ve neyi reddetmenin mantıklı olduğunu bulmaya çalışırsınız.
Elbette kişinin kendi kültüründe olan kültürel gelenekleri kritik bir şekilde analiz etmek çoğu kez kolay olmayacaktır. Bu gelenekler yaşamımız boyunca sistematik olarak düşüncemize aşılanır. Egemen inançlar gibi bizi çevrelerler. Telkinlerin üstesinden gelmek çaba, içgörü ve cesaret gerektirir.
Bugün dikkat edeceğiniz şey: Körü körüne itaat
Bir uygitsinci (konformist) olduğunuzu varsayın. Uyumculuğun neredeyse yaşamın her alanında gerçekleştiğini kabul edin. Ancak bir uygitsinci olduğunuzu kabul edebildiğinizde ne zaman ve nerede uyum sağladığınızı belirlemeye başlarsınız. Okuduğunuz haberlerde bunu arayın. İlişkilerinizde arayın. Ait olduğunuz gruplarda arayın. İş yerinizde fark edin. Başkalarında görün. İnsanların, uygitsinci ol- salar bile nasıl bağımsız olduklarını iddia ettiklerine dikkat edin. En çok ne zaman uyum sağladığınıza dikkat edin (örneğin, toplantılarda veya siyasi partilerin ideolojilerini takip ederken). Uyum sağlama olasılığınızın en düşük olduğu zamanları fark edin. Uygitsinci olmanın sonuçlarının farkına varın. Bir çokluk uyum biçimi olarak milliyetçiliğin sonuçlarını düşünün. Uyumcu davranmanın ne zaman mantıklı olduğunu (örneğin, lokantadayken cep telefonuyla yüksek sesle konuşmamak) ve ne zaman mantıklı olmadığını belirleyin.
Bağımsız bir düşünür olma stratejileri:
• Şu sorulara verdiğiniz cevapları yazın: Benim kültürümdeki tabular nelerdir? Hangi davranışlar şok etkisi yapar veya nefretle karşılanır? Hangi inançlar kutsal olarak kabul edilir? Hiç kimseyi incitmese bile veya yıllar içinde bu kurallar değişse bile sosyal kurallara uymayan insanlara ne tür cezalar uygulanır?
• Kültürel tabu ve kuralların nasıl teşvik edildiğine dikkat edin.
Mesela TV programlarının ve filmlerin ne sıklıkla "iyi" ve "kötü" davranışlar içeren mesajlar verdiklerine dikkat edin.
• İçinde yaşadığınız kültür ve sosyal çevrenin tabu ve gerekliliklerini kritik etmeden onu ne ölçüde kabul ettiğinizi değerlendirin. İtaatkâr davranışlarınızı gözlemleyin. Bağımsız düşünmeye başlayabileceğiniz bir liste oluşturun.
• Keyfi sosyal kurallara kitlesel olarak uymanın bir sonucu olarak insanların yaşadığı sorunların bir listesini yapın. Bu problemlerdeki payınızı düşünün.
• Arkadaşlarınızın ve aile fertlerinizin şu anda hâkim olan sosyal ideolojiye ne ölçüde uyduklarına dikkat edin. Ait olduğunuz gruplar (seçtiğiniz gruplar ve başka bir seçenek olmadığı için mecburen ait olduğunuz gruplar) tarafından ne ölçüde engellendiğinize/baskı altında tutulduğunuza dikkat edin. Bağımsız düşünebilenlerin keyfi konulmuş sosyal normlara uyanlarla birlikte olmak yerine genellikle yalnız olmayı tercih ettiklerini aklınızdan çıkarmayın. Bilin ki her zaman katılabileceğiniz bağımsız bir topluluk -en iyi kitaplarda yer alan bağımsız düşünen kahramanlar gibi- vardır. Bağımsız düşünürler, her zaman gerçek veya sanal kütüphanede kendilerini bekleyen bir dizi büyük düşünür bulabilirler.