İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
İkindi16:58 Akşam20:12 Yatsı21:47 İmsak04:08 Güneş05:49 İşrak06:34 Öğle13:06
Hava - Hava durumuAçık 24°C Nem %43
Türkçe
8 Zilka'de 1446 6 Mayıs 2025 Salı
8 Zilka'de 1446
İMSAK GÜNEŞ İŞRAK ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI
04:08 05:49 06:34 13:06 16:58 20:12 21:47
Giriş Yap

22.06.1996 - A

Tasavvuf Sohbetleri

Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm

El-Hamdülillâhi rabbi'l-âlemîne hamden kesîran tayyiben mübâreken fîh. Kemâ yenbeğî li-celâli vechihî ve li-azîmi sultânih.

Ve's-salâtü ve's-selâmü alâ seyyidinâ ve senedinâ ve mededinâ Muhammedini'l Mustafa. Ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi ihsânin ilâ yevmi'l cezâ.

Emmâ ba'd:

Aziz, muhterem ve sevgili kardeşlerim!

Çok kıymetli bir âlimin; Ebû Abdirrahman es-Sülemî'nin -rahmetullâhi aleyh ve kaddesallâhu rûhahû- yazmış olduğu çok değerli, mümtaz bir kitap olan Tabakâtu's-sûfiyye’sini okuyoruz. Ebû Abdirrahman es-Sülemî tasavvuf büyüklerinin hayatlarını ve mübarek fikirlerini toplamış, böyle bir eser meydana getirmiş. Ve bu eseri çok kıymetli Mısırlı bir profesör de çok güzel dipnotlar, ilaveler, açıklamalar yaparak neşre hazırlamış. Henüz Türk dilimize tercüme edilmemiş bir kaynak eser olduğu için; tasavvuf konusunda en salahiyetli, en meşhur, en büyük, en kıymetli şahısların sözlerini ve fikirlerini buradan öğrenebiliriz diye bu kitabı okuyoruz. Cüneyd-i Bağdâdi Hz'nin hayatı ve sözleriyle ilgili bölümü devam ettiriyoruz.

Müellif rahmetullahi aleyh şöyle diyor:

Semi'tü Nasra'bne Ebî Nasrini'l-Attâr. Yekûlu semi'tü Ahmede'bni'l-alâ'. Yekûlü semi'tü Ebâ Bekrini'l-melâıkıyye yekûl. Semi'tü'l-Cüneyd yekûl:

"İnnemâ hâze'l-ism ya'nî et-tasavvufa na'tun ükîme'l abdü fîh. Fe kultü yâ seyyidî! Na'tün li'l-abd? Em na'tün li'l-hak. Fe-kâle na'tün li'l-hakki hakîkaten ve na'tün li'l abdi resmâ.

Bu kitabı niçin okuyoruz?

Bu kitapta tasavvufun en yüksek şahsiyetleri, sözlerini söylemişler. Onların hayatları hakkında bilgi var. Tasavvufun doğru tanınması, doğru anlaşılması, doğru anlatılması için bunları bilmek lazım.

Tasavvufu seviyor musunuz? Tasavvufla ilgileniyor musunuz? Tasavvufa merakınız var mı? Tasavvuf büyüklerine karşı muhabbetiniz var mı?

Var.

Tamam o zaman. "Bakalım o büyüklerimiz tasavvufu nasıl anlamışlar, nasıl yaşamışlar?" diye düşündüğünüz zaman tabi onların hayatlarını, eserlerini, sözlerini, nasihatlerini öğrenmek gerekiyor.

Ebû Abdurrahman es-Sülemî şöyle diyor:

Nişabur şehrinde yaşamış olan müellif, büyük alim, Benî Süleym kabilesinden, aslı Arap. Bu diyarlar Emevîler ve Abbasîler zamanında fethedildi. Oralara Arap ordugâhları kuruldu. Arap kabileleri gelip yerleşti. Halka İslâm'ı onlar öğrettiler. Halkla karıştılar ve İslâm'ı korudular. Halk var ama kalede müslüman askerler de, yöneticiler de, İslâm'ı bilen alimler de var. Onun için İslâm, Hicaz'da doğdu ama Horasan'da çok büyük bir ilgi, yükselme ve gelişme gösterdi. En büyük hadis, tefsir, fıkıh alimleri Horasan'da yetişti diyebiliriz. Rakam olarak, sayı olarak, mertebe olarak, rütbe olarak derece olarak böyle. Çok büyük şahıslar yetişti. Bu da Ebû Abdurrahman es-Sülemî. Kısaca "Sülemî" diyelim; öyle tanınıyor.

"Nâsır el-Attar (attarlık yapan Nâsır) isimli alimden işittim ki..." diyor.

Eski devrin alimleri ilimden para kazanmazlardı. Hafızlıktan, hocalıktan, ilimden, öğrettiklerinden para almazlardı. Öğrettiklerini Allah için öğretirlerdi. Para kazanmak için bir iş yaparlardı. Bir dükkanları olurdu. Dericilik, şişecilik, demircilik yaparlardı. Koku satarlardı. Eczacılık yaparlardı ama ellerinin emeği ile ticareti ile sevaplı yoldan, mübarek yoldan para kazanırlardı. İslâmî hizmetleri de para ile maaşla değil; Allah rızası için yaparlardı. Bak attar diyor. "Itır satan" demek. Itır da "koku" demek. Çoğulu utûr geliyor, "koku" demek. Kokular, kimyevî ilaçlar ve malzeme satan dükkânı varmış.

Neden?

"Kimseye yük olmadan helal lokma kazanayım. Hem helal lokma yiyeyim hem de helal lokmanın kazancının fazlalığı ile başkalarına da hayır hasenât yapayım" diye düşünürlerdi. Bu çok yüksek bir duygu.

 

Bakın bugün Avrupa'nın, Amerika'nın, medenî denilen insanları dünyayı sömürerek, başkalarının kanını emerek yaşıyor. Silah satacağım diye başkalarını ezerek, harp çıkararak yaşıyor. Bosna'da mazlumlara silah ambargosu koydular, zalimlere silah verdiler. İki yüz bin kişiyi öldürdüler. Hepsi katil! Avrupalıların, Amerikalıların hepsi katil!

Neden?

Müsaade ettiler, çanak tuttular, zemin hazırladılar. Öyle planladılar; gazeteler şimdi yazıyor. Beş yıl, on yıl önceden bu işleri planlamışlar.

Neden?

Zalim adam, kâfir adam, Allah'ın sevmediği, sahtekâr adam!

İslâm güzel; insan müslüman olmadıktan sonra güzel olması mümkün değil. Mademki müslüman değil, mademki İslâm'ı anlayamamış; işte böyle gaddar, böyle hunhar, böyle zalim olur. İşte 20. yüzyılda misalleri. Avrupa medenî falan değil.

Muhterem kardeşlerim!

Avrupa müreffeh yani refah seviyesi yüksek, zengin.

Bu zenginliği nasıl kazanmış?

Dünyayı soyarak, yakarak, yıkarak, sömürerek kazanmış, zengin olmuş. Burunları Kafdağı'nda. Kibirliler, kalpleri taş gibi, acımaları, merhametleri yok. Doğruyu söyleyene de kızıyorlar.

"Avrupa'da müslüman istemeyiz! Ne yapalım? Plan yapalım, Boşnakları keselim. Avrupa'da bir İslâm devletine tahammülümüz yok" diyorlar. Ve kesme planlarını yapıyorlar, uyguluyorlar.

Bizim ne yapmamız lazım?

Bizim de müslümanlar olarak bu zulme müsaade etmememiz lazımdı. Bizim de onların planlarını önceden anlayıp tedbir almamız lazımdı. O da bizim kusurumuz. Tedbir almamak, zalimin zulmünü yapmasına müsaade etmek veyahut müsaade etmese bile engel olmamak da bizim kusurumuz.

Çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz birisini anlatıyor. Peygamber Efendimiz isim söylemeyi sevmez. Kendi ismini söylemeyi de sevmez. "Allah'ın kullarından birisi şöyle yapmış" der. Kendisini anlatacağı zaman bile isim söylemeyi sevmez. Maksat gerçeklerin öğrenilmesidir.

"Allah'ın bir kulu kabre girer girmez kabirde melekler bunun kafasına ateşten bir topuz vuruyorlar. Öyle bir canı yanıyor ki kabrin içi ateş doluyor"

Tabi kabirde azap bu. Feryâd-u figâna başlıyor ve kendisini tanıtmaya çalışıyor.

"Ben müslümanım, mü'min bir kulum. Kâfir değilim. Beni niçin azaplandırıyorsunuz?" diyor.

Melekler, müslümana:

"Evet, sen müslümandın ama hayatında falanca zaman bir yerden geçiyordun. Zalimler bir mazluma işkence yapıyorlardı Sen orada o mazluma yardımcı olmadın, zalimleri engellemedin; bu azabı ondan yapıyoruz" diyorlar.

Allah'ın emri ile hareket ediyor.

Allah niçin azap ettiriyor?

Zalime engel olmadığı için.

Bizim Ankara'da İslâm hukukunu, fıkhı çok iyi bilen bir hoca dostumuz var, o söyledi:

"Dünyanın bir yerinde tek bir müslüman kadın, kâfirlerin eline esir düşse cümle İslâm âleminin onu kurtarması için çalışması boyun borcu olur, farz olur"

Yani mecburiyet.

 

Yirmi bin kadına ne kötü muamele yapılmış! İki yüz bin kardeşimiz öldürülmüş, bilmem ne kadar cami yakılmış, ne kadar tarihî eser tahrip olmuş… Gazeteler, radyo ve televizyonlar söylüyordu.

Bunu kim yaptırıyor?

Avrupalı yaptırıyor. İngiliz, Fransız, Alman yaptırıyor.

Neden?

Dinleri bozuk da ahlâkları da yok da onun için. Her şeyleri boyama, göstermelik. Dışı güzel, içi berbat. Dışından kravatlı, temiz giyimli, ütülü. Ama kalbi şeytan kalbi gibi, kafası şeytan kafası gibi. Bunu bilmemiz lazım. Bizimle alay ediyorlar. Bu adamlar dünya üzerindeki bir buçuk milyar müslümanla alay ediyor, oynuyorlar.

 

Eskiler nasıldı? Bizim alimlerimiz nasıldı? Bizim din adamlarımız nasıl?

Kendi elinin emeği ile çalışır, kazanır, maaş bile almaz. Allah rızası için hizmet yapar, ilim öğretir. O hattı, yazısı güzel olan Hafız Osman her gün Yedikule'den Eyüp'teki hocasına, ders almaya yaya olarak gidermiş. Talebedeki şevke, hocadaki aşka bak! İlim edebine bak! İslâm'ın güzelliğini anla. İslâm'ın dünyaya ne kadar güzel bir medeniyet öğrettiğini gör.

Ama araba yapmışlar, uçak yapmışlar, füze yapmışlar, bomba yapmışlar diye onlar medenî sayılıyor. O akıl, medeniyet değil. Aklı var onları yapıyor ama nereye kullanıyor? Atom bombasını nereye kullanıyor? Zenginliğini nereye kullanıyor? Kuvvetini nereye kullanıyor? Mühim olan o!

İslâm ve müslümanlar kuvvetli olduğu zaman zulmetmemiş. Kendi ülkesinde yaşayan gayrimüslimlerin kiliselerine, havralarına dokunmamış. Ticaretlerine, mallarına dokunmamış. Hanımlarına dokunmamış. Asırlarca aramızda, bayrağımızın altında rahat yaşamışlar. Hududumuzun içindekiler, emniyette yaşasın diye biz çarpışmışız, şehit veya gazi olmuşuz. Onlar askere bile gitmemişler, konaklarda yaşamışlar. Ömürlerini sürmüşler, geçmişler. Ama şimdi yaptıklarına bakın. İşte müslümanlar, işte İslâm ahlâkı… İşte kâfirler, işte kâfirin ahlâkı… Bunu görün.

Bak alim, attar. Parayı sevdiğinden değil. Dinini satarak para kazanmamak için bu mesleği icra ediyor. İncelik orada. Günlük kazancını kazanınca dükkanı kapatırlarmış, namaz kılmaya başlarlarmış.

Neden?

Bugünkü ihtiyacımı karşıladım.

Yevmün cedîd, rızkun cedîd. "Yeni gün, yeni rızık." Yarın çalışırım, yarınkini kazanırım demişler. İçlerinde fazla para toplamaya da hırs yok.

Yekûlü; semi'tü Ahmede'bni'l-alâ' yekûlü.

(Ahmed b. Alâ hakkında aşağıda kayıt var)

Hemedan'lıymış, bezzâzmış. Bezzâz da "bezci" demek. O da bir meslekle para kazanıyor, o da sömürücü değil. O da başkasının sırtından kazanmıyor.

Kâne muâsıran li-Ebi'l-Ferec. Muhammedi'bni Ahmedi'bni Eyyûbe ni şembûz. el-Mukri el- meşhûr. (Falanca şahsın muasırı idi."

El-Müteveffâ senete semâne ve ışrîne selâse mie. Hicrî 328 -üç yüz yirmi sekiz- senesinde vefat etmiştir." diye bilgi veriyor.

Neden?

Kitap, ilmi olduğu için her şahıs hakkında bilgi veriyor, ondan.

Semi'tü Ebâ Bekrini'l-melâıkıyye yekûl. "

Bu üçüncü şahıs râvî diyor ki;

Sem'tü'l-Cüneyde yekûl. "Cüneyd-i Bağdâdî'nin şöyle dediğini işittim"

İşte İslâm'ın ilim usulü budur. İslâm'da bir sözün nereden çıktığını nakleden söyler.

"Ben bunu falanca şahıstan işittim. O falancadan işitmiş. Öteki ötekisinden işitmiş. O Peygamberimiz'in sahabesinden işitmiş. O da Peygamber Efendimiz'den işitmiş" diye sözün nereden geldiğini söyler. İslâm'da sözün kaynağını incelemek ve sözü getiren insanların doğruluğunu araştırmak; ilmin sağlam olması için yerleşmiş bir âdetti. Bu başka hiçbir medeniyette, kültürde yok. Hiçbirisi öyle yapmamış.

Yunanlı bir tarihçi bir kitap yazmış. "Acaba doğru mu, acaba içindeki bilgiler uydurma mı?" belli değildir. "Ben şundan işittim" demez. "Ben şundan şundan işittim" demek, İslâm alimlerinin büyüklüğü; bunu da bilin. İslâm'ın büyüklüğünü, İslâm ahlâkının büyüklüğünü, sûfilerin, ilim adamlarının büyüklüğünü bilin.

Cüneyd-i Bağdâdî evliyânın şahı, evliyâullahın büyüklerinden adını duyduğunuz kimse.

Ne buyurmuş?

"İnnemâ hâze'l-ism ya'nî et-tasavvufa na'tun ükîme'l abdü fîh"

Bu tasavvuf denilen şey; kulun içine sokulduğu, içinde ikâme olunduğu bir haldir. Bir nâttir, bir sıfattır."

Tasavvuf nedir?

"Tasavvuf bir haldir."

Doğru. Tasavvuf laf değildir. Haldir, yaşamdır.

Adam nasıl yaşıyor?

Ne söylediği değil, nasıl yaşadığı mühimdir. Dürüst mü yaşıyor, sade mi yaşıyor, mütevazı mı yaşıyor, ârif mi? Hâli mühim. Bir insana uzaktan bakarsın, dış görünüşü iyi olabilir mühim değil. Kalbi mühim.

 

Filozofun birisi ne diyor?

Karşıdan boylu poslu, yakışıklı, güzel giyimli birisinin geldiğini görmüş. İmrenmiş, gözü dış görünüşünü sevmiş. Merak etmiş, selam vermiş, biraz konuşmuş. Adamın dış görünüşü çok güzel, çok yakışıklı, kılığı kıyafeti de güzel. Konuşunca bakmış ki; edebi, bilgisi, nezaketi zarafeti yok, terbiyesi kıt, küstah, kendini beğenmiş vesaire… neyse. Ne demiş?

"İnâü zehebin ve fîhi hallün

Altından bir kap, içinde sirke var demiş. Hoşuma gidiyor.

Kap altından ama içinde sirke var. Dışı altın gibi pırıl pırıl ama içi sirke gibi ekşi, turşu. Yani kıymetsiz. Mühim olan hâl. Evet, tasavvuf bir haldir, bir vasıftır. Kul onun içinde bulunur. İşte buna mutasavvıf (sûfi) denilir.

Karşısındaki sormuş:

"Yâ seyyidî!" Seyyid "efendi" demek. Seyyidî de "efendim" demek.

"Fe kultü yâ seyyidî! Na'tün li'labd? Em na'tün li'lhak"

Bu hal kulun hâli midir, Hakk'ın hâli midir?

Bu durum Allah'ın mıdır, kulun mudur?

"Fe kâle na'tün li'l hakki hakîkaten ve na'tün li'l abdi resmâ"

Hakikatte Allah'ın vasfıdır. Ama dış görünüşte kulun vasfıdır.

Bu söz tabii derin bir sözdür. Anladığımız kadar açıklamaya çalışalım.

Biliyorsunuz, Allahu Teâlâ hazretleri Hâlık, Yaradan; her şeyi yaratan O'dur. Dilediğini yapar, dilemediğini yapmaz.

"Yeşâü'llahu mâ yeşâü ve yahkümü mâ yürîd"

Kimse ona karşı çıkamaz. İstemediği şeyi, "yapılmasın" dediği şeyi yapmaya güç yetiremez. Müsaade ettiği şeyi yapabilir, izin verdiği miktarda yapabilir. Hepsi Allahu Teâlâ hazretlerinin kudretinin müsaadesi içindedir.

Allahu Teâlâ hazretleri dünyayı imtihan dünyası olarak yarattığı için kulları serbest bırakmış. Onun için kâfir kâfirliğini, mü'min mü'minliğini yapıyor. İstese kâfirlerin hepsini birden haklayabilir ama serbest bırakıyor. Dünyada imtihan olacak.

Mü'minle kâfir numune olarak bulunacak. Bunların birbirleri ile konuşması, davranışları, sözleri, aradaki insanlar imtihan olacaklar. Kâinatı böyle yaratmış. Biliyoruz ki zikri yapmak bile Allah'ın müsaadesi iledir. Allah müsaade etmezse zikir yapamazsın. Hatta Kur'ân-ı Kerîm'den söyleyeyim.

"Ve mâ teşâûne illâ en yeşâa'llah" Allah dilemezse siz bir şey dileyemezsiniz.

Siz içinizden; "ben dilediğimi yaparım" diyorsunuz.

İyi ama dilediğin şey ne?

İçinden bir şey diliyorsun. Mesela "Ben bugün deniz kenarına gideyim, vapura bineyim, gezeyim. Veyahut gazinoya oturayım. Emirgân'da sahilde çay içeyim"

Bir şey diliyorsun ama öteki şeyleri dilemedin de bunu niye diledin?

"Ve mâ teşâûne illâ en yeşâa'llah"

Dilemek de senin elinde değil.

Allah sana istediğini dilettiriyor da ondan diliyorsun. Onun için eski şairlerden birisi güzel bir şiir yazmış. Bir hikmetli manzume.

Diyor ki;

Cümle işler Hâlık'ındır, kul eli ile işlenir.

Hakk'ın emri olmaz ise sanma bir çöp deprenir.

"Bütün işleri Cenâb-ı Hak yaratıyor, var ediyor. Eğer yaratmasa, müsaade etmese, imkan vermese olmaz. Bir çöp bile yerinden kıpırdamaz" diyor.

 

Tasavvuf nedir?

Mesela mârifetullah.

"Tasavvufun bazı mühim şeyleri nedir?" dediğimiz zaman aklımıza gelen şeyleri söyleyelim.

Zikir; Allah istemeyince sen zikir yapamıyorsun. Severse, senin zikretmene müsaade ederse zikir yapıyorsun. Demek ki müsaade etmezse olmuyor. Sonra ibadet, taat yapıyorsun. Müsaade etmezse olmuyor.

Mârifetullah; bilgi vermezse sen Allah'ı bilemezsin. O kendisi bildirirse bilirsin.

Muhabbetullah; Allah'ı sevmek. Allah sana sevme kabiliyeti verirse sen seversin. Vermezse sevmezse sen onu sevemezsin. Çok âyet, hadis var; derin bir konu. İşte aslında bu tasavvufî haller de Allah'ındır ama zâhirde kulun gibi görünüyor.

Peki, bizim ne yapmamız lazım?

Cümlesi Allah'tan olduğuna göre, (Nâfî yani menfaat veren de, Dârr yani zarar veren de Allah, kaldıran da, indiren de Allah, azîz ve zelîl kılan, yaşatan, öldüren Allah) Bunlar esmâ-i hüsnâdan biliyorsunuz. Bizim ne yapmamız lazım? Bizim yapmamız gereken şey, Allah'ın sevgisini kazanmaya çalışmak. Eğer Allah'ın sevgisini kazanacak işler yaparsak Allah; sevdiği, güzel işleri yapmayı bize imkan ihsân eder. O da bir ikram. Camiye gelmek, müslüman olmak Allah'ın bir ikramı. Hidayet, Allah'ın bir ikramı.

Allahu Teâlâ hazretleri, Peygamber Efendimiz'e şöyle diyor:

"İnneke lâ tehdî men ahbebte ve lâkinna'llâhe yehdî men yeşâ"

Sen istediğine hidayet veremezsin. Allah istediğine verir.

Peygamber Efendimiz amcası Ebû Tâlib'in hidayete ermesini istedi. Allah vermeyince iman etmedi, imansız göçtü.

 

Demek ki ne yapmamız lazım?

"Allah bizi sevsin." diye çırpınmamız lazım.

Ne yapınca sever?

İtaat edince, emrini tutunca, zikredince, güzel huylu olunca sever. Bunları yapmaya çalışacağız ki; kuldan işaret, Cenâb-ı Hakk'tan beşâret olacak. Kuldan bir emare belirecek; Allah da o zaman lütfedecek. Yapacağımız tek bir şey var. Çok kolay, hepinizin hatırında kalacak bir şey.

Allah'ın sevgisini kazanmayı düşünmek ve onu yapmaya çalışmak!

Bunu düşündün mü?

İşte bu niyet. Mü'minin niyeti çok kıymetlidir. Allah'ın rızasını kazanmaya niyet edeceksin, azmedeceksin, karar vereceksin, isteyeceksin, teşebbüs edeceksin. Tabi bir insan her istediğini yapamaz. Çünkü yaratan kendisi değil. Yaşamak, ölmek elinde değil. Bir şeyi oldurmak, oldurmamak elinde değil. Onları yapan Allah.

O halde ne yapacak?

Niyeti iyi olacak. İyi bir şey yapmaya çalışacak. O zaman Allah ona iyi şeyleri ihsân ediyor.

Peygamber Efendimiz hadîs-i şerîfinde şöyle buyuruyor:

"Allah hayrı isteyene hayrı yaptırır, şerden korunmayı dileyeni şerden korur"

Demek ki istek, niyet, teşebbüs, işaret bizden olacak. Takdir, beşaret, kudret vermek, imkan sağlamak, tevfîkini refîk etmek Allah'tan olacak. Çok ince bir konudur. Ama işin özü, aslı, esası budur.

Sen şimdi her yapmak istediğini yapabiliyor musun?

Yapamıyorsun. Bir kere herkes çok para kazanmak ister ama herkes çok para kazanamıyor. Çok kimse iflas ediyor. Para kazanayım diye dükkan açıyor, iflas ediyor. Demek ki para kazanmak istiyor ama yapamıyor.

Sıhhatli olmak elinde mi?

Hayır.

Sıhhatli olmaya gayret ediyor, milyonlar harcıyor ama bir hastalığa tutuluyor. Çocuk sahibi olmak istiyor, Allah çocuk vermezse olamıyor. Çocuk sahibi olmamak istiyor, Allah inadına veriyor. Korunma, doğum kontrolü falan derken, bakıyorsun, hay Allah, yine bir çocuk. İstemiyor, istemediği halde veriyor. Demek ki bir şeylerin insanın elinde olmadığını, birçok şeyi istediği halde yapamadığını, birçok şeyi istemediği halde başına geldiğini biliyoruz.

Hangi Bosnalı bu haller başına gelsin isterdi?

Hiçbir Bosnalı istemezdi.

 

Demek ki olayların yapıcısı bizim üstümüzde, bizim dışımızda. Bazı şeyleri de yapabiliyor gibi görünüyoruz ama o yapabildiğimiz şeyler de yine Allah'ın kudretine bağlı.

Bizim kıymetli bir kardeşimiz var. Avustralya'dan haberi geldi. Allah şifa versin. Çok mütedeyyin, çok hayırsever, çok iyi bir kardeşimiz felç olmuş, Allah şifa versin.

"Hocam insan felç olunca ne yapıyor?"

İnsanın eli felç olursa elini kıpırdatamaz. Yüzü felç olursa gözünü açıp kapayamaz, ağzını oynatamaz, konuşamaz. Ayağı felç olursa ayağını kıpırdatamaz. Demek ki ayak doğrudan doğruya kıpırdamıyormuş. Göz doğrudan doğruya oynamıyormuş. Allah nasip ederse oynuyormuş. Nasip etmezse oynamıyormuş. Kesin! Bu böyle olduğu için bizim yapmamız gereken tek bir şey var.

"Yâ Rabbi! Ben senin sevdiğin, razı olduğun bir kul olmak istiyorum. Ben senin rızanı kazanmak istiyorum" diyeceğiz. Kalbimize bu güzel niyeti yerleştireceğiz. Altın gibi, pırlanta gibi bir niyetimiz olacak.

Bu adamın kalbindeki niyeti ne?

Bu adam Allah'ın rızasını kazanmak istiyor. Tamam! Allah'ın rızasını kazanmak istedi. İşte bizim bayrağımız bu! Siyah bir bayrak yapmışlar. Üstünde bir tarafında lâ ilâhe illallah yazıyor, öbür tarafında İlâhî ente maksûdî ve rıdâke matlûbî yazıyor. Allah razı olsun, hoşuma gitti. "Yâ Rabbi! Sensin benim muradım, maksudum, gayem." Ve rıdâke matlûbî. "Ben senin rızanı istiyorum"

Hah işte; o da bizim bayrağımız!

Bizim ana niyetimiz para kazanmak, mevki makam sahibi olmak değil; eğlenmek değil, zevk değil. Hatta saadet, mutluluk, keyif, safa da değil.

"Yok hocam, olur mu ya? Hani keyif değilmiş, zevk değilmiş, safa değilmiş. Pöh!"

Peki, bir kimse niye şehit oluyor? Söyle bakayım. Harp etmek çok mu keyifli? Dağlarda düşmanla heyecan içinde çarpışmak, yaralanmak; "ah yandım!" diye yerlere düşmek, kolun bacağın kopması çok mu keyifli!

Evvelki yıl İsveç'e gittiğimde Arapların camiine gittik, orada bir Arap'la tanıştım. İsveç'te Stokholm'de.

"Selamünaleyküm."

"Aleykümselam."

Birbirimizle kucaklaştık. İsmini öğrendik. Müslüman bir Arap kardeşimiz.

Geçen gidişimde İsveç'te onunla karşılaştım, selamlaştık.

"Beni tanıdınız mı?" dedi. Ben de çok insanla tanıştığım için herkesi birden tanıyamayabiliyorum. Bir yerden tanıyorum, tamam ama. Bir insan her gittiği şehirde on bin kişi ile karşılaşırsa hangi birini tanıyacak.

"Ben Stokholm'de falanca sene bizim camiye geldiğin zaman tanıştığın kardeşin. Falan Arap ülkesinden falancayım" dedi. Ama bu sefer koltuk değneği ile geziyordu, ayağının bir tanesi yoktu.

"Hayrola, geçmiş olsun!" dedim.

"Hayırdır hocam. Afganistan'a cihada gittim. Bir ayağımızı şehit verdik" dedi.

Safalı mı? İnsanın gözünün kör olması, ayağının kopması, canının gitmesi…

Bunu niye yapıyor?

Allah rızası için. Ölümü bile göze alıyor.

Aranızda, dışarıda gençler var; şurada, burada karşıma geliyorlar, soruyorlar:

"Hocam, ben Allah rızası için cihat etmek istiyorum. Müsaade eder misin?"

Ölecek. Ölmeye gitmek istiyor, neden?

Allah'ın rızasını kazanmak istediği için.

Burada bir keyif, bir menfaat yok. Âhiret menfaati var, Allah'ın rızasını kazanmak var. Menfaatse tamam ama Allah'ın rızasını kazanmak istiyor. Amerikalı gibi, Avrupalı gibi, materyalist, maddeci, hırslı insanlar gibi değil. Canından bile geçmeye razı.

Neden?

"Hocam, burada her şeyim var. Param pulum var, anam babam var, dükkanım var. Çeçenistan'daki kardeşlerime, Boşnak kardeşlerime acıyorum" diyor. Kabre girince azap görmek istemiyor.

"Onlar mazlum, gidip yardım etmek istiyorum; müsaade et gideyim" diyor.

 

Demek ki aziz ve muhterem kardeşlerim; bizim esas işimiz Allah'ın rızasını kazanmak.

Niyetine bunu koydun mu o niyetine göre bir şeyi yapabilirsen Allah müsaade etmiş, yapabildin sevap kazanırsın. Yapamazsan Allah müsaade etmemiş, yine sevap kazanırsın.

Neden?

"Niyetin güzel" diye.

Afganistan'a, Çeçenistan'a, Bosna'ya, Hersek'e gidemedin. İstiyordun ama huduttan bırakmadılar, pasaport vermediler. Kaçmak istedin, yakalandın. İnsanın her istediği olamıyor, hastalanıyor nasip olmuyor. Yapamasan bile içindeki niyetinin pırlanta gibi, som altın gibi olmasından sevap kazanıyorsun. Yapacağımız tek şey bu muhterem kardeşlerim! Eğer biz Allah'ın rızasını düşünürsek Allah her şeyi bizim niyetimize göre yapmamıza imkan veriyor. Onları düşünelim. Gayet kolay. Müslümanlık çok kolay. Müslümanlık bir tek bayrak. Bir tarafında lâ ilâhe illallah yazıyor, öbür tarafında İlâhî ente maksûdî ve rıdâke matlûbî, "Yâ Rabbi! Benim gayem sensin. Ben senin rızanı kazanmak istiyorum!"

Semi'tü Ebâ Bekrini'r-Râziyye yekûl. Semi'tü Ebâ Amrini'l-Enmâtiyye yekûl. Semi'tü'l Cüneyde yekûl. Müellif diyor ki;

"Ben Ebû Bekir er-Râzî'den işittim şöyle diyordu. O da Ebû Emir Enmatî'den işitmiş. O da Cüneyd-i Bağdâdî'den işitmiş." Bunlar râviler.

Cüneyd-i Bağdâdî ne diyormuş?

"İnneke len tekûne lehû ale'l-hakîkati abden ve şey'ün mimmâ dûnehû leke müsterikkun. Ve inneke len tesıle ilâ sarîhi'l-hurriyye. Ve aleyke min hakîkati ubûdiyyetihî bakiyye. Fe izâ künte lehû vahdehû abden. Künte mimmâ dûnehü hurrâ"

Mübarek büyüğümüz Cüneyd -i Bağdâdî ne buyurmuş?

"İnneke len tekûne lehû ale'l-hakîkati abden" (Lehû'deki hû Allah. Allah'a gidiyor)

Sen Allah'a hakikat üzere, gerçekten kul olamazsın. Sen Allah'a hakikati ile tam tamına gerçekten kul olamazsın.

"Ve şey'ün mimmâ dûnehû leke müsterikkun"

Allah'tan başka bir şey seni esir almışsa, seni kendisine bağlamışsa, esir etmişse, bend etmişse sen Allah'a hakiki kul olamazsın.

Müsterik ne demek?

"Esir almak" demek. Rık, "esaret" demek.

"Ondan başka, Allah'tan gayrı, mâsivâ dediğimiz (Allah'tan gayrı bir heves, bir arzu, bir hedef, bir emel, bir gaye, bir şahıs, bir eşya, bir mal, bir mülk, bir insan seni esir almışsa, gönlünü ona bağlamışsan) o seni esir etmişse sen Allah'a hakiki kulluk yapamazsın.

 

Neden?

 

Gönlünü ona bağladın, sen esirsin, onun esirisin; paranın, kumarın veya sigaranın esiri...

Ben şöyle diyorum, bakın. Sigaranın boyu ancak 20 cm. 15-17-20 cm. Uzunu var, kısası var. King size; büyük boy, kral boy. Sana hoş göstermek için yutturmaca! King size demek "zehiri daha çok" demek. Sigaranın boyu 20 cm, adamın boyu 1,80. İkisi güreşmek üzere karşılıklı geliyorlar. Sigara incecik, adam kocaman. 85 kilo, 95 kilo güçlü, kuvvetli, demiri alıyor, bükebiliyor. Vay be, ne kuvvetli!

Hangisi yenecek?

Sigarayla adam bir tutuşuyorlar. Alt alta, üst üste, bir toz duman… Bakıyorsun, sigara adamı yatırmış, üstüne çıkmış. Sigara adamı yenmiş. Şu kadarcık sigara, adamı yenmiş.

"Hocam ne demek istiyorsun?"

Bu koca adam bu aklı ile bu sigaradan vazgeçemiyor. Şu sigaranın esiri. Şu sigara o adamı yeniyor. Yahu bu senin sıhhatine zararlı, doktorlar, profesörler söylüyor, akademi başkanları söylüyor, general tabipler söylüyor. Gülhane'de söylüyorlar, gazetede yazıyorlar; bu sigara zararlı. Bırakacaksın bunu! Bırakamaz.

Niye? Güç yetiremem ki bu beni yener. Buna güç yetiremez. Belki içinizde pek çoğunuz da öylesinizdir; cebinizde sigara paketi vardır.

"Yak bir sigara." der. Bir de hediye eder. Çok da cömerttir.

"Yak benden bir sigara."

"Ya içmiyorum."

"Yak Allah aşkına ya. Bir tanecikten bir şey olmaz!"

Bir de "Allah aşkına!" der.

"İster zengin olsun ister fukara, her yemekten sonra içmek lazım sigara"

Böyle tekerlemeler, vesaireler söylenir. Bu sigara bu adamı yeniyor. İçmemek lazım.

Neden?

Ciğere zararlı, sıhhati bozuyor. Kanserojen maddeler, kanser yapan maddeler ihtiva ediyor; kanser olacak. Yavaş yavaş öldürüyor. Adam bunun karşısında yeniliyor. Sigara cansız, cinsiz, bir kağıda sarılı ot. Ota yeniliyor.

 

Allah'tan gayrı bir şey seni esir almışsa sen Allah'a hakiki kulluk edemezsin. Kadının esiri isen paranın esiri isen Allah'a kulluk edemezsin. Başkalarının takdirinin esiri isen Allah'a kulluk edemezsin.

Ne demek bu?

Her şeyi "Başkaları beğensin." diye yapıyor.

"Kızım mantonu ört."

"Örtemem; herkes beni ayıplar!"

"Ayıplasın. Allah sever kızım, ört."

"Örtemem."

"Niye?"

"Başkalarından utanırım!"

Başkalarının değerlendirmesine kıymet veriyor. Halbuki müslümanın vasfı nedir?

"Ve lâ yehâfûne levmete lâim" Müslüman, kınayanın kınamasından korkmaz. Benim namaz vaktim, çekilin şöyle!

Allahu Ekber. Sübhâneke allahümme ve bi-hamdik.

Müslüman öyle; havaalanında, istasyonda, meydanda, vapurda, kayıkta namaz kılar. Çünkü namaz kaçacak.

"Allah Allah, amma sofu adama çattık ya! Namazın kazası var"

Bizim otobüs şoförleri falan, sanki hepsi müftü!

"Şurada durun, namaz kılacağız." diyoruz.

"Ağabey, kaza etsen olur" diyor.

 

Fesüphanallah! Şöyle elinin tersi ile bir tane vuracaksın, başın derde girecek. Fesüphanallah! Hosteslerin hepsi sanki müftüye hanım. Abdest alacaksın."Oturduğun yerden teyemmümle olur" diyor. İçeride su harcanacak diye istemiyor. Kalktığın meydanda iftar vakti olmuş, yukarıda sen uçuyorsun. Camdan bakıyorsun, güneş karşıda ama yemeği getiriyor.

"Daha iftar vakti gelmedi, biraz sonra; şimdi istemiyorum" diyorsun.

"Beyefendi şimdi yiyebilirsiniz. İstanbul'da iftar oldu" diyor.

"İstanbul'da oldu ama ben şimdi İstanbul'da değilim ki havadayım. Güneş karşımda, daha batmamış."

"Olur, biz sorduk, böyle" diyor.

"Kızım ben İlahiyat Fakültesi profesörüyüm, böyle şey olmaz! Sen kimden sordun, kimden öğrendin?"

 

Hostesler fetva verir, otobüs muavinleri fetva verir; herkes bilgiç! Allahu Ekber, aman yâ Rabbi! Şu memleket ne hale geldi.

Ne yapacak?

Kınayanın kınamasından korkmayacak. Namazını kılacaksa kılacak, orucunu geç açacaksa geç açacak, Allah'ın emrine uyacak. O haramdır diyecek, yapmayacak. Benim dinim böyle dedi diyecek.

Aa böyle mayo mu olur?

Delikanlıların yüzme öğrenmesi lazım, tamam. Ne giymesi lazım? Dizinin altında giymesi lazım. Şimdi öyle kıyafetler, öyle mayolar var. "Haşema" diyorlar. "Hakiki şeriat mayosu" falan, bir şeyler. Onu giyiyor; "Aaa böyle mayo mu olur?" "Aa böyle şey olur mu?"

Niye olmasın?

Seninki olur mu?

Seninki şu kadarcık. Şu kadarcık bir şey. Ah zavallı, kıtlıktan mı çıktın, bez mi bulamadın, harpten darpten mı çıktın?

Müslüman ne yapacak?

Kimseye esir olmayacak. Eğer bir başkasının esaretinde ise Allah'a kulluk edemez.

"Ve inneke len tesıle ilâ sarîhi'l-hürriyye.

Ve aleyke min hakîkati ubûdiyyetihî bakiyye"

Sen apaçık bir hürriyete ulaşamazsın. O mâsivânın kulluğundan senin üstünde birazcık bir bakiye kalmışsa sen Allah'a kulluk edemezsin.

Allah'a has kulluk mu etmek istiyorsun?

Öteki bağları kopar. Allah'tan gayrısına boyun bükme. Allah'ın kulu olmak, Allah'ın emrini tutmak, Allah'ın yolunda yürümek, başkasına aldırmamak en güzel şey. Bunu söylüyor.

"Fe izâ künte lehû vahdehû abden" Sadece ve sadece Allah'a kul olursan,

"Künte mimmâ dûnehü hürren"

O zaman Allah'tan gayrısının karşısında hür olursun.

Seni Amerika da, Avrupa da bağlayamaz. Memleketin içindeki, dışındaki şu güç odakları, bu güç odakları falanca, filanca… Onlar da sana hiç tesir edemez.

Neden?

Sen Allah'a hakiki kul oldun mu başkalarının karşısında hür olursun. Başkalarının esaretinden üzerinde bir bakiye, birazcık kalıntı varsa Allah'a tam kulluk yapamazsın.

Neden?

Yaptırmaz.

"Cuma namazı kılmaya daireden müsaade etmiyorlar."

Etmezler tabi; imtihan! Cuma namazına takır takır gideceksin. "Atarlar." Atsınlar. "Satarlar." Satsınlar. "Keserler." Kessinler. "Yakarlar." Yaksınlar. Cuma namazını kılacaksın. Cuma namazı Allah'ın emri. Bunda taviz yok; öyle olacak. Öyle olmayınca öteki tür Müslümanlık olmaz.

Bak, gerçek kulluğun nasıl olacağını nasıl anlatıyor, nasıl kahramanlık öğretiyor... Onun için tasavvuftan korkarlar. Bütün İslâm düşmanları tasavvuftan korkar muhterem kardeşlerim!

Neden?

Mutasavvıf hakiki sûfî oldu mu, sûfî hakiki sûfî oldu mu bir Allah'ın kulu olur, başka hiçbir şeyden korkmaz.

 

 

Allah-u Teâlâ Hazretleri cümlenizden razı olsun. Cümlenizi Peygamber Efendimiz'in sevgisine, şefaatine, iltifatına nail eylesin. Peygamber Efendimiz'in has ümmeti olmanızı nasip eylesin. Dünya ve ahiretin her türlü tehlikelerinden koruyup dünya ve ahiretin her türlü hayırlarına erdirdiği kullarından eylesin. Firdevs-i Alâ'da Peygamber-i zişanımıza cümlenizi komşu eylesin. Cennet nimetleriyle mütene'ım eylesin.

Diğer Kayıtlar
Başlık Eklenme Tarihi Paylaş Oku Ekle Süre Beğen
playlist play 01.04.1995 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 21 playlist like
playlist play 01.04.1995 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 34 playlist like
playlist play 01.05.1993 - Bayezid-i Bistami A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 01.05.1993 - Bayezid-i Bistami B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 01.06.1996 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 39 playlist like
playlist play 01.08.1992 - Seriyy es Sakati A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 21 playlist like
playlist play 01.08.1992 - Seriyy es Sakati B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 01.10.1994 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 18 playlist like
playlist play 02.05.1992 - İbrahim bin Edhem A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 02.05.1992 - İbrahim bin Edhem B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 02.07.1994 - Ebu Hafs el-Haddad A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 02.07.1994 - Ebu Hafs el-Haddad B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 02.12.1991 - Fudayl Bin İyad A 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 41 playlist like
playlist play 02.12.1991 - Fudayl Bin İyad B 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 03.06.1995 - Abdullah b. Hubeykini’l Antaki A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 03.06.1995 - Abdullah b. Hubeykini’l Antaki B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 03.07.1993 - Ebu Süleyman ed-Darani A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 03.07.1993 - Ebu Süleyman ed-Darani B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 03.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 03.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 04.07.1992 - Bişr-i Hâfî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 04.07.1992 - Bişr-i Hâfî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 04.12.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 04.12.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 33 playlist like
playlist play 05.08.1995 - Ebû Türab en-Nahşebî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 05.08.1995 - Ebû Türab en-Nahşebî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 05.10.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 05.11.1994 - Mansur b. Ammar Ebus Serîi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 05.11.1994 - Mansur b. Ammar Ebus Serîi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 05.12.1992 - Haris el-Muhasibi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 05.12.1992 - Haris el-Muhasibi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 06.07.1996 - Cüneydi Bağdadi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 06.07.1996 - Cüneydi Bağdadi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 07.05.1994 - Ebu Hafs el-Haddad A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 07.05.1994 - Ebu Hafs el-Haddad B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 07.08.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 07.08.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 07.10.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 07.10.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 08.05.1993 - Bayezid-i Bistami A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 20 playlist like
playlist play 08.05.1993 - Bayezid-i Bistami B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 08.06.1996 - Cüneydi Bağdadi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 36 playlist like
playlist play 08.06.1996 - Cüneydi Bağdadi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 08.07.1995 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 12 playlist like
playlist play 08.07.1995 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 21 playlist like
playlist play 09.01.1993 - Haris el-Muhasibi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 09.01.1993 - Haris el-Muhasibi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 09.05.1992 - İbrahim bin Edhem A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 46 playlist like
playlist play 09.05.1992 - İbrahim bin Edhem B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 09.07.1994 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 20 playlist like
playlist play 09.07.1994 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 09.12.1991 - Fudayl Bin İyad A 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 09.12.1991 - Fudayl Bin İyad B 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 10.04.1993 - Şakik-ı Belhi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 10.04.1993 - Şakik-ı Belhi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 19 playlist like
playlist play 10.05.1996 - Ebu Osman el Hiri A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 21 playlist like
playlist play 10.05.1996 - Ebu Osman el Hiri B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 10.07.1993 - Ebu Süleyman ed-Darani A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 10.07.1993 - Ebu Süleyman ed-Darani B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 10.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 35 playlist like
playlist play 10.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 38 playlist like
playlist play 10.09.1994 - Hamdûn el-Kassâr A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 35 playlist like
playlist play 10.09.1994 - Hamdûn el-Kassâr B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 10.10.1992 - Seriyy es Sakati A 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 10.10.1992 - Seriyy es Sakati B 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 10.12.1994 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 35 playlist like
playlist play 10.12.1994 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 11.01.1992 - Zünnûn-ı Mısrî A 22.10.2021 playlist oku playlist ekle 35 playlist like
playlist play 11.01.1992 - Zünnûn-ı Mısrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 11.06.1994 - Ebu Hafs el-Haddad A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 11.06.1994 - Ebu Hafs el-Haddad B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 19 playlist like
playlist play 11.12.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 11.12.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 12.06.1993 - Bayezid-i Bistami A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 12.06.1993 - Bayezid-i Bistami B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 19 playlist like
playlist play 12.10.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 12.10.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 13.07.1996 - Cüneydi Bağdadi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 37 playlist like
playlist play 13.07.1996 - Cüneydi Bağdadi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 14.09.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 14.09.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 15.04.1995 - Abdullah b. Hubeykini’l Antaki A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 15.04.1995 - Abdullah b. Hubeykini’l Antaki B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 15.05.1993 - Bayezid-i Bistami A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 15.05.1993 - Bayezid-i Bistami B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 15.06.1996 - Cüneydi Bağdadi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 15.06.1996 - Cüneydi Bağdadi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 15.10.1994 - Hamdûn el-Kassâr A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 15.10.1994 - Hamdûn el-Kassâr B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 16.04.1994 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 16.04.1994 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 16 playlist like
playlist play 16.12.1991 - Fudayl Bin İyad A 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 16.12.1991 - Fudayl Bin İyad B 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 16.12.1995 - Cüneyd-i Bagdadi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 16.12.1995 - Cüneyd-i Bagdadi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 17.07.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 34 playlist like
playlist play 17.07.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 17.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî A 26.07.2021 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 17.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî B 04.05.2023 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 17.10.1992 - Seriyy es Sakati A 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 17.10.1992 - Seriyy es Sakati B 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 18.01.1992 - Zünnûn-ı Mısrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 18.01.1992 - Zünnûn-ı Mısrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 18.04.1992 - İbrahim bin Edhem A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 18.04.1992 - İbrahim bin Edhem B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 19.03.1994 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 19.03.1994 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 19.10.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 19.10.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 20.07.1996 - Cüneydi Bağdadi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 37 playlist like
playlist play 20.07.1996 - Cüneydi Bağdadi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 33 playlist like
playlist play 20.11.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 20.11.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 21.01.1995 - Ahmed b. Asımini’l-Antaki A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 21.01.1995 - Ahmed b. Asımini’l-Antaki B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 16 playlist like
playlist play 21.02.1992 - Seriyy es-Sakatî A 10.07.2020 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 21.02.1992 - Seriyy es-Sakatî B 10.07.2020 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 21.08.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 21.08.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 21.09.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 21.09.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî B 20.08.2021 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 21.11.1992 - Seriyy es Sakati A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 21.11.1992 - Seriyy es Sakati B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 22.06.1996 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 41 playlist like
playlist play 22.10.1994 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 45 playlist like
playlist play 23.01.1993 - Şakik-ı Belhi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 35 playlist like
playlist play 23.01.1993 - Şakik-ı Belhi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 23.04.1994 - Yahya b. Muaz er-Razi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 23.04.1994 - Yahya b. Muaz er-Razi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 23.09.1995 - Cüneyd-i Bağdadi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 23.09.1995 - Cüneyd-i Bağdadi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 18 playlist like
playlist play 23.10.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 23.10.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 24.06.1995 - Ebû Türab en-Nahşebî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 34 playlist like
playlist play 24.06.1995 - Ebû Türab en-Nahşebî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 24.07.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 24.07.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 24.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 24.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 24.10.1992 - Seriyy es Sakati A 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 24.10.1992 - Seriyy es Sakati B 02.10.2020 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 24.12.1992 - Haris el-Muhasibi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 21 playlist like
playlist play 24.12.1992 - Haris el-Muhasibi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 25.03.1995 - Ahmed b. Asımini’l-Antaki A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 20 playlist like
playlist play 25.03.1995 - Ahmed b. Asımini’l-Antaki B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 25.06.1994 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 34 playlist like
playlist play 25.07.1992 - Bişr-i Hâfî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 27 playlist like
playlist play 25.07.1992 - Bişr-i Hâfî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 26.06.1993 - Ebu Süleyman ed-Darani A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 26.06.1993 - Ebu Süleyman ed-Darani B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 20 playlist like
playlist play 26.10.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 38 playlist like
playlist play 26.10.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 18 playlist like
playlist play 27.03.1993 - Şakik-ı Belhi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 27.03.1993 - Şakik-ı Belhi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 27.05.1995 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 27.05.1995 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 27.11.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 27.11.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 28.08.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 28.08.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 21 playlist like
playlist play 28.09.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 28.09.1996 - Ebû Osmân el-Hîrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 28.11.1992 - Haris el-Muhasibi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 28.11.1992 - Haris el-Muhasibi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 28.12.1991 - Zünnûn-ı Mısrî A 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 33 playlist like
playlist play 28.12.1991 - Zünnûn-ı Mısrî B 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 43 playlist like
playlist play 29.06.1996 - Cüneydi Bağdadi A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 37 playlist like
playlist play 29.06.1996 - Cüneydi Bağdadi B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 30.09.1995 - Tasavvufta Emek ve Terbiye A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 45 playlist like
playlist play 30.09.1995 - Tasavvufta Emek ve Terbiye B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 20 playlist like
playlist play 31.07.1993 - A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 31.07.1993 - B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 31.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî A 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 21 playlist like
playlist play 31.08.1996 - Ebû Hüseyin en-Nûrî B 09.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
Kabe
Canlı Yayın
Şuan Canlı Yayın
Hadisler Deryası
AKRA CANLI
 / 
player image icon close icon
AKRA CANLI
Hadisler Deryası
Hadisler Deryası Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close