İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
Öğle13:23 İkindi16:03 Akşam18:27 Yatsı19:50 İmsak06:41 Güneş08:08 İşrak08:51
Hava - Hava durumuÇok Bulutlu 8°C Nem %81
Türkçe
3 Şaban 1446 2 Şubat 2025 Pazar
3 Şaban 1446
İMSAK GÜNEŞ İŞRAK ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI
06:41 08:08 08:51 13:23 16:03 18:27 19:50
Giriş Yap

Çocuk Terbiyesi

Anadolu İrfanı

Batı demir perdelerini açıp, onlara göre akıl almaz sırlarını keşif maksadıyla doğuya seyahat etmeye başlayınca seyyahlar gördükleri hemen her şeyi kaydetmiş, bu kayıtlar kitaplaşmış ve dönüp bugün bizim mazimize dair başvurduğumuz şahitler durumuna gelmiştir. Elbette bizim de tuttuğumuz kaynaklar var fakat ya henüz ulaşamamışız ya da henüz üzerinde çalışmamışız. 

Mesela bu programda sizlerle paylaşmayı istediğimiz "Anadolu halkının çocuk terbiyesi nasıldı?" sorusuna cevap ararken bir yığın hamasi yazıdan öte, bilgi niteliğini taşıyan kaynak bulmak hayli zor oldu. Yine de arzu ettiğimiz ölçüde olmasa da sizlerle bu önemli konuya ışık tutar düşüncesiyle bulduklarımızı paylaşmak istedik. Tabi yine seyyahlardan başlayacağız zira yöntem vermese de neticeyi en güzel onlar naklediyor.

İlki bir piknik yerinde karşılaştığı genç bir anne ile çocuğunu resmeden bir anlatı:

"Bunların içindeki genç annenin son (en küçük) yavrusunu zarif bir mahcubiyet içinde okşadığı ve daha büyük çocuklarına bakmak vazifesini de kendi annesine bıraktığı görülür. Bu çocuklar arasında gürültülü oyunlardan, hızlı koşmacalardan, çığlıklardan, itişip kakışmalardan ve hele küfürlerle, tokat ve yumruk darbelerinden eser bile görülemez. Bunlar İslâm terbiyesiyle ıslah edilmiş oldukları için, o kadar sakin sakin eğlenirler ki, sesleri bile güç duyulur. Büyükanneleri kendi zamanına ait menkıbeleri anlatır; hayat tecrübelerini öğretir ve atasözleriyle bitirdiği kıssaları hafiften nida gibi dinlenir.”

Aynı eserde eski Türk çocuğunun sükûn ve vakarı şöyle anlatılır:

“Türk çocukları başka memleketlerdekilere benzemezler. Ne gürültü ederler, ne de ağlayıp dururlar. Şark’ta geçirdiğim üç seneye yakın zaman zarfında hiçbir Türk çocuğunun bağırıp çağırdığını işitmedim. Mektebe gittiklerini gördüğüm yavruların tavırları sakin, yürüyüşleri tıpkı yaşlı başlı Osmanlılar gibi vakuraneydi (ağırbaşlıydı).”

Baba tasviri ve evlât sevgisi ise bu eserlerde şöyle izah edilir:

“Erkeklerde de, kadınlarda da evlât sevgisi çok barizdir. Türklerin hafta tatiline tesadüf eden Cuma günü ve bilhassa Ramazan ve Bayram günleri sokaklarda Müslüman-Türk’ün göğsünü kabartan oğlunun elinden tutup ağır ağır gezdirdiği, çocuk yorulunca kucağına aldığı, daima devam ettiği kahvenin pikesinde yanına oturtup şefkatle hitabettiği, evlâdına tam bir ana şefkatiyle baktığı, ihtiyarlarından gençlerine kadar bütün diğer Müslüman-Türklerin de çubuklarını bırakıp çocuğa alâkayla baktıkları ve ilerde (inşallah) ihtiyarlık desteği olacak bir oğul sahibi olduğu için babayı tebrik ettikleri görülür.”

Bir başka alıntıda Türk ve Frenk çocuklarının farkı şöyle anlatılmaktadır:

“Türkiye’de analarla babaların ve ninelerle büyük ninelerin çocuklarına en tatlı sözlerle hitâb edip en candan ihtimamlarla baktıklarını yukarda görmüştük. İşte bundan dolayı Türkiye’de çocuklar yetişip adam oldukları zaman analarıyla babalarını yanlarında bulundurmakla iftihar ettikleri ve küçükken onlardan gördükleri şefkate mukabele etmekle bahtiyar oldukları hâlde, başka memleketlerde çok defa çocuklar olgunluk çağına girer girmez, analarıyla babalarından ayrılmakta, mali menfaatleri hususunda onlarla çekişe çekişe münakaşa etmekte ve hatta bazen kendileri refah içinde yaşadıkları hâlde onları sefalete yakın bir hayat içinde bırakmakta ve zavallılara karşı adeta yabancılaşmaktadırlar."

Osmanlı tarihçisi Âşıkpaşazade, Türklerde aile kurumunun değerini şu üç cümlede ifade etmektedir: “Bu âlemde maksut olan birkaç şeydir: Oğul ve kız evlendirmek, dünyadan ahirete iman ile gitmek”. Âşıkpaşazade döneminin zihniyetini topyekün yansıttığı üzere, aile kurmayı hayatın en önemli gayelerinden biri olarak görmektedir.

Zaman içinde en az değişime uğrayan müesseselerden olan Türk ailesinin, Osmanlıların kuruluş döneminde de başlıca unsurları, düğün, doğum, çocuk, anne ve babadır. Türk-İslam anlayışına göre aile kurumunun ana amacı insan neslinin devamıdır. Dolayısıyla çocuk sahibi olmak ve yetiştirmek ailenin en temel görevidir. Aile içinde planların ve hesapların çoğu çocuğa göre yapılmaktadır. Doğum, erken dönem Türk toplumu içinde sevinç gösterilerine sebep olurdu. Doğum münasebetiyle saçılar saçılır, çocuğa takılar takılır, baba ziyafetler verirdi. Bu böyle de devam etmiştir.

Türk evinde bir bebeğin dünyaya gelmesi en çok kadınlar arasında kutlanırdı. Doğacak çocuğun erkek olması en çok arzu edilen bir şeydi. Fakat kız çocuk da az sevilmezdi. Önceden kundaklar, zıbınlar, mavi battaniyeler, takkeler hazırlanır, hamileliğin altıncı veya yedinci ayından itibaren ebe tutulurdu. Ebelerin cemiyette saygıdeğer bir yeri vardı.

Doğum günü yaklaşınca ebenin ceviz ağacından yapılmış doğum sandalyesi eve getirilirdi. Anadolu’da çocuk giydirme merasimlerindeki önemli geleneklerden birisi de, yeni doğacak bebeğin iç çamaşırlarının babasının eski iç gömleğinden, iç donundan dikilerek hazırlanmasıydı. Bebek doğar doğmaz, ilk olarak bu çamaşırlar giydirilerek, tenine değmesi ve bebeğe kokması sağlanıp;  “Yavru, ana kokusunu bilir, baba kokusunu da alsın, babasını da sevsin.” düşüncesiyle bu gelenek devam ettirilirdi.

Yatağın baş ucunda bir şişe loğusa şerbeti olur, bebek kız ise şişenin tepesine , erkek ise boynuna , kırmızı tülbent bağlanırdı. Doğumu haber vermek için bu gibi şişeler dost ve akrabalar gönderilirdi. İsim verilirken sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okunur ve isim öyle söylenirdi. Çocuğun kırkı çıkınca ve sütten kesilince (iki yaşında) hamamda bir tören yapılırdı. Kızlar erkek çocuklardan daha önce sütten kesilirdi. Çocuk sünnet oluncaya kadar haremde ana terbiyesi altında büyür, sünnet olduktan sonra evin harem kısmından çıkartılarak babanın nezaretine verilirdi.

Çocuğun doğumundan sonra en önemli hadise adının konmasıdır. Dede Korkut hikâyelerinde de görüldüğü gibi çocuğa ad koyma bizde bir merasim gerektiriyordu. Osmanlıların kuruluş dönemine kadar bu gelenek bozulmadan yaygın olarak devam etmiştir.

Çocuğun yetiştirilmesinde en dikkat çeken hususlardan biri Türk dilinin iyi öğretilmesi idi. Bu durum yeniçeri olmak üzere toplanan Hıristiyan çocuklarına temelde öğretilenin Türk dili ve İslâm dini olmasından da açıkça bellidir.

Çocuğun ilk eğitim ve öğretimi evde ebeveyni tarafından verilirdi. Belli bir yaşa gelen çocuk mektebe gönderilirdi. Bu dönemde belli bir alt yaş sınırı kural olarak görülmüyorsa da çocukların dört yaşından itibaren mektep ortamına intisap ettikleri anlaşılıyor. Bu mektep dönemi de çocuğun ailesi tarafından sürekli kontrol altında tutulurdu. Belli bir yaştan sonra daha geniş tahsil döneminin başladığı görülür.

Osmanlı toplumunda ailenin günlük yaşamı, her yerde her zaman olduğu gibi çocukların eğitimi ve beslenmesi, eşler arası ilişkiler ve hayatın yükünün paylaşılması, evin idaresi, sağlık ve beslenme sorunlarının çözülmesi ve gündelik uygulaması etrafında oluşur. Çocuk aileyi devam ettirecek temel unsurdur ve hayat onun etrafında oluşur.

Osmanlı ailesinde çocuk, babanın hukukî denetimi ve velayeti altındadır. "Ömer bin Ahmed" veya "Zeyneb binti (kızı) Ahmed" gibi kayıtlar kız ve erkek çocuğun her dinde ve çok yerde olduğu gibi baba çizgisinde bir aidîyet ile doğduğunu gösterir. Kız çocuğunun aidiyeti evlendikten sonra bile babasının adını taşıması ile ona ait kalır.

Anadolu geleneğinde çocukların eğitimi aile, çevre, mektep üçlüsünün elbirliği ile yürütülse de aile içinde önce anneye sonra büyükanneye aittir. Bu sebeple modernleşme devrinde yazarlar kadının; yani annenin eğitimli olmasının üzerinde önemle durmuşlardır. 

Toplumda çocuk üzerinde ailenin, akrabaların, mahalle ve cemiyetin kontrolü vardır. Bu bir içtimaî destek mekanizmasıdır, bir dayanışmadır. Başarıya göre; sevgi tezahürü veya usulsüz davranış üzerine kınama, iyiyi ödüllendirme ve övme veya kötüyü yerme ve men etme fiili birlikte yürür. Doğan çocuğu aile kadar herkes kutlar, edepsizlik eden çocuğu herkes kınar; cemiyetin kurallarına uymayanın aile üyeleri kadar, herkes kulağını çeker. 

Çocuklar cezalandırılırlar; fakat bu ihtimamla yapılır ve onlara karşı sabırlıdırlar. Böylece gençler aile ve öğretmenlerinin yanında kibar ve hürmetkâr gençler olarak yer alırlar. 

Çocuklar anaokulunda değil, mahallelerde akraba ve komşular arasında toplumsallaşırdı. Günümüzde bu kurumsallaşma aynı zamanda geleneksel yapının da kaybolmasına sebep olmaktadır. 

Dünyada güçlü devlet kurmanın yolu güçlü aile yapısından, o da ailede babanın yanında güçlü bir anne karakterinden geçmektedir. Kültür aktarıcısı ve taşıyıcısı olan kadın toplumda olması gerektiği yeri alırsa bir devletin temel dinamikleri olan bağımsızlık ve egemenlik kavramlarının da saygınlığı derinlik kazanacaktır. 

Diğer Kayıtlar
Başlık Eklenme Tarihi Paylaş Oku Ekle Süre Beğen
playlist play Ahiret Kardeşliği 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 8 playlist like
playlist play Anadolu İrfanının Önemi 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Anadolu Şehirlerinde Bayram Gelenekleri - 1 29.04.2022 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Anadolu Şehirlerinde Bayram Gelenekleri - 2 08.07.2022 playlist oku playlist ekle 11 playlist like
playlist play Anadolu Şehirlerinde Bayram Gelenekleri - 3 08.07.2022 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Anadolu Şehirlerinde Ramazan 25.04.2022 playlist oku playlist ekle 4 playlist like
playlist play Asker Kınası 23.12.2019 playlist oku playlist ekle 11 playlist like
playlist play Aşure 03.02.2020 playlist oku playlist ekle 9 playlist like
playlist play Ayet Sofraları 04.04.2022 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Bacıyanı Rum 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 8 playlist like
playlist play Başımın Gözümün Sadakası 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 9 playlist like
playlist play Bed-i Besmele-Amin Alayı 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 8 playlist like
playlist play Beşik Alayı 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 11 playlist like
playlist play Çevre 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 12 playlist like
playlist play Çiğdem 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 6 playlist like
playlist play Deyimler 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Dilencilik 03.02.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Erenler 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 8 playlist like
playlist play Evler 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Fütüvvet 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 9 playlist like
playlist play Goygoyculuk 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Hac 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 11 playlist like
playlist play Halk Edebiyatı 03.02.2020 playlist oku playlist ekle 11 playlist like
playlist play Helva Sohbetleri 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 9 playlist like
playlist play İkramiyeler 04.04.2022 playlist oku playlist ekle 5 playlist like
playlist play Kahve 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Kandiller 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 12 playlist like
playlist play Köy Odaları 03.02.2020 playlist oku playlist ekle 9 playlist like
playlist play Meczuplar 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Mezartaşları 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 12 playlist like
playlist play Misafirperverlik 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 8 playlist like
playlist play Müslüman Saati 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Namazgâhlar 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Ninniler 03.02.2020 playlist oku playlist ekle 11 playlist like
playlist play Okçuluk 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Peygamber Sevgisi 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 12 playlist like
playlist play Renkler 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Sala 03.02.2020 playlist oku playlist ekle 8 playlist like
playlist play Selamlaşma 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Su 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 11 playlist like
playlist play Sütannelik 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 8 playlist like
playlist play Şivlilik 09.02.2021 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Temizlik 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Usta Çırak-Ahilik 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Vakıflar 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 14 playlist like
playlist play Yağmur 03.02.2020 playlist oku playlist ekle 9 playlist like
Kabe
Canlı Yayın
Şuan Canlı Yayın
Son Peygamber Ve İslamiyet
AKRA CANLI
 / 
player image icon close icon
AKRA CANLI
Son Peygamber Ve İslamiyet
Son Peygamber Ve İslamiyet Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close