İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
İkindi16:02 Akşam18:25 Yatsı19:49 İmsak06:42 Güneş08:09 İşrak08:52 Öğle13:23
Hava - Hava durumuAçık 13°C Nem %76
Türkçe
1 Şaban 1446 31 Ocak 2025 Cuma
1 Şaban 1446
İMSAK GÜNEŞ İŞRAK ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI
06:42 08:09 08:52 13:23 16:02 18:25 19:49
Giriş Yap

Peygamber Sevgisi

Anadolu İrfanı

Türkler, İslamiyet’i kabul ettikten sonra hayatlarını, samimiyetle inanıp bağlandıkları bu dine, Allah ve Peygamber sevgisine adamış bir millet olarak yaşamışlardır. Türk milletinde Peygamber sevgisi o kadar derindir ki, her Müslüman Türk, onun ismi anılınca saygı gösterir, hürmet ve tazimle elini sinesine bastırarak salâvat getirir. Ona duyulan aşk öyle bir sevgi atmosferi oluşturmuştur ki, iman ve kahramanlık sembolümüz olan ordumuzun askerine, Onun adını temsil eden “Mehmetçik" denilmiştir.  Yeryüzünde Peygamber'in ismini millî bir sembol haline getiren tek millet Türkler olmuştur.

Bunun yanında hemen her mısraıyla, sevgiyi terennüm eden edebiyatımızda, Hz. Peygamber'e duyulan samimi sevgi ile "Peygamber Edebiyatı" diyebileceğimiz kadar çok, çeşitli ve zengin türler oluşmuştur. Öyle ki, sadece onu anlatma ve övmeye tahsis edilen, başta naat olmak üzere esmâ-i nebi, gazavât-ı nebi, ahlâku'n-nebi, hicretü'n-nebi, mevlid, mu'cizât, mi'râciye, hilye, şefaat-nâme, kırk hadis, binbir hadis gibi manzum, mensur pek çok tür teşekkül etmiştir. Gerek bu türlerde gerekse başka türlerde onu anlatan yüzlerce, binlerce eser kaleme alınmıştır. Hatta Naat yazmak, okumak ve dinlemek, Türkler için muazzam bir zevk ve anane olmuştur.

Bu geniş "Peygamber Edebiyatı" arasında Ahmediyeler de bulunur. Ahmediyeler, Hz. Peygamber'in hayatından bahseden manzum nasihat kitaplarıdır. Ahmed, Hz. Peygamber (SAS.)’in adlarından biri olduğu için onun hayatını ve nasihatlerini  konu edinen manzum eserlere Ahmediye denmiştir. Bunlar halk için yazılmış eserlerdir ve en çok şöhret kazanmış olan  dört tane Ahmediye vardır: 

Bunlardan birincisi  Mahmudiye  adını da taşıyan Bayramiye tarikatına mensup Mahmud Bin Mehmet’in 14. yüzyılda yazdığı Mahmudiye adlı eserdir. İkincisi ve en tanınmış olanı ise  15. yüzyılda Gelibolu’da yaşamış olan Hacı Bayram’a intisap ederek Bayramiye tarikatına mensup Yazıcızade Mehmet ve Muhammediye (1449) adlı eseridir. 

15. yüzyıl şairlerinden  olan Akşemsettinzade Hamdullah Hamdi ise Yazıcızade Mehmet ve Muhammediye (1449) adlı eserine bir nazire yazmış, bu Ahmediye de halk arasında oldukça rağbet görmüştür. Dördüncüsü ise Diyarbakırlı Ahmet Hurşit Efendi’nin yazdığı (1689-1761) nasihatname adı ile de bilinen (1748) Ahmediye’dir. 

Kültür tarihimizde ve toplumsal inanç dünyamızda çok önemli yer teşkil eden Muhammediye'nin, Hz. Peygamber'i Türkçe terennüm ederek Türk milletine, Peygamber'i her yönüyle tanıtan ve toplumumuzun zihnindeki Peygamber imajını şekillendiren önemli bir klasiktir. Hatta şair ve mutasavvıf olan Yazıcızade Mehmed, eseri kadar meşhur olamamıştır.

"Muhammediyye" yüzyıllardır Müslümanlarca zevkle okunmuş, elden ele dolaşmış, adı dillerden düşmez olmuştur. 9020 beyitlik bu hacimli eser, Süleyman Çelebi'nin Mevlid'i ve Mevlânâ'nın Mesnevi'si etkisinde ve onların tarzında kaleme alınmıştır. İçeriği de onlara yakındır. Tasavvuf ehli olan yazar, eserinde ince tasavvufi konuları da işlemiş, bunları halkın anlayacağı bir şekilde sunmaya çalışmıştır. Muhammediyye'nin bu kadar ün kazanmasını Fuad Köprülü, onun ehl-i sünnet inancına sıkı sıkıya bağlı olmasına bağlamıştır. Hz. Muhammed (SAS.)'e karşı çok samimi bir sevgi ve bağlılığı dile getirmesinin de şüphesiz bu ölçüde benimsenmesinde rolü vardır. Evliya Çelebi, Anadolu'da birçok insanın Muhammediyye'yi ezbere bildiğini kaydetmektedir. Şu rahatlıkla söylenebilir ki, Muhammediyye, Mevlid'den sonra, aynı konuda yazılmış eserlerin en ünlüsü ve en beğenilenidir.

Bu eserin yazılış sebebi, Muhammediye'nin baş tarafında şöyle beyan olunmaktadır: Gelibolu'nun maneviyat erbabından bir heyet toplanıp müellifin inzivaya çekildiği deniz kenarındaki hücresine gelmişler. Sıra söze gelince, Peygamberimizin kemâlâtını dile getiren manzum bir eser yazmasını kendisinden rica etmişler. Onun gelen zatlara cevabı şöyle olmuş:

"Düzülmüştür nece mevlid kitabı, Yazılmıştır nece evsâf-ı kübrâ."

Ancak, istedikleri kitabın mevcutlardan farklı bir eser olduğunu; tefsir ve hadislere yer verecek, ilim ile ilâhî aşkı, zikirle fikri, hacimde şekil gibi mezc edecek ve İslâmî hakikatleri dimağlara nakşedecek bir eserin yazılmasını rica ettiklerini izah ve tekliflerinde ısrar etmişler. Bunun üzerine müellif:

Dedim ki, ger ola takdir-i ilâhî,
Koyam bu yüzde bir zülf-i mutarrâ.
Benâgâh düşüm olur bir gece ben,
Görürsem ki Muhammed sırr-ı esrâ.

Bunun üzerine gördüğü bu mesut rüyada müellif,kâinatın yegâne efendisinden aldığı işaret üzerine Muhammediye'yi yazmaya başlar. Rivayete göre müellif, eserini kaleme aldığı sırada bir noktada Resulullah aşkıyla öylesine bir gönül yangınına tutulmuştur ki elindeki kâğıtlar yanmaya ve kararmaya başlamıştır. 

"Senin vasfın kitabını yazarken Yazıcıoğlu
Yanar cânı eder âhı elinde tutuşur evrâk"

beyitleriyle ve eserin ilk nüshasında bu beytin bulunduğu sayfa üzerindeki yanık izleriyle desteklenen bu rivayet halk arasında oldukça rağbet görmüştür. 

Türk edebiyatında -özellikle tasavvufî edebiyat vadisinde- çokça kullanılan devriye tekniğiyle kaleme alınan eserde aklın yaratılışından insanın yaratılıp yeryüzüne inişine, diğer peygamberlerin hayatından Hz. Peygamber'in ve âl-ü ashâbının yaşantısına ve kıyamet alametlerinden kıyamete kadar dünyanın ve insanın başından geçen ve geçecek olan her şey belli bir düzen çerçevesinde ele alınmıştır. Elbette ki kitabın konusu gereği Hz. Peygamber'in yaşantısı diğer bahislere göre daha geniş bir yer teşkil etmektedir. Muhammediye'de Hz. Peygamber sadece zahirî yönleriyle değil, bâtıni güzellikleriyle de anlatılmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda Hz. Peygamber'in hayatı, mücadelesi ve çektiği sıkıntıların yanı sıra yüce ahlâkı ve mucizeleri de geniş bir biçimde ele alınmış ve özellikle de bu bahislerde coşkulu ve dokunaklı bir anlatım öne çıkmıştır. 

Hz. Muhammed (SAS.)'i övmek için yazdığı bir kasidenin şu beyitleri, ne kadar güzel, akıcı ve duyguludur:

Eğer Rûmun revanında görürsem ben dilârâyı,
Revanına revan ide Semerkand'i Buhârâ'yı.
Dilârâdır tutan hürrem, gözüm gönlüm cihanını,
Ve illâ nite bulaydı dilârâyı dilârâyı.
Gelür derler dilârâmı, gider derler dilârâmı,
Şu dem bulur dilârâmı, ki ben bulam dilârâyı
Senin hüsnün hayâlinin çü düştü âleme aksi,
Sabâ nakkâşi renk âmiz edüp yazdı hezârâyı
Çü gördü Yazıcıoğlu ki sensin âşık u mâşuk,
Bi-küllî sende mahvoldu, kodu tedbir ile râyı.

İnsan, beyitlerdeki lügatlerin manasını tamamen anlayamasa bile, bir aşk ve heyecanın lemasını ruhunda müşahede etmektedir. Bu değerli eserin anlaşılmasını teshil için, İsmail Hakkı Bursevî Hazretleri "Ferahu'r-Ruh" adlı, iki ciltlik çok kıymetli ve Türkçe bir şerh yazmıştır. Ferahu'r-Rûh, "Muhammediye"nin içinde geçen muğlak kelimelerin izahını ve tasavvufî tabirlerin teşrihini yapmaktadır.

Anadolu insanını aynı şemsiye altında toplayan ve dili, ırkı, mezhebi ne olursa olsun bütün bir İslam milletine seslenen nadide eserlerden biri de Süleyman Çelebi’nin Muhammediye’ye rakip kabul edilen eseri “Vesiletü’n-Necat” adlı eseri yani Mevlid’dir. Mevlid, Süleyman Çelebi’nin rüyası, sadaka-ı cariyesidir. Yıllar yılı okunagelmiştir. Mevlid, hala okunmaktadır. Anadolu halkı Mevlid’e o kadar değer vermiş ki, ölülerinin arkasından bile, okumuş, okutmuştur. “Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber” diyerek, ölümü güzel görmeyi ve göçen kişinin Allah Resulü ile ebedi âlemde buluşacağını, kalanlara müjdeleme ve yüreklerine su serpme vesilesi saymışlardır. Anadolu halkının bu güzel buluşu ise bu hikmete erişemeyenler tarafından, "ölünün arkasından Mevlid mi okunur" diye itiraza bile sebep olmuştur. 

Mevlid, halk nezdinde o kadar tutulmuş ve rağbet görmüştür ki, adeta şerh edilircesine, ona haşiyeler düzülürcesine Mevlid’le bağlantılı yeni eserler ortaya konmuş ve bu eserler Mevlid’lerin sonuna eklenmiştir. “Vefat-ı Fatımatü’z-Zehra”, “Hikâye-i Geyik”, “Hikâye-i Güvercin”, “Hikâye-i Deve” bu eserlerden bazılarıdır.

Bütün bunlar şüphesiz Peygamber sevgisinin ürünü ve tezahürüdür. Anadolu insanının Resulü şiir diliyle, kafiyeli diziliş ve manzum ifadelerle anması da ayrı bir durumdur çünkü şiir, insan kalbi ve duyguları üzerinde teshir halk eder, işiteni iki misli etkiler. Anadolu insanının dimağı, şiir dilinin musikisindeki lezzete asırlardır aşinadır. 

Öyle ki Anadolu halkı çok uzakta olsa da Hz. Peygamber (SAS) ve O’nun kabrinin bulunduğu Medine şehri arasında bir sevgi köprüsü kurmayı başarmıştır. Öyle ki, O’na esen rüzgârlar ve akan sularla selâm, hasret, tazim ve sevgilerini göndermişlerdir. Şu şiir bunu ne güzel dile getirmiştir:

“Ey bâd-ı saba, yolun uğrarsa semt-i Haremeyn’e,
Tazimimi arz eyle, Resûlü's- Sekaleyne” 

Fuzuli de Su Kasidesi’nde Fırat ve Dicle’nin aktığı istikameti Peygamberin istikameti olarak değerlendirmiştir. Bu iki nehrin başlarını taştan taşa vurup o yöne doğru zorla da olsa yol almalarını Peygamber (SAS.)’e ulaşmanın çırpınışları olarak değerlendirmektedir:

“Ravza-i kûyına her dem durmayıp eyler güzar
Âşık olmuş galiba ol serv-i hoş-reftare su.
Hak-i payine yetem der ömrlerdir muttasıl
Başını taştan taşa urur gezer avâre su.” 

Belki insanımızın Kur’an’ın bütün emirlerine riayette kusuru bulunur ama Allah ve Resulünü sevmekte kimse üstüne zerre kadar halel getirmemiştir.

Diğer Kayıtlar
Başlık Eklenme Tarihi Paylaş Oku Ekle Süre Beğen
playlist play Ahiret Kardeşliği 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 8 playlist like
playlist play Anadolu İrfanının Önemi 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Anadolu Şehirlerinde Bayram Gelenekleri - 1 29.04.2022 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Anadolu Şehirlerinde Bayram Gelenekleri - 2 08.07.2022 playlist oku playlist ekle 11 playlist like
playlist play Anadolu Şehirlerinde Bayram Gelenekleri - 3 08.07.2022 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Anadolu Şehirlerinde Ramazan 25.04.2022 playlist oku playlist ekle 4 playlist like
playlist play Asker Kınası 23.12.2019 playlist oku playlist ekle 11 playlist like
playlist play Aşure 03.02.2020 playlist oku playlist ekle 9 playlist like
playlist play Ayet Sofraları 04.04.2022 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Bacıyanı Rum 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 8 playlist like
playlist play Başımın Gözümün Sadakası 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 9 playlist like
playlist play Bed-i Besmele-Amin Alayı 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 8 playlist like
playlist play Beşik Alayı 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 11 playlist like
playlist play Çevre 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 12 playlist like
playlist play Çiğdem 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 6 playlist like
playlist play Çocuk Terbiyesi 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Deyimler 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Dilencilik 03.02.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Erenler 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 8 playlist like
playlist play Evler 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Fütüvvet 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 9 playlist like
playlist play Goygoyculuk 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Hac 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 11 playlist like
playlist play Halk Edebiyatı 03.02.2020 playlist oku playlist ekle 11 playlist like
playlist play Helva Sohbetleri 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 9 playlist like
playlist play İkramiyeler 04.04.2022 playlist oku playlist ekle 5 playlist like
playlist play Kahve 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Kandiller 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 12 playlist like
playlist play Köy Odaları 03.02.2020 playlist oku playlist ekle 9 playlist like
playlist play Meczuplar 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Mezartaşları 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 12 playlist like
playlist play Misafirperverlik 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 8 playlist like
playlist play Müslüman Saati 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Namazgâhlar 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Ninniler 03.02.2020 playlist oku playlist ekle 11 playlist like
playlist play Okçuluk 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Renkler 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Sala 03.02.2020 playlist oku playlist ekle 8 playlist like
playlist play Selamlaşma 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Su 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 11 playlist like
playlist play Sütannelik 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 8 playlist like
playlist play Şivlilik 09.02.2021 playlist oku playlist ekle 7 playlist like
playlist play Temizlik 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Usta Çırak-Ahilik 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 10 playlist like
playlist play Vakıflar 01.04.2020 playlist oku playlist ekle 14 playlist like
playlist play Yağmur 03.02.2020 playlist oku playlist ekle 9 playlist like
Kabe
Canlı Yayın
Şuan Canlı Yayın
Ayetlerle Günün Duası
AKRA CANLI
 / 
player image icon close icon
AKRA CANLI
Ayetlerle Günün Duası
Ayetlerle Günün Duası Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close