Muhyiddin-i Arabi Hazretleri çevresindeki insanlara şunları nasihat etmiştir:
"Peygamberlerden sonra, insanlar üzerinde en büyük hak, ana ve baba hakkıdır."
"Sağlığını ve boş zamanlarını en kıymetli hazine olarak bil. Allah'ın razı olacağı işlerde, ölçülü bir şekilde değerlendir."
"Terk ettiğin kabahatleri bir daha yapmamaya kararlı ol. İşlemekte bulunduğun hayırlı işleri de ölünceye kadar sürdür, sakın bırakma."
"Abdest, başlı başına bir ibadettir, abdestli bulun."
Muhyiddin-i Arabi Hazretleri bilginin önemi ve söz söylemek hakkında şunları söylemiştir:
"Daima bilgili kişileri dinle. Bir işi bitirince, yeni bir işe başla."
"Bilmediklerini bilenden öğren. Bildiklerini de bilmeyenlere öğret."
"Konuşmalarının anlaşılmasını istiyorsan, herkesin anlayabileceği şekilde konuş. Bu yetenek; ilim adamlarının yanına cahil olarak varmakla, zahidlerin yanına, dünyayı bırakarak gitmekle, irfan ehlinin yanına varınca da susmakla kazanılır."
"Eğer söz sahibi isen, hak ile söyle, hak ile hükmet. Heva ve hevese uyma."
"Bir şeyi iyice bilmeden, görmeden işleme, işlediğin işin kalıcı ve faydalı olmasına özen göster."
"Söylediğin söze dikkat et. Örneğin, bir insan mümin kardeşine kafir dese, o kelime dediği yere gider. Eğer dediği gibiyse, orada kalır, değilse söyleyene geri döner."
Muhyiddin-i Arabi Hazretleri başkalarının ayıplarını araştırmak ve gizli konuşmak hakkında şunları söylemiştir:
"Kimsenin ayıplarını araştırma. Karınla, kocanla iyi geçin. Sakın kendine uydurmağa çalışma. Çocuklarına güzel isimler koy, edep öğret."
"Sır tutmasını bil. Sırrın sorumluluğu çok önemlidir."
"Üç kişi bir yerde iken, ikisinin gizli konuşmağı veya üçüncünün bilmediği bir dil ile konuşmaları doğru değildir."
"Sakın ola ki iki kişinin arasını bozma. Bu durum dini yıkar."
Muhyiddin-i Arabi Hazretleri yine şunları söylemiştir:
"Vasi, elçi, şahid olmamağa gayret et. Olduğun takdirde, sorumluluğunu en iyi şekilde, bilerek yerine getir."
"Arefe ve Aşure'nin oruçlarına devam et. Zilhiccenin ilk on gününde, Muharrem'in ilk on gününde ibadeti çok yap."
"Günahında ısrar etme, hemen tövbe et. Yemine dilini alıştırma, kararlarında acele etme. Eğer öfkeliysen, sakinleşmeyi bekle; aç isen, açlığını gider."