İHLÂS
İhlâs; Allah için samimiyet…
Zeyd b. Erkam, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) namazının ardından şöyle dua ettiğini nakletmiştir: “Allah'ım! Ey Rabbimiz ve her şeyin Rabbi! Beni ve ailemi dünya ve ahirette her an sana ihlâsla bağlı kıl. Ey yücelik ve ikrâm sahibi!"
"İş, davranış ve ibadetleri gösteriş ve çıkar kaygılarından arındırıp sadece Allah için yapmak" manasına gelen ihlâs, Kur'an'da Peygamberlerin başlıca nitelikleri arasında sayılmış ve ayetlerde ihlâslı kimselerden övgüyle söz edilmiştir. Bir diğer mânâsıyla inançta samimi olmak, yani kullukta Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaktır. Çünkü her kim Rabbine kavuşmayı arzu ediyorsa iyi iş yapmalı ve Rabbine kullukta O'na hiçbir şeyi ortak koşmamalıdır.
İnsanların Allah katındaki kıymeti, dış görünüşlerine ve mal varlıklarına göre değil niyetlerinin samimiyetine ve işledikleri amellere göredir. Bu konuda Allah Resulü şöyle buyurmaktadır: ''Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz, ancak kalplerinize ve amellerinize bakar." Yine bir diğer hadis-i şerifte şöyle der: “Allah buyuruyor ki; ‘Kulumun en çok sevdiğim ibadeti, bana karşı samimi olmasıdır.”
Kurtuluşa erenlerden olmak için Allah'ın rızasını elde etmek, bunun için de ihlâslı olmak gerekir. Allah Resulü, ameli ihlâsla sırf Allah rızası için işleyen kimsenin kalbinin hile ve aldatma duygularından arınacağını ve ecri yalnızca Allah'tan umularak yapılan amellerin geçmiş günahların bağışlanmasına vesile olacağını bildirmiştir. Dünyevî çıkar, amaç, göze girmek, kendini beğendirmek, kendini ortaya çıkarmak için yapılan, ikinci bir art niyeti olan ibadet ve ameller kabul edilmez. Bu yönüyle ihlâs her ibadetin özünde gizli olan farzdır.
İhlasın zıddı riyâdır. “Allah’tan başkasının hoşnutluğunu kazanma düşüncesiyle amelde ihlâsı terk etme” olarak tanımlanan riyâ Müslümanın sakınması gereken bir durumdur. Hz. Peygamber, “Ümmetim için gizli şirk ve şehvetten kaygı duyuyorum” demiş, “Sizden sonra da hâlâ şirk olacak mı?” sorusuna, “Evet, fakat güneşe, aya, taşa ve puta tapmak şeklinde olmayacak, insanlar ibadetlerini riyâ için yapacaklar” cevabını vermiştir.
İhlâs özünde samimiyet, içtenlik ve tevazu barındırır. Kalbin fiili olan ihlas, bedenin fiillerine etki eder. Aynı anda, aynı mekânda, aynı şekilde aynı ibadeti yapan iki kişinin mükâfatları ihlâsları ile derecelendirilir Allah katında. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de insanı kurtuluşa erdirecek olanın salih amel olduğu pek çok defa zikredilmiştir.
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde ayetleriyle ve Resulullah efendimizin şahsi örnekliğinde İslâm dinini açıklamış, kıyamete kadar tüm insanları ondan sorumlu tutmuştur. Müslüman karakterini iman ve ihlas ile beraber inşa eder. Hz. Peygamberin pek çok ifadesinde beyan ettiği üzere, yapılan amellerin ahiret âleminde karşılık bulması ve sevap ile neticelenmesi imana bağlı olduğu kadar ihlâsın da temel bir karakter unsuru olmasına bağlıdır.