Oruç tutacak kimselerin imsak vaktinden önce yedikleri yemeğe sahur adı verilmiştir. Peygamberimiz (SAS.) sahur yemeğine kalkmış ve ümmetine de kalkmalarını tavsiye etmiştir.
Resûl-i Ekrem (SAS.), sahur yemeğinde “bereket” olduğunu ifade etmiş ve sahur yemeğinin, Müslümanların orucu ile ehl-i kitabın orucu arasındaki en önemli farklardan biri olduğunu belirtmiştir. Onun sahurla ilgili söz ve uygulamalarından hareketle fakihler, sahura kalkmanın ve sahuru geciktirmenin sünnet olduğunu söylemişlerdir. (Buhârî, Savm, 19, 20, Müslim, Sıyâm, 46)
Âlimler, sahurun oruca dayanma gücü verdiğini, maddi-manevi bereketlere vesile olduğunu bildirmişlerdir. Çünkü kişi sahura kalkmakla hem seher vaktini uyanık geçirmiş hem de bu vakitte dua ve istiğfar etmek suretiyle cennet ehlinin özelliklerini kendisinde bulundurmuş olur. Bu şekilde manevi lezzetlerle başlanan oruç daha canlı, daha şevkli tutulur. Bu tür maddi-manevi bereketleri olan sahur, ihmal edilmemelidir.
Sahur yemeğinin sağlığa faydaları
Sahurun oruç tutan kimselerin sağlığına da birçok faydası vardır. Ramazan ayında oruç tutma süresi günün üçte ikisine denk gelmektedir. Sahur yapılmadan tutulan bir oruçta gün içerisinde baş ağrısı, kan şekeri dengesizliği, halsizlik, yorgunluk ve dikkat dağınıklığı olabilmektedir. Tüm bunlar göz önüne alındığında sahur yemeğinin önemi ön plana çıkmaktadır.
Sahur yemeğinin önemi kadar sahurda ne yendiği de çok önemlidir.
Çünkü sahur yemeğinde tercih edilen besinler oruç tutulan bir günün kalitesini belirler.
Sahur sofrasında neler olmalı?
Sahur yemeğinde ağır hamur işi, yağlı yemekler, kızartmalar, çok tuzlu ve baharatlı besinlerden uzak durulmalıdır. Yumurta gibi protein yönünden zengin, tok tutucu besinler alınmalı, sıvı tüketimi yeterli miktarda olmalıdır. Bağırsak sağlığı için lifli gıdalar tüketilmesine özen gösterilmeli ve mideyi rahatsız etmeyecek besinler tercih edilmelidir.
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.